1.
edip akbayram'ın 1994 yılında çıkarttığı türküler yanmaz albümünün en nadide parçalarından birisidir:
devamını gör...
2.
devamını gör...
3.
istanbul : gelin gelin bok var.
devamını gör...
4.
hafta sonu yapsaydınız. neden hafta içi.
devamını gör...
5.
vedat türkali'nin muhteşem şiiri.
asıl adı 'istanbul' dur. kısaltılmış, güftelenmiş ve 'bekle bizi istanbul' adındaki şarkı hali, şiirin kendisinden daha meşhurdur.
ne güzeldir o uzun şiir. şiirin tam hali şöyledir;
salkım salkım tan yelleri estiğinde,
mavi patiskaları yırtan gemilerinle,
uzaktan seni düşünürüm istanbul.
binbir direkli halicinde akşam
adalarında bahar,
süleymaniyende güneş,
hey sen güzelsin kavgamızın şehri.
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde,
bakışlarımda akşam karanlığın,
kulaklarımda sesin istanbul.
ve uzaklardan,
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde,
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul.
plajlarında karaborsacılar
yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında,
balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyenin,
meyvesini birlikte devşirirler,
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul.
et, tereyağı, şeker
padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde,
yumurta masalıyla büyütülür çocukların
hürriyet yok
ekmek yok
hak yok
kolların ardından bağlandı
kesildi yolbaşların
haramilerin gayrısına yaşamak yok.
almış dizginleri eline,
bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
onların kemik yalayan dostları
onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entelektüel
ve sen
ve sen haktan bahseden ortaköyün cibalinin işçisi
seni öldürürler
seni sürerler
buhranlar senin sırtından geçiştirilir
ipek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
hakkında idam hükümleri verilir.
haktan bahseden namuslu insanları
yağmurlu bir mart akşamı topladılar
karanlık mahzenlerinde şehrin
cellatlara gün doğdu
kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
bir kalem yazın vardır
dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
söylenmez.
haramiler kesmiş sokak başlarını
polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
haramilerin elinde
ve mahzenlerinde insanlar bekler
gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde.
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bulutların ardında damla damla sesler
gülen çehreleri ve cesaretleriyle
arkadaşlar çıktı karşıma
dindi şakaklarımın ağrısı.
bir kadın yoldaş tanırdım
bir kardeş karısı
hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
gebeliğin dokuzuncu ayında
aç kurtların varoşlara saldırdığı
tipili bir gece yarısı
sırtında çok uzak bir köyden indirdi
otuzbeş kiloluk sırrımızı
zafer kanlı zafer kıpkırmızı.
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bekle bizi
büyük ve sakin süleymaniyenle bekle
parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
mavi denizlerine yaslanmış
beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
ve bir kuruşa yenihayat satan
tophanenin karanlık sokaklarında
koyunkoyuna yatan
kirli çocuklarınla bekle bizi
bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
bekle dinamiti tarihin
bekle yumruklarımız
haramilerin saltanıtını yıksın
bekle o günler gelsin istanbul bekle
sen bize layıksın.
asıl adı 'istanbul' dur. kısaltılmış, güftelenmiş ve 'bekle bizi istanbul' adındaki şarkı hali, şiirin kendisinden daha meşhurdur.
ne güzeldir o uzun şiir. şiirin tam hali şöyledir;
salkım salkım tan yelleri estiğinde,
mavi patiskaları yırtan gemilerinle,
uzaktan seni düşünürüm istanbul.
binbir direkli halicinde akşam
adalarında bahar,
süleymaniyende güneş,
hey sen güzelsin kavgamızın şehri.
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde,
bakışlarımda akşam karanlığın,
kulaklarımda sesin istanbul.
ve uzaklardan,
ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde,
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul.
plajlarında karaborsacılar
yağlı gövdelerini kuma sermiştir.
kürtajlı genç kızlar cilve yapar karşılarında,
balıkpazarında depoya kaçırılan fasulyenin,
meyvesini birlikte devşirirler,
sen şimdi haramilerin elindesin istanbul.
et, tereyağı, şeker
padişahın üç oğludur kenar mahallelerinde,
yumurta masalıyla büyütülür çocukların
hürriyet yok
ekmek yok
hak yok
kolların ardından bağlandı
kesildi yolbaşların
haramilerin gayrısına yaşamak yok.
almış dizginleri eline,
bir avuç vurguncu müteahhit toprak ağası
onların kemik yalayan dostları
onların sazı cazı villası doktoru dişçisi
ve sen esnaf sen söyle sen memur sen entelektüel
ve sen
ve sen haktan bahseden ortaköyün cibalinin işçisi
seni öldürürler
seni sürerler
buhranlar senin sırtından geçiştirilir
ipek şiltelerin istakozların
ve ahmak selameti için
hakkında idam hükümleri verilir.
haktan bahseden namuslu insanları
yağmurlu bir mart akşamı topladılar
karanlık mahzenlerinde şehrin
cellatlara gün doğdu
kardeşlerin acısıyla yanan bir çift gözün vardır
bir kalem yazın vardır
dudaklarını yakan bir çift sözün vardır
söylenmez.
haramiler kesmiş sokak başlarını
polisin kırbacı celladın ipi spikerin çenesi baskı makinesi
haramilerin elinde
ve mahzenlerinde insanlar bekler
gönüllerinde kavga gönüllerinde zafer
bebeklerin hasreti içlerinde gömülü
can yoldaşlar saklıdır mahzenlerinde.
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bulutların ardında damla damla sesler
gülen çehreleri ve cesaretleriyle
arkadaşlar çıktı karşıma
dindi şakaklarımın ağrısı.
bir kadın yoldaş tanırdım
bir kardeş karısı
hasta ciğerlerini taşıdığı çelimsiz kemikli omuzları
ve hüzünlü çehresiyle bebelerini seyrederdi
cellatlara emir verildiği gün haramilerin sarayında
gebeliğin dokuzuncu ayında
aç kurtların varoşlara saldırdığı
tipili bir gece yarısı
sırtında çok uzak bir köyden indirdi
otuzbeş kiloluk sırrımızı
zafer kanlı zafer kıpkırmızı.
boşuna çekilmedi bunca acılar istanbul
bekle bizi
büyük ve sakin süleymaniyenle bekle
parklarınla köprülerinle kulelerinle meydanlarınla
mavi denizlerine yaslanmış
beyaz tahta masalı kahvelerinle bekle
ve bir kuruşa yenihayat satan
tophanenin karanlık sokaklarında
koyunkoyuna yatan
kirli çocuklarınla bekle bizi
bekle zafer şarkılarıyla caddelerinden geçişimizi
bekle dinamiti tarihin
bekle yumruklarımız
haramilerin saltanıtını yıksın
bekle o günler gelsin istanbul bekle
sen bize layıksın.
devamını gör...
6.
üzerime aldım bu şiiri. yarın geliyorum istanbul .
devamını gör...
7.
devamını gör...