başka birini utandırmamak için bir şeyi görmezden gelmek

empatik nirvanaya ulaşmış, olgunlaşmış yani artık olmuş bu diyebileceğimiz insan hareketidir.

şantiyede, yazı çizi işlerine bakan biri olarak o kadar karşılaşıyorum ki bu durumla, 50 tane wtsp grubunu takip etmek zorundayım, çoğunda sahadaki ustalar var, özellikle teknik terimlerde çok zorlanıyorlar, başlarda düzelteyim dedim ama sonra saldım.
lopet= lowbed
maşon= manşon
kaprin= kaplin
tıpa= tapa
fizyon= füzyon
edbul= adblue
kontaktör= konpaktör
çekvaf = check valve

gibi gibi gibi, ha... ne var lan bunda diyebilirsiniz, ben raportör olunca raporlarda bunları tek tek düzeltmek zorunda kalıyorum yoksa evet çok da önemli şeyler değil.

toplumsal bir yaradır. işine geldi mi her boka burun sokan ama asıl ses çıkarılması gerektiği durumlarda aniden hümanistleşen ikiyüzlü toplumumuzun belini bir türlü doğrultamamasındaki başlıca nedenlerdendir ayrıca. söyleyin arkadaş, yanlış varsa babanızı tanımayın, tavsiyem.

bu kadar empati ve incelik dönemimize fazla.*
söylesen olmuyor, söylemesen gönül razı değil.

halk arasında salak denecek kişidir.
yalan söyleyene anladım der.
karşı taraf neyi anlamadığını bile anlamaz.
çünkü;

şimdi ortamda başkaları da varsa ve görünürde bir kusur varsa aslında onu görmezden gelmemek lazım. rimelin akmışsa söylensin, o şekil caddelerde dolaşmayayım.

rahatsız ukdesi.

çoğu zaman bu yapılsa da kişi utanç duymaktan kendini alamıyor. nereden mi biliyorum? çünkü o da farkında nasıl absürt bir şey yaptığının. amaaan insanlık hali her şey olabilirli. utanmayın, boş verin gitsin. zaten o utanç anlarınızı sizden başka kimse hatırlamıyor.

kadınlar görürler ve söylerler birbirlerine, hiç çekinmezler.
birbirlerine söyleyemediklerini, gider başka birine söylerler ama söylerler yani bir şekilde.

görmezden geliyorsa, travma malzemesi olmak istemediğindendir.
onun dışında, görürler de, söylerler de...

kendi aralarındaki hukuk öyle bir kere kadınların; "gördüğünü söyleme özgürlüğü" üzerine.


erkeklerde ise işler, biraz farklı bir konseptte ilerlemekte.
söyleme, söylememe üzerine değil de...
"görme, görmeme" üzerine.

olabildiğince görmemeye çalışmak, en popüler tutumdur, erkekler arasında.
görmediği sürece, sorun yoktur onun için.
gördüyse eğer, gizli tutmak da, son derece klas bir harekettir.

ha, "şimdi utanabilirsin ama ben sana bunu, ileride daha büyük utançlar yaşamaman için söylüyorum" faktörü var bir de..
koz as gibi mübarek.
hobaa..
nerden geldik şimdi biz, bu muhabbetlere?

basit şeylerden bahsedelim...
kadının rimeli aksın, erkek ise pontul fermuarını açık unutsun mesela.
görmezden mi geleceksin?

karşınızdaki kişinin aptal olduğunuzu düşünmesine sebep olur genelde. herkes yaptığı ya da söylediği şeylerin az-çok farkındadır. sadece bu durumu nasıl tartacağınıza göre sizi insan yerine koymaya çalışır. başta dur demediğin şeyi sonradan değiştiremeyeceğin için hataları görmezden gelmek akıllı işi değildir ve insanın bu durumda "kendimden başkasını düşünecek olsam bu kişi acaba karşımdaki midir?" diye sorması gerekir.