1.
" yitiş başlıyor... "
1920/ 1993 yılları arasında yaşayan türk şair, yazar ve senarist sabahattin kudret aksal imzalı 132 sayfalık eser; hayatını kaybettikten sonra yayınlanmış ve kapağında ise son şiirler olduğu belirtilmiştir.
geçenlerde okuduğum eşik (kitap) adlı eserinden sonra içimde diğer yazdıklarını da okuma isteği peydâ oldu,
anlamına erişmenin kolay olmadığını düşündüğüm bir şiir tarzı söz konusu gibi.
kitabımıza geçelim;
kitabın adının batık kent olduğu gibi, sanki bir batışı, bir yok oluşu, bir yitirmeyi, bir sonu hissettirmeyi amaçlayan şiirler gibiydi.
boşuna avunmayı, çocukluğa duyulan özlemi, yaşamın ansızın bitiverecek olmasını, zamanın bizden bağımsızlığını, sonsuz sandıklarının yok oluşunu, hiç olduğunu hissetmeyi, zamanın ürpertici olduğu zamanları derinden hissettiren şiirlerdi.
insanın anılarından ibâret olduğunu düşündüren dizeler de vardı, gidenin yokluğunda kendine kalmayı hissettiren şiirler de, çok severek okuduğum bir kitap oldu.
seçtiğim bazı dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.

yok neye baksan
zaman şimdi anlatı.
sanrı eşittir görmekle.
bize bakıp sırıtmakta
çürük dişleri gecenin.
dün, özlemdi.
şimdi, anı.
hep uzaklaşır saat bir şeyden
bilsek, neden?
harap bahçelerden geçtim
ölmek için yanınızda
savruldum öteye
hiçtim
sonu buldum kapınızda.
nesnelerdeyim, uzantıda
sonsuza dek uyanık..
gördük, her şey yaşandı ve öldü.
bir tınıyla sessizliğimizde
arkaya bakmadan gideriz biz de...
her şey şaşkınlığa benziyor!
ölüverdik bir günde.
gitsek diyorduk
sonuna dek düşüncenin..
1920/ 1993 yılları arasında yaşayan türk şair, yazar ve senarist sabahattin kudret aksal imzalı 132 sayfalık eser; hayatını kaybettikten sonra yayınlanmış ve kapağında ise son şiirler olduğu belirtilmiştir.
geçenlerde okuduğum eşik (kitap) adlı eserinden sonra içimde diğer yazdıklarını da okuma isteği peydâ oldu,
anlamına erişmenin kolay olmadığını düşündüğüm bir şiir tarzı söz konusu gibi.
kitabımıza geçelim;
kitabın adının batık kent olduğu gibi, sanki bir batışı, bir yok oluşu, bir yitirmeyi, bir sonu hissettirmeyi amaçlayan şiirler gibiydi.
boşuna avunmayı, çocukluğa duyulan özlemi, yaşamın ansızın bitiverecek olmasını, zamanın bizden bağımsızlığını, sonsuz sandıklarının yok oluşunu, hiç olduğunu hissetmeyi, zamanın ürpertici olduğu zamanları derinden hissettiren şiirlerdi.
insanın anılarından ibâret olduğunu düşündüren dizeler de vardı, gidenin yokluğunda kendine kalmayı hissettiren şiirler de, çok severek okuduğum bir kitap oldu.
seçtiğim bazı dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.

yok neye baksan
zaman şimdi anlatı.
sanrı eşittir görmekle.
bize bakıp sırıtmakta
çürük dişleri gecenin.
dün, özlemdi.
şimdi, anı.
hep uzaklaşır saat bir şeyden
bilsek, neden?
harap bahçelerden geçtim
ölmek için yanınızda
savruldum öteye
hiçtim
sonu buldum kapınızda.
nesnelerdeyim, uzantıda
sonsuza dek uyanık..
gördük, her şey yaşandı ve öldü.
bir tınıyla sessizliğimizde
arkaya bakmadan gideriz biz de...
her şey şaşkınlığa benziyor!
ölüverdik bir günde.
gitsek diyorduk
sonuna dek düşüncenin..

devamını gör...