bazı sözlük yazarlarının eleştiriye tahammülünün olmaması

aşağılık kompleksine sahip olmalarından kaynaklanıyor olabilir.

çok değil bir saat falan önce normal sözlükte kankacılık başlığına bir entry girdim. ne hakaret var ne de küfür, sadece ufak bir eleştiri. fakat gelin görün ki demediklerini bırakmadılar.

bakıyorum da bir saattir kendilerini ispatlama çabası içerisindeler. gülerek okuyorum, çünkü komik.
ilkokulda mısınız? yaşınız kaç?
ufak bir eleştiriye bile tahammülü olmayan insanlarsınız, tabi alışmışsınız sürekli pofpoflanmaya o yüzden garip geldi demi.
üzülüyorum size.

eleştiri kaldıramıyorsan kimseyi eleştirmeye de hakkın olmamalı. sen çatır çatır eleştir, ondan sonra biri seni eleştirince de triplere gir. yok ya.

eleştiriden kastımın yapıcı eleştiri olduğunu belirtmeme gerek yok herhalde.

onlar sadece pofpoflanmaya alıştıkları için son derece normaldir.

hayatta bi baltaya sap olamamış tipler buradaki bazı yazarları eleştiremez çünkü klavye delikanlılığı denir bunun adına. ulan insanları eleştiren kişi bilgi birikimi yüksek birisi olsa, mevki makam sahibi olsa tamam ama sıradan bir kişi ve de hayatı sözlükte ahkam kesmek.

yok kardeşim herkes haddini bilsin, ota boka da ahkam kesmesin rica ediyorum…

bir kısım sözlük yazarından ziyade insanlığın büyük kısmının üzerine çökmüş cehaletten kaynaklıdır; eleştiriye tahammülsüzlük. birkaç kuşak yenilenmeden de ortadan kalkmayacak olan davranış biçimi olarak insanlığın kara kaplı sözlüğünde yerini alacaktır.

dün burda neler olmuş a.uniym dediğim başlık. kankacılık muhabbetinden kan dökülmüş. yerler kıpkırmızı. yaratılanı sevsenize oolum yaratandan ötürü! savaşmayın sevin sevilin. öpüşün barışın. 3 günlük sözlük. ne sana kalır ne sana.

her insanın farklı karaktere sahip olmasından kaynaklanan durum. herkes espri de kaldıramaz mesela. "niye böylesin?" diye vuralım mı hep beraber?

üslubu düzgün olduğu sürece her eleştiriye varım ama dünkü konu da gerçekten baydı. dalgasına yazanlar da var mesela orada. en sevdiğin yazara x kişi diyen insan en sevmediğin yazar başlığına da aynı kişiyi yazabiliyor. tek bir başlık üzerinden bunun tayinini yapmak akıllıca değil.

bu arada eleştirmek gibi olmasın ama pofpoflamak değil pohpohlamak...

eleştiremezler denmiş ama eleştirirler. ben de eleştireceğim.

daha önce (bkz: bir bilen) nickli yazarın nick altında yazmıştım mesela:#1263479
orda da belirttiğim gibi adam modken aldığı beğeni sayısı ve nick altı güzellemelerine bir bakın sonra da modluk sonrası olanlara bakın. dünyanın neresine giderseniz gidin bunu adı yalakalıktır. isteyen sinirlensin, ağlasın, saldırsın, "kalbiniz mi karardı?" diye duygu sömürüsü yapsın ama maalesef yalakasınız.

bir de (bkz: spawn) konusuna gireceğim ama konu spawn değil spawn övücüler. olayı bilenler bilir o yüzden kısa keseceğim. olaylar ilk dillendiği zaman hunharca savundular, amansızca övmeye devam ettiler. sonra şahıs uçuruldu "yönetim açıklama yapsın!!!" tarzında takıldılar. en son kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası çıkarıp görselleri ortaya koyunca buharlaştılar. sanki sabah akşam başkaları övmüş gibi salağa yattılar bir de.* "kanka öldü, yaşasın yeni kanka" diyerek herkes devam etti. gerçek hayatta insanın arkadaşı, eşi, dostu, kefil olduğu birisi böyle bir şey yapsa insan mahçup olur ama bu tabii normal insanlar için geçerli.

sözün özü: ben bu insanları eleştirdim. yarın yeniler çıkacak onları da eleştireceğim. isteyen masaya çıkıp tepinebilir.

hüzünbaz bir veda cümlesi olabilir bir takım yazarlar için... bir sitem..

kız olsam anında kamerayı açıp soyunurdum böyle değerli bir yazarı kaybetmemek için. göğüslerimi birleştirip dilimle yalamak gibi salak hareketler yapardım.

şu sıkıcı yeri güzel yapmak için, yıllardır sakladığım beyaz tenimi bir erkek yazarın emrine amade etmekten çekinmezdim. çünkü bilgi güçtür dostlar. bilgi birleştiricidir.

eleştiri nasıl yapılmalıymış bakalım:

alıntı..

1) eleştiri, geçerli olmalıdır.
2) eleştiri, mantık süzgecinden geçirilmiş olmalıdır.
3) eleştiri, nasıl daha iyi yapılabileceğine dair düşünceler ve öneriler içermelidir.
4) eleştiri, olumlu ve olumsuz taraflar içermelidir.
5) eleştiri düşmanlık değil, dostluk içermelidir.

bakın efendim ne diyor? sadece ‘ aşağılık kompleksi’ kelimesi bile hakaret içerir; eleştiri içermez. önce lütfen eleştiri nedir, ne değildir, nasıl yapılmalıdır; bu konuların iyice öğrenilmesi gerekir. yok ben öğrenmeyeceğim derseniz bu durumda buna ‘eleştiri’ diyemezsiniz. çünkü eleştirinin tanımı şudur:

‘’bir insanı, bir konuyu, bir yapıtı, doğru ve yanlış yönlerini bulup göstermek ereğiyle inceleme işi.’

ayrıca konu yapıcı ve yıkıcı diye de ayrılır ama bu konulara da girmeyeyim.

o da bir şey mi dedirten. eleştiriyi bırak. göbekli bir adamı tanımlarken şunu yazdım.

"bir yazar."

zınk yedim 7 gün cezayı. sebebi de "uygunsuz içerik paylaşımı." sanki bamya pipili demişim, sanki dombili demişim gibi. lan bir yazara, bir yazar demenin neresi uygunsuz. hepiniz bir yazarsınız. alayınız, evet.

ek: patreon üzerinden destek verildiğine göre herkes de paydaştır. (bkz: normal sözlük patreon hesabı)

önce bir aynaya bakın ve kendinize sorun ben kimim ve başkasına dil uzatma haddini bana kim verdi diye.

cevabı bulabilirseniz eleştirmeye devam edin, belki sen eleştirdiğin kişinin gözünde vasat birisin belki senin saçma salak tenkitlerinden rahatsız olmuştur, olamaz mı? gayette olabilir.

bence burada mesela eleştiriye tahammül olmaması değil kendinize bunu hak görmenizdir.

eleştiren kişiye bağlı.ünlü üstad aysun kayacı'nın dediği gibi dağdaki çobanın oyuyla benim ki bir mi? yok bu başka bir şeydi.neyse anladınız siz.

eleştireni eleştirdiği için eleştirilmiş müptezellerin birbirine girdiği başlık.

(bkz: bi şey deniyorum)

aralarında olmadığım yazarlardır. beni eleştirenden allah bin kere razı olsun. fikirsiz yaşayan insanlar yerine böyleleriyle denk düşmek harikadır. diğeri size bir şey katmaz.

bazı dediğine göre sayımız az kanka olalım tahammülsüz yazarlar. dernek kuralım hatta.

benim hoşuma bile gidiyor.

dirty talk to my ears...

islam'da kadına verilen değer hakkında bir şey yazdınız mı derhal takipten çıkarlar mesela.


gerçekleri duymak zordur. onları da anlıyorum.

beni kimse eleştirmiyor. kapanmayan bir yara bu benim için.
mükemmel olmaktan da sıkılabiliyor insan.