behice'nin yarım kalan işleri

"yarım kalan hayallerimiz de travmalarımızdır zaten"

türk yazar ve şair sinem sal'ın yazmış olduğu 231 sayfalık romandır; 2023 yaz ayında yayınlanmıştır.

annesi behice'nin ölümü ile kendi varoluşunu yeniden yaşayan ayşe püren adında bir genç kadının hayatını anlatıyor.
ayşe püren bir editör ve 30'lu yaşlarında.

feminizmin de zemin hazırladığını söyleyebileceğimiz ve kadının dünyadaki konumuna da ışık tutan bir eser olduğu söylenebilir.

sadece öldüğünde fark edilen annesinin yaşam boyu çektiği sıkıntılar, ataerkil düzende iki çocuk büyüten yalnız bir kadın olmak, ancak annesi öldüğü için kitapta somut bir yer tutmuyor, onun anısı ve hayaleti kitaba sirayet ediyor çünkü kitabın adı bile ölmüş kadının isminden oluşuyor.

kitabımızın krokisini çizecek olursak; ayşe püren isimli genç kadın annesi behice'nin yarım kalan işlerini yani yarım kalan hayallerini yerine getirmeye çalışıyor, annesinin yaşayamadıklarını kendisi yaşamak istiyor, annesinin hissetmediği her şey için babasına ve abisine kızgın bir o kadar da.

kitap mutluluk, hayat, ölüm, aşk, ayrılık, kadın olmak, hayallerin peşinden gitmek gibi ana konulara ağırlık veriyor.
ayşe'nin hamile olduğunu öğrendiğinde sevgilisinin onu terk etmesi, bebeği istememesi, aslında vârolmanın ya da yok olmanın erkeklerin kararlarına göre değişen bir durum olduğunu düşündürmesi detayı ilgi çekiciydi.

yazarın okuduğum ilk kitabıydı, üslubunu çok sevdim, neredeyse her sayfada bir cümlenin altını çizdim.
behice ve ayşe püren ile empati yaptım, okurken onlar oldum.
kapaktaki gül figürünün anlamını kitabı okuduktan sonra anlıyoruz.

behice'nin yarım kalan işleri; seni okumak güzeldi.

sevgili yazar sinem sal eseridir.
yazar sinem sal’ın okuduğum ilk eseri. açıkça söylemek gerekirse başka bir eseri var mı onu da bilmiyorum. her zaman yaptığım gibi bir sesli kitap uygulamasından rastgele seçtiğim bir kitaptı, kendisiyle böyle tanıştım. kitap ilerledikçe içim bunaldı,kalbim daraldı, uzun zamandır uğramayan anksiyetam nüksetti.. bu yaşadıklarımdan küçük bir çıkarım yapmam gerekirse gördüğünüz gibi kitap oldukça iç karartıcı. en azından bir okur olarak bana hissettirdikleri bunlar. yine de inatla okumaya devam ettim çünkü hikaye ne kadar iç karartıcı ilerlese de kahramanın bir sonraki adımını hep merak ettim. bu sefer ne olacak ? bakalım bunu nasıl atlatacak ? o güle ne olacak ? sonrasında annesinin evini almak isteyecek mi? kitabın ismi tam olarak hikayenin hangi kısmında ortaya çıkacak ? gibi bir çok sorumun cevabını da bekledim ve bu saya de bitirmiş oldum.

otuzlarının henüz başındadır ayşe püren. annesini yeni kaybetmiş genç bir kadın. babası uzun zaman önce annesiyle ayrılmış ve yeni hayatını çoktan kurmuş. aslında annesiyleyken de başka bir hayatı zaten varmış. bir de abisi var. annesinin cenazesinin olduğu gün kız kardeşiyle miras konuşabilecek kadar uyuz bir karakter. annesi ise yıllardır hastalık hastası olmakla birlikte son yıllarında kansere yakalanmış bir kadınmış. sonrasını ise zaten biliyorsunuz..
kitap için şahsen bir öneride bulunamayacağım çünkü her hangi bir okurun içinin benim önerim sayesinde kararmasını istemem.