1.
şair nadide gürpınar'ın, tek taraflı aşk yaşadığı şair cemal safi'ye sitem şarkısıdır.
kürdi bir eser olup, güftekârı nadide gürpınar, bestekârı ise talat er'dir.
eserin şöyle de bir hikayesi mevcut;
şair nadide gülpınar, akçay 2000 şiir festivali için mersin’den yola çıkar ve akçay’a varır. valiziyle villa bella'nın bahçesindeki bir sandalyeye oturur.
bir selamlama duyar;
+hoş geldiniz hanımefendi. ben cemal safi, buranın sahibiyim.
-ben de nadide gülpınar, festival için mersin'den geldim.
+demek nadide hanım sizsiniz. şiirlerinizden haberim var. bu akşam diğer konuklarımız, şair dostlarımız burada toplanacaklar.
...
nadide hanım 1 hafta boyunca devam eden festivalde, şiirlerinden çok cemal safi'yi düşünür olmuştu. festivalin sonu gelirken bir sabah nadide hanım kendi kendine hem güldü, hem de teşhisini koydu:
“kızım sen ilk defa hayatında içmeden sarhoş oluyorsun, bunun adı aşk sarhoşluğudur”
nadide hanım, pembe kağıtlara pembe hayallerle bezenmiş duygusal şiirler, mektuplar yazıyordu cemal safi'ye. zaman zaman telefonla konuşuyorlardı fakat “aşk” sözcüğü etmiyorlardı. cemal bey de hiç oralı değildi zaten...
nadide hanım, bir gün kalkıp ankara'ya gitti. cemal safi'nin bürosunda şiir ve müzik dostları vardı. sohbetler yapıldı, anılar anlatıldı, şiirler okundu. dönüş vakti geldiğinde nadide hanım, duygu adamı cemal safi'den bir şeyler bekliyordu fakat o şey gelmedi. boynunu bükerek mersin’e döndü.
bir gün ankara'daki tek taraflı sevilen cemal safi; “kış geçsin, ilkbahara geleceğim, bekle” dedi.
nadide hanım, mersin sahillerinde bekledi. kış da geçti, ilkbahar da, yaz da. ama beklenen gelmedi. onuru zedelenmiş nadide hanım, gönlünün isyanını döktü kağıtların üzerine;
--`spoiler`--
ilkbahara bekle beni demiştin
hiç mi orda kış, bahar'ı bulmuyor
düşlerin mi yoksa sen mi değiştin
ayrılıktan aşka sıra gelmiyor
okyanus mu iki şehrin arası
kaç saatlik yol ki şunun şurası
o verdiğin ümitlerin süresi
her nedense bitmek nedir bilmiyor
gün kavuştu ikindiye vakit dar
bir öpüşten dokunuştan ne çıkar
güzelliğin aşkım kadar aşikar
mazeretin bu gerçeği silmiyor
--`spoiler`--
şarkı coşkun sabah'ın yorumuyla bilinir. okyanus diye de geçer.
ayşe birgör'den:
kürdi bir eser olup, güftekârı nadide gürpınar, bestekârı ise talat er'dir.
eserin şöyle de bir hikayesi mevcut;
şair nadide gülpınar, akçay 2000 şiir festivali için mersin’den yola çıkar ve akçay’a varır. valiziyle villa bella'nın bahçesindeki bir sandalyeye oturur.
bir selamlama duyar;
+hoş geldiniz hanımefendi. ben cemal safi, buranın sahibiyim.
-ben de nadide gülpınar, festival için mersin'den geldim.
+demek nadide hanım sizsiniz. şiirlerinizden haberim var. bu akşam diğer konuklarımız, şair dostlarımız burada toplanacaklar.
...
nadide hanım 1 hafta boyunca devam eden festivalde, şiirlerinden çok cemal safi'yi düşünür olmuştu. festivalin sonu gelirken bir sabah nadide hanım kendi kendine hem güldü, hem de teşhisini koydu:
“kızım sen ilk defa hayatında içmeden sarhoş oluyorsun, bunun adı aşk sarhoşluğudur”
nadide hanım, pembe kağıtlara pembe hayallerle bezenmiş duygusal şiirler, mektuplar yazıyordu cemal safi'ye. zaman zaman telefonla konuşuyorlardı fakat “aşk” sözcüğü etmiyorlardı. cemal bey de hiç oralı değildi zaten...
nadide hanım, bir gün kalkıp ankara'ya gitti. cemal safi'nin bürosunda şiir ve müzik dostları vardı. sohbetler yapıldı, anılar anlatıldı, şiirler okundu. dönüş vakti geldiğinde nadide hanım, duygu adamı cemal safi'den bir şeyler bekliyordu fakat o şey gelmedi. boynunu bükerek mersin’e döndü.
bir gün ankara'daki tek taraflı sevilen cemal safi; “kış geçsin, ilkbahara geleceğim, bekle” dedi.
nadide hanım, mersin sahillerinde bekledi. kış da geçti, ilkbahar da, yaz da. ama beklenen gelmedi. onuru zedelenmiş nadide hanım, gönlünün isyanını döktü kağıtların üzerine;
--`spoiler`--
ilkbahara bekle beni demiştin
hiç mi orda kış, bahar'ı bulmuyor
düşlerin mi yoksa sen mi değiştin
ayrılıktan aşka sıra gelmiyor
okyanus mu iki şehrin arası
kaç saatlik yol ki şunun şurası
o verdiğin ümitlerin süresi
her nedense bitmek nedir bilmiyor
gün kavuştu ikindiye vakit dar
bir öpüşten dokunuştan ne çıkar
güzelliğin aşkım kadar aşikar
mazeretin bu gerçeği silmiyor
--`spoiler`--
şarkı coşkun sabah'ın yorumuyla bilinir. okyanus diye de geçer.
ayşe birgör'den:
devamını gör...