belki de mutluyuz ama farkında değiliz
başlık "systemfailed" tarafından 22.04.2024 10:29 tarihinde açılmıştır.
1.
mutluluk ya da mutsuzluk nasıl oluyor tam olarak aslında kimse bilmiyor dediğim gibi belki de mutluyuz ama farkında değiliz
devamını gör...
2.
bu durum, mutluluğa olan bakış açınıza bağlıdır.
devamını gör...
3.
dur. sana olayı açıklayayım. olanak ile ilgili hiçbir bilginiz yok. bu sebeple elde ettiğiniz şeylere elde etmeden önce aşırı derecede olanak yüklüyorsunuz. diyorsunuz ki: şu olduktan sonra her şey düzelecek. mesela: diploma, para, evlilik, seks, ün, güzellik, zekilik, akıllılık. bunlardan herhangi birisi elinize geçince her şeyi yapmaya hakkınız olduğunu sanıyorsunuz. sonra hayat size bunun böyle olmadığını gösteriyor. hayatınız upuzun bir şoke olma listesinden ibaret. sürekli şok halinde gezen bir tuhaf hayvanlar. uzanamayacağınız yerlere kollarınızı uzatmaya çalışmaktan sürekli ağrı çekiyorsunuz.
beş kuruş etmez şeyler peşinde o kadar fazla çabalıyorsunuz ki onu ele geçirince çabanıza değmediğini görüp, hüsrana uğruyorsunuz. hayallerinizle gerçek arasındaki o muazzam boşluğu dolduramıyorsunuz. o boşluk sizi yutuyor. o kadar basit şeyler için o kadar olmaz şeyler yapıyorsunuz ki o basit şeylerin tadını çıkarabilecek gücünüz de böylece tükenmiş oluyor. örnek: bir adet çiftleşme elde etmek için, neler yapıyor bu insanlar? o kadar yükün altına giriyorlar, sonra kaldıramıyorlar. olmaz. o iş öyle olmaz.
hiç kimseyi sevmiyorsunuz. hiçbir şeyi sevmiyorsunuz. sevgi basittir çünkü. size uygun değil. çünkü seven insan kolaylaştırır. siz her şeyi zorlaştırıyorsunuz. herkesten önce kendiniz için.
hayatın anlamını mutluluktan ibaret gördüğünüz için mutluluk oldukça abartılmıştır. hayatın bütün içeriği sizin kalıplara sokabileceğiniz kadar sığ değil. en büyük acınız orada işte, sıkıştırılmaz olanı sıkıştırmaya, çılgınca darlamaya ve başaramayıp darlanmaya mahkumsunuz. mahkumiyetinin farkında bile olmayan mahkumlar.
sürekli daha fazlasını istemeniz bundan. ve bu sizi bağımlı yapıyor. evet. mutsuz değilsiniz, sadece istediğiniz kadar mutlu değilsiniz. çünkü siz her zaman daha fazlasını istemekle yazgılısınız. elinizde bir şey yok değil. istediğiniz kadar yok. ve hiçbir zaman olmayacak.
size anladığınız materyalist düzlemde örnek vereyim: siz mercedes parası ödeyip, tofaş şahin'e binmeye mahkum olmuş insanlarsınız. aradaki farkı sizden çarptılar ve kızgınsınız. hiç bitmeyecek bir kızgınlık.
o kadar uzun süre hayalleri peşinde koşan insanlar görüyorum ve o kadar uzun süredir hayaller peşinde koşmuşlar ki: kendileri de hayalden ibaret hayaletlere dönmüşler. bu sizsiniz. hayaletlerin hayata dönmesi imkansız. zaten dönmek istemiyorsunuz. "muş" gibi yapıyorsunuz. çünkü acınıza daha fazla acı katmanın yolu bu. daha fazlası manyaklığınız acıda da sınır tanımıyor, mutlulukta tanımadığı gibi. o yüzden. olur öyle.
beş kuruş etmez şeyler peşinde o kadar fazla çabalıyorsunuz ki onu ele geçirince çabanıza değmediğini görüp, hüsrana uğruyorsunuz. hayallerinizle gerçek arasındaki o muazzam boşluğu dolduramıyorsunuz. o boşluk sizi yutuyor. o kadar basit şeyler için o kadar olmaz şeyler yapıyorsunuz ki o basit şeylerin tadını çıkarabilecek gücünüz de böylece tükenmiş oluyor. örnek: bir adet çiftleşme elde etmek için, neler yapıyor bu insanlar? o kadar yükün altına giriyorlar, sonra kaldıramıyorlar. olmaz. o iş öyle olmaz.
hiç kimseyi sevmiyorsunuz. hiçbir şeyi sevmiyorsunuz. sevgi basittir çünkü. size uygun değil. çünkü seven insan kolaylaştırır. siz her şeyi zorlaştırıyorsunuz. herkesten önce kendiniz için.
hayatın anlamını mutluluktan ibaret gördüğünüz için mutluluk oldukça abartılmıştır. hayatın bütün içeriği sizin kalıplara sokabileceğiniz kadar sığ değil. en büyük acınız orada işte, sıkıştırılmaz olanı sıkıştırmaya, çılgınca darlamaya ve başaramayıp darlanmaya mahkumsunuz. mahkumiyetinin farkında bile olmayan mahkumlar.
sürekli daha fazlasını istemeniz bundan. ve bu sizi bağımlı yapıyor. evet. mutsuz değilsiniz, sadece istediğiniz kadar mutlu değilsiniz. çünkü siz her zaman daha fazlasını istemekle yazgılısınız. elinizde bir şey yok değil. istediğiniz kadar yok. ve hiçbir zaman olmayacak.
size anladığınız materyalist düzlemde örnek vereyim: siz mercedes parası ödeyip, tofaş şahin'e binmeye mahkum olmuş insanlarsınız. aradaki farkı sizden çarptılar ve kızgınsınız. hiç bitmeyecek bir kızgınlık.
o kadar uzun süre hayalleri peşinde koşan insanlar görüyorum ve o kadar uzun süredir hayaller peşinde koşmuşlar ki: kendileri de hayalden ibaret hayaletlere dönmüşler. bu sizsiniz. hayaletlerin hayata dönmesi imkansız. zaten dönmek istemiyorsunuz. "muş" gibi yapıyorsunuz. çünkü acınıza daha fazla acı katmanın yolu bu. daha fazlası manyaklığınız acıda da sınır tanımıyor, mutlulukta tanımadığı gibi. o yüzden. olur öyle.
devamını gör...
4.
mutluluk ve mutsuzluk kadar karşıt ve birbirini dışlayan durumları ayrımsayabilmede ve tanımlayabilmede dahi yeterlik sahibi olamama durum anomalisi.. (kasdi bir yanıltma amaçlı değilse, tıbbi destek gerektiren bir duygudurum veya ıq sorununa işaret edebilir mi..)
devamını gör...
"belki de mutluyuz ama farkında değiliz" ile benzer başlıklar
mutluyuz
1