behlül olsanız n'apardınız sorusu

herkeslerin bildiği şu meşhur halit ziya uşaklıgil'in romanı olan ve ondan uyarlanan aşk-ı memnu'daki bir karakter olan behlül haznedar'ın yerinde olsaydınız ne yapardınız?

- ne amcamın imkanlarından vazgeçerdim ne de nihal ile evlilik yoluna girerdim zaten ben behlül'üm, behlül haznedar, tüm kızlar zaten benim deyip bakardım işime.

- defalarca yeltendiğim ama bir türlü yapamadığım şeyi yapar, bihter'i de alır, amcamın imkanlarına da sırtımı döner kaçar giderdim ve doyasıya aşkımı yaşardım.

- amcamın imkanlarından vazgeçemem, bihter'i alıp kaçmak da neticeme yemez oracıkta nihal'e nikahı basar ve bihter'e olan aşkım ile ızdırap çekerek nihal ile yaşlanıp giderdim.

- ne bihter'i alıp kaçardım ne de nihal'e nikahı basardım. aynı orada da geçtiği gibi bihter'i de amcamın imkanlarını da nihal'i de kaybeder ve sersefil behlül olarak hayatıma devam ederdim.

a seçeneği diyerek ideal cevabın ne olduğunu sabırsızlıkla bekliyorum.

param var pulum var. ne işim olur akrabalarla, ayrı evde yaşardım.

üçüncü seçenek. çünkü behlül bir korkaktır.


kahrolsun behlüller.

c seçeneğinde bir problem var, behlül bihter'e aşık değildi ki. çok bencil bir adamdı ve tutkularına esir olup bir ilişkinin içine girdi, fiziksel çekimden daha fazlası olduğunu düşünmüyorum.

kendilerini roman/dizi karakteri olan behlül haznedar konumunda düşünen yazarların muhtemel sonlarını seçtikleri başlık.

ikinci seçenek en uygunu gibi geldi bana, sonuçta behlül'e öz amcasından miras kalmıştı yani behlül tek başına da fakir değil.