1.
dedikodu yapmaya başlamadan önce genellikle söylediğim bir cümledir.
devamını gör...
2.
yanlış anlaşılmaktan yorulan, korkan kişinin diline dolanır. çünkü etrafımız konuştuğumuzu sürekli tersinden anlayan insanlarla dolu. a desen z anlıyor. her şeyin altında bir mana arıyor. dümdüz onu dedim işte. niye beni, bizi yoruyorsunuz? neysem.. siz yine de beni yanlış anlamayın.
devamını gör...
3.
çalışırım...
devamını gör...
4.
bu kalıpla başlayan cümlelerden hiç hoşlanmasam da ara sıra kullanma çelişkisine düştüğüm kalıptır.
devamını gör...
5.
%90 yanlış anlayacağını bildiği halde kurulan cümledir. son ana kadar bekleyip artık dayanamayıp kurulmuş bir cümle olma olasılığı yüksektir. ve belli edilmese de genelde yanlış anlaşılır.
devamını gör...
6.
anlamı: aslında öyle düşünüyorum ama söylemeye cesaretim yok. ya da kırılırsın diye direk söylemiyorum. yine de yanlış anlama diyeceğim ki eğer gerçeği anlarsan, bak yanlış anlama demiştim, yanlış anlamışsın diyebileyim. bu kendimi sonradan savunmaya hazırlık cümlem. ama aslında böyle düşünüyorum... evet evet yanlış anlama.
devamını gör...
7.
olumsuz bir cümleden önce gelen; kendini garantiye almaya yarayan söz öbeği.
devamını gör...
8.
bu uyarıdan sonra yüzde beşyüz yanlış anlaşılmaya müsait bir eleştiri ya da sorulması yanlış bir soru ile devam edendir.
son günlerde sık sık bana yöneltilmiş, farklı kişilerden de aynı yanlış soru ile devam ettiği için "kal gelmiş" bir şekilde başlık arattım ve hali hazırda bu başlığı bulunca içimi dökmeye karar verdim.
bu şekilde başlayan ve devamı "senin gibi güzel, eğlenceli, donanımlı, anlayışlı bir kadın nasıl olur da evlenmez, -nasıl bırakırlar-?"*
öncelikle şurada bir anlaşalım. bu özelliklere ek olumlu 500 skill daha da eklesek de, birer vitrin ürünü olmadığımız için, evliliğimiz veyahut bekarlığımız üzerindeki haklar bize aittir*. belki de bizler almadık kimseyi? düşünebiliyor musunuz?kaldı ki, evli olma durumunun da bu gibi şeylerle pek ilgisi yoktur. soru baştan saçma ama açıklamaya devam edeyim saçmalığı.
öte yandan, cevap soruda gizli. tam da saydığın nitelik ve niceliklerden ötürü bilinçli bir seçim olabilir.
başka bir yönden ele almak gerekirse, herkes evlenmek zorunda değildir. başka bir deyişle bazı insanlar evlenerek tamamlanmazlar, tam tersi eksik de kalabilirler.* *
aslında buraya daha fazla ayrıntı yazılabilir. misal, "gördüğüne aldanma aslanım" diye cevap da verebiliriz. ama genel hatlarıyla bir "the walking bad" sorusu olduğundan çok da kafa yormaya gerek yok. tavsiyem kimseye bı soruyu sormayın. özellikle de gerçekten hakkında bu şekilde düşünüp, hoşlandığınız bireylere. kadın/ erkek fark etmez. çok ofsayt soru yeni tanışma döneminde. az sabret, tanıyınca nasılsa anlarsın nedenini.
belki sadece "kısmet olmadı" kadar basit. neden komplikasyonlar gelistiriyorsunuz? ne bu "insan analizinde" acelecilik? beni hemen çözsen ne olur, çözmesen ne olur ben seninle ilgilenmedikten sonra?
yeter, duymak istemiyorum!*
son günlerde sık sık bana yöneltilmiş, farklı kişilerden de aynı yanlış soru ile devam ettiği için "kal gelmiş" bir şekilde başlık arattım ve hali hazırda bu başlığı bulunca içimi dökmeye karar verdim.
bu şekilde başlayan ve devamı "senin gibi güzel, eğlenceli, donanımlı, anlayışlı bir kadın nasıl olur da evlenmez, -nasıl bırakırlar-?"*
öncelikle şurada bir anlaşalım. bu özelliklere ek olumlu 500 skill daha da eklesek de, birer vitrin ürünü olmadığımız için, evliliğimiz veyahut bekarlığımız üzerindeki haklar bize aittir*. belki de bizler almadık kimseyi? düşünebiliyor musunuz?kaldı ki, evli olma durumunun da bu gibi şeylerle pek ilgisi yoktur. soru baştan saçma ama açıklamaya devam edeyim saçmalığı.
öte yandan, cevap soruda gizli. tam da saydığın nitelik ve niceliklerden ötürü bilinçli bir seçim olabilir.
başka bir yönden ele almak gerekirse, herkes evlenmek zorunda değildir. başka bir deyişle bazı insanlar evlenerek tamamlanmazlar, tam tersi eksik de kalabilirler.* *
aslında buraya daha fazla ayrıntı yazılabilir. misal, "gördüğüne aldanma aslanım" diye cevap da verebiliriz. ama genel hatlarıyla bir "the walking bad" sorusu olduğundan çok da kafa yormaya gerek yok. tavsiyem kimseye bı soruyu sormayın. özellikle de gerçekten hakkında bu şekilde düşünüp, hoşlandığınız bireylere. kadın/ erkek fark etmez. çok ofsayt soru yeni tanışma döneminde. az sabret, tanıyınca nasılsa anlarsın nedenini.
belki sadece "kısmet olmadı" kadar basit. neden komplikasyonlar gelistiriyorsunuz? ne bu "insan analizinde" acelecilik? beni hemen çözsen ne olur, çözmesen ne olur ben seninle ilgilenmedikten sonra?
yeter, duymak istemiyorum!*

devamını gör...
9.
"yanlış anlamazsan ismini öğrenebilir miyim" demek, seni nefessiz 36 saat yerim demek bence. bu görüşe beni iten şey, plaza erkeği çekingenliği ya da gizli dayılık.
bir beyaz yaka ve gizli dayı, içinde dinmek bilmeyen bir seks arzusu olduğunda, bunu açıkça ifade edemiyor. kıl olduğum şey bu. yoksa bir insanın adını öğrenmenin yanlış anlaşılacak hiçbir yanı yok. telegram'a geçmenin ya da telefon numarası istemenin de yanlış anlaşılacak bir yanı yok.
erkeklerde alt kısım sürekli fantezi ürettiği için, üst kısımdan bu cümle çıkıyor. gizli bir freud sürçmesi aslında. alt taraf üst tarafa hayallerini anlatıyor, üst tarafımız o hayallere "oha" dediği için, yazdığı dişiye, yanlış anlamazsanız bir şey sormak istiyorum, siz burada yazar mısınız? diyor. "yok, karpuzum" diyemiyor dişimiz de.
erkek mekanizmasında alt kısmımızın dehşetengiz hayallerini, üst kısmımız saklıyor her zaman.
erkek, iki parçadan oluşan ve kendi kendini savunan bir varlıktır (erkek dediğim meriç yani)
"yanlış anlamazsan yaşını öğrenebilir miyim" diyor adam. çıldırmış burda alt kısım. ne dediğini bile bilmiyor. üst kısım da dağılmış artık. bu nedenle dudaklardan bu soru dökülüyor.
sütyen rengi vs. olaylar hariç, bu cümleyi kullanan erkeklere güvenmeyin. sizi gözüyle yiyor onlar. bu kalıbın doğru kullanımı için alt limitim sütyen rengi.
bir beyaz yaka ve gizli dayı, içinde dinmek bilmeyen bir seks arzusu olduğunda, bunu açıkça ifade edemiyor. kıl olduğum şey bu. yoksa bir insanın adını öğrenmenin yanlış anlaşılacak hiçbir yanı yok. telegram'a geçmenin ya da telefon numarası istemenin de yanlış anlaşılacak bir yanı yok.
erkeklerde alt kısım sürekli fantezi ürettiği için, üst kısımdan bu cümle çıkıyor. gizli bir freud sürçmesi aslında. alt taraf üst tarafa hayallerini anlatıyor, üst tarafımız o hayallere "oha" dediği için, yazdığı dişiye, yanlış anlamazsanız bir şey sormak istiyorum, siz burada yazar mısınız? diyor. "yok, karpuzum" diyemiyor dişimiz de.
erkek mekanizmasında alt kısmımızın dehşetengiz hayallerini, üst kısmımız saklıyor her zaman.
erkek, iki parçadan oluşan ve kendi kendini savunan bir varlıktır (erkek dediğim meriç yani)
"yanlış anlamazsan yaşını öğrenebilir miyim" diyor adam. çıldırmış burda alt kısım. ne dediğini bile bilmiyor. üst kısım da dağılmış artık. bu nedenle dudaklardan bu soru dökülüyor.
sütyen rengi vs. olaylar hariç, bu cümleyi kullanan erkeklere güvenmeyin. sizi gözüyle yiyor onlar. bu kalıbın doğru kullanımı için alt limitim sütyen rengi.
devamını gör...
10.
iki türlü durumda kullanılır. ya söyleyeceğiniz şeyin ne kadar sinir bozucu olduğunun farkında olup öncesinde zemin hazırlıyorsunuz ya da söylediğiniz kişi cidden oduruktan nem kapan, her şeyi yanlış anlayan biri. iki durum da dandik. acun bey ben hamdi beyin teklifini kabul edip bu çıkmazdan çıkmak istiyorum.
devamını gör...
11.
üzerine vazife olmayan şeyler söyleyecek insanın ön alması. güzel kardeşim, yanlış anlayabileceğim bir şey söyleyeceksen ya bunu söyleyeceğin kadar samimi değiliz ya da gerçekten söylenmeyecek bir şey söylüyorsun. iki türlü de söylenmese daha iyi.
insanların, karşısındakilerin özel alanına bu şekilde paldır küldür girebilme rahatlığını kendilerinde bulabilmesine çok uyuz oluyorum.
insanların, karşısındakilerin özel alanına bu şekilde paldır küldür girebilme rahatlığını kendilerinde bulabilmesine çok uyuz oluyorum.
devamını gör...
12.
(bkz: kızım sana söylüyorum gelinim sen anla)
başka bir şey değil bu yavşaklık.
başka bir şey değil bu yavşaklık.
devamını gör...
13.
arkasından bir turk erkeği iltifat ediyorsa yalandır zaten, inanmayın. ettiği en büyük iltifat gözün güzel veya tatlı yanağın var olan birisi olarak neyse ki bu mallardan değilim.
devamını gör...
14.
devamını getirmezsen mutlu olurum. anlamak bile istemiyorum... %100 sinirin bozulacak dinlemeye bile değmez.
devamını gör...
15.
arkasından makul ve mantıklı bir mevzunun geldiğine şahit olmadığım cümle girişi.
yanlış anlaşılacağını düşündüğün hassas konulara hiç girmemek en güzeli.
yanlış anlaşılacağını düşündüğün hassas konulara hiç girmemek en güzeli.
devamını gör...
16.
katlanması güç olsa da, dinlemeyi sevmesem dahi cankulağıyla dinlerim ardından gelen sözü.
hızlı insan tanıma kiti gibidir benim için.
ne kadar erken kullanırsa bu kalıbı karşımdaki,
o kadar zaman kazandırır bana tanımak hususunda.
şüphe duyduğum kişilerden duydum hep böylesini lakin şüphe yeterli gelmez bilet kesmek için.
saçmalamasına izin veririm insanların.
vaktim var, dert değil.
hızlı insan tanıma kiti gibidir benim için.
ne kadar erken kullanırsa bu kalıbı karşımdaki,
o kadar zaman kazandırır bana tanımak hususunda.
şüphe duyduğum kişilerden duydum hep böylesini lakin şüphe yeterli gelmez bilet kesmek için.
saçmalamasına izin veririm insanların.
vaktim var, dert değil.
devamını gör...
17.
arkasından mutlaka bir eleştiri gelecektir.
devamını gör...
18.
bu cümle kurulduktan sonra kesin yanlış anlaşılma olur.
devamını gör...
19.
söyleme o zaman bilader. içinde tut diye sitem edilir.
devamını gör...
20.
eğer birisi böyle lafa başlıyorsa büyük ihtimalle hoş olmayan bir şey söylecektir,zaten ben şahsen akıl vermekten ve bu durumdan hoşlanmam.*
ayrıca şöyle de bir olgu var son zamanlarda bozulan insan yapısından dolayı niyetini bildiğim ve kendime yakın gördüğüm insanlara da böyle söze başlayarak birşeyler demişliğim var çünkü öyle bir ortam oldu ki senin iyi niyetle söylediğin birşey başka yönlere çekilip yanlış anlaşılabilir "bak beni kıskanıyor,benim böyle olmamı istemiyor" durumu ortaya çıkabilir,bu durum ortaya çıkmasın diye temkinli yaklaşıyorum maalesef. *
ayrıca şöyle de bir olgu var son zamanlarda bozulan insan yapısından dolayı niyetini bildiğim ve kendime yakın gördüğüm insanlara da böyle söze başlayarak birşeyler demişliğim var çünkü öyle bir ortam oldu ki senin iyi niyetle söylediğin birşey başka yönlere çekilip yanlış anlaşılabilir "bak beni kıskanıyor,benim böyle olmamı istemiyor" durumu ortaya çıkabilir,bu durum ortaya çıkmasın diye temkinli yaklaşıyorum maalesef. *
devamını gör...