1.
kişiye filmin sonuna doğru acaba öyle mi böyle mi düşüncelerini sordurtan kore yapımı film.
süresinin biraz uzun ve yavaş işlenmesinden dolayı bazı insanlara sıkıcı gelebilir ancak düşündürten yapısı denemeye değer demek mümkün.
hikayede kısaca çocukluk arkadaşı ile şans eseri tanışan karakterin sonu filmin ismine benzer bir görüntüde bitiyor.*
hikayenin ana karakterin yazdığı kitaptan bir kesit mi yoksa yaşanan bir olay mı bu soru insanı ikilemde bırakıyor.
kore filmine ilgi duyan insanlar için izlenebilir nitelikte bir film. keyifli seyirler.
süresinin biraz uzun ve yavaş işlenmesinden dolayı bazı insanlara sıkıcı gelebilir ancak düşündürten yapısı denemeye değer demek mümkün.
hikayede kısaca çocukluk arkadaşı ile şans eseri tanışan karakterin sonu filmin ismine benzer bir görüntüde bitiyor.*
hikayenin ana karakterin yazdığı kitaptan bir kesit mi yoksa yaşanan bir olay mı bu soru insanı ikilemde bırakıyor.
kore filmine ilgi duyan insanlar için izlenebilir nitelikte bir film. keyifli seyirler.
devamını gör...
2.
“en sevdiğin yazar kim?” sorusuna “murakami” demek yerine “faulkner” diyorsa bir karakter, o halde zaten murakami’nin bir öyküsünün içindesinizdir.
murakami bey’in ‘barn burning’ adlı kısa öyküsünden uyarlanmış şahane bir film burning. bazen uzadıkça uzayan sahneleri olsa da, karşılıklı sessizliğin bile gerilimi yukarı taşıdığı anlara bittim. yaklaşık 2,5 saat sürüyor. bilin de izleyecekseniz, ona göre izleyin.
2018 yapımıdır.
murakami bey’in ‘barn burning’ adlı kısa öyküsünden uyarlanmış şahane bir film burning. bazen uzadıkça uzayan sahneleri olsa da, karşılıklı sessizliğin bile gerilimi yukarı taşıdığı anlara bittim. yaklaşık 2,5 saat sürüyor. bilin de izleyecekseniz, ona göre izleyin.
2018 yapımıdır.
devamını gör...
3.
filmin başında ana karakterimizin vurulduğu haemi isimli hanımefendinin pandomim öğrendiğini söyleyerek olmayan bir mandalinayı yediği sahne vardır. bu sahnede haemi başrolümüze “yapman gereken mandalinanın var olduğuna inanmak değildir. yapman gereken mandalinanın var olmadığını unutmaktır” der ve aslında bu filmin de üzerine inşa edildiği fikirdir. zira izlerken birçok şeyi acaba sahiden var mı yok mu nerde gözüyle izlersiniz.
ayrıca burning kelimesi yakmak anlamına gelmektedir ki üstteki yazarın da ifade ettiği üzere murakami’nin barn burning- ağıl yakmak isimli öyküsünden uyarlanmıştır. türkçeye niçin şüphe diye çevrildiğini ben anlayamadım açıkçası.
film biraz ağır tempoda akıyor ve zihnini toparlayarak izlemeyi gerektiriyor. 7.7/10
edit: şöyle film hakkında ufuk açıcı bir değerlendirmeyi de bırakalım:
ayrıca burning kelimesi yakmak anlamına gelmektedir ki üstteki yazarın da ifade ettiği üzere murakami’nin barn burning- ağıl yakmak isimli öyküsünden uyarlanmıştır. türkçeye niçin şüphe diye çevrildiğini ben anlayamadım açıkçası.
film biraz ağır tempoda akıyor ve zihnini toparlayarak izlemeyi gerektiriyor. 7.7/10
edit: şöyle film hakkında ufuk açıcı bir değerlendirmeyi de bırakalım:
devamını gör...