bıçaklayan kocasını linçten kurtaran kadın haberi

sinirimi sıyıran haberi şöyle özetleyeyim;
kocaeli'de tuğba'nın eski eşi tuncay, tuğba'yı sokak ortasında defalarca bıçaklar. ahali adamı çevirip darp etmeye başlayınca bıçaklanan tuğba bıçaklayan tuncay'ı ''çocuklarımın babasını bırakın'' diye kurtarmaya çalışır. kamera görüntüsü olmasa inanmayabilirdim. bu ne biçim bir ilişki karmaşasıdır? bat dünya bat, sen de bat tuğbaaa...
buradan(bkz: geberesice dedirten haller)

bu pilav daha çok su çeker de, ağzımı bozmayayım yorumu okura bırakayım. bıraktım, tut.

bıraksaydın gebertselerdi .

tuğba'nın kocasından başka kimi kimsesi olup olmadığını bilmiyoruz. adamın yaptığının elbet savunulacak bir tarafı yok. tuğba'yı hemen yargılamayın derim ben. psikolojisi elbette sağlam değildir kadının. ha adama büyük bir ders olmuştur umarım ama sanmam.

şaşırtmayan hadise.

kesinlikle karışmayınız. polisi arayıp geçiniz. sonunda kesinlikle siz kötü olur, yaralanır, ya da öldürürsünüz.

sınanmadığın bir konu hakkında konuşmak kolaydır.

yahu ne biliyorsun o kadının hayatı hakkında!
hayat senin gördüğün üç beş standart kalıpla yürümüyor. milyon ihtimal var.
belki linç ediyorlar ama ölmezse kalkar sonra bu defa da kafamı keser diye düşündü.
belki bu adam sonrasında çocuklarımı elimden alır, bir daha göstermez diye düşündü. belki çocuğuma da zarar verir diye düşündü.
belki kumar oynayan birisi bu adam. başına birşey gelirse bu kumar oynatanlar gelecek daha büyük kötülükler yapacak diye korktu. milyon ihtimal var.

buradan, sosyal medyadan sallamak kolay. her dakika yanında olabilecek miyiz? şimdi dövdük adamı ama her dakika o kadının güvenliğini sağlayabilecek miyiz? onu emniyette, güvende hissettirebilecek miyiz?

ahmaklık derecesinde işler yapan, ilişkiler kuran kadın erkek binlerce insan var.
ama gerçekten çaresizlik içinde kıvranan erkekler, kadınlar, kızlar da var.
allah hepsinin yardımcısı olsun.

bir ikili ilişki haberi, bir kişisel olay haberi değildir. köklü bir kültürün sosyal yaşantı akışı içerisinde sergilediği gösteridir. ataerkil insanlar böyledir.

kişisel seçimler ya da aptallıklar üzerine yaptığınız tüm siyasi ya da bilimsel irdelemeler havada kalıyor. ataerkil kültürün renkleri ve o renklerin tonları farklıdır. şu seyrettiğiniz olaylar birer ataerkil toplum klasiğidirler.

şehirlerde çekirdek aileler modelinde ve 'ata'larının aşiretleri/(aşiretlere bağlı) geniş ailelerinden kopmuş şekilde yaşayan insanlar kapitalizmin acımasız ekonomisin pençesinde kıvranıyorlar. şehirli modern mavi yakalı dul erkekleri biraz paralandırın isterseniz, seyredersiniz sonrasında, bir erkeğin nasıl davranması gerektiğini düşündüklerini ya da toplumun onları nasıl davranışlara doğru yönlendirdiğini.

dünyayı ele geçirmeye çalışan gericiler seküler kapitalist yaşama fon ayırmıyorlar. modern hukuka bağlı bir yaşam sürmek olanağı maddi sıkıntısı olmayan seküler kişiliklere ait artık.

*

yazacaklarımı bertizan yazmış. iç yüzünü bilmediğimiz olaylar hakkında yorum yapmak doğru değil. bu tür olaylarda genellikle kadının motivasyonu, adamın ölmemesi veya hapse girmemesi durumunda geri dönüp yapacaklarını düşünmek oluyor.

daha önce yazmıştım, yine yazayım. ümitcan denen hırbonun öldürdüğü o güzelim kızın başına da aynısı gelmişti. normal bir erkek arkadaşı, ümitcan'ın kıza kötü davrandığını görmüş ve araya girmeye kalkmış kızı korumak için. kız da karışmamasını, ümitcan'ı çok sevdiğini falan söyleyip çocuğu uzaklaştırmış. daha sonra ümitcan'ın olmadığı bir ortamda tekrar karşılaştıklarında çocuk konuyu açmış. aldığı cevap, kızın korkudan öyle davranmak zorunda kaldığıydı çünkü kızla ümitcan baş başa kaldıklarında bu kez de "sen beni nasıl savunmazsın" diye şiddet görmek oluyordu işin sonu.

lafla asıp kesmek çok kolay ama yanlış.

diyebilirsiniz ki en baştan beraber olmasaymış böyle biriyle. bunu da her zaman anlamayabilirsiniz. bazı insanlar şiddet eğilimlerini gizliyor ilişkinin başında. olan olduktan sonra da zaten kurtulmak zorlaşıyor.

bu durum kocamdır döver sever muhabbeti değil.

bıçaklanan bir kadın var, muhtemeldir ki orada öleceğini de düşünmüş.
tam o esnada "çocuklarının" babası olan adam derdest edildikten sonra sopayla dövülüyor.

kadın orada bıçaklanmaktan öldü diyelim, adam da sopa darbeleriyle ölürse çocuklara kim bakacak? sopa vuranlar mı?

kadın orada artık ben ölsem de en azından çocuklara maddi anlamda bakacak adam da ölmesin refleksiyle hareket ediyor.

çünkü biz bu hale geldik. o çocuklar 2 gün içinde bakacak akrabaları yoksa açlıktan ölebilir. kimse de şaşırmaz buna.

bu mevzunun 1 sene sonra kokainle yakalanan karıyla ve kadir şeker olayı ile ilgisi yok.

sopa ile dövenlerin ellerine sağlık dediğim olay.

yani şu başlığa girilen yorumlar gerçekten inanılmaz. kadının ne çektiğini nereden bileceksiniz dene dene kadın savunulup durmuş. hayatınız boyunca hangi gündem başlığında bir erkekle bu kadar derin empati yaptınız da erkeklerin kadınlar için bu kadar derin ve yanlış empati yapmasını bekliyorsunuz? sanki kadınlar zihinsel engelli bireyler, doğru düzgün hiçbir sorumluluklari yok gibi konuşuyorsunuz.

muhtemelen hayatı boyunca hiçbir kadına şiddet uygulamayacak bir erkek haklı olarak kendini bıçaklayan kocasını kurtaran kadını eleştirmiş. bir de kimse sinanmadigi günahın masumu değildir denmiş. ne alakası var? sen ordudan mi ihraç edildinde o zaman tegmenlerin ordudan atılması hakkında yorum yapıyorsun mesela? zaten yeterince zor, kaotik, iğrenç olan bir ülkede kimse kendini bıçaklayan kocasını kurtaran kadınla yeni duyar türleri üreterek empati yapmak zorunda değil.

bu tip başlıkları açan erkekler genelde kadınlar tarafından seçilmedikleri için bu başlıkları açıyorlar. onun dışında bir yanlışlari yok.

çıldıracağım artık ya çünkü emin olun (bkz: evlenirsek anneyle sık sık görüşülmeyecek diyen kız) başlığıyla çok ilgisi olan bir husus. hepinizin psikolojisi bozuk arkadaşlar.
yardım alın.

çok benzeri bir olay başıma geldi aslında. bir yanım mecbur olmadıkça asla karışma , diğer yanım da aynısı benim başıma gelse birisi yardım etmese nerede kaldı insanlık diye paradoksa sokuyor. yıl 2010 kasım, babamlardan eve geçerken bir kadın altında pijama ve terlikle (ayağında çorapsız) yukarıdan aşağı bana doğru hızlı adamlarla yürüyor. sonra yukarı virajdan bir şahin araba patinaj yaparak döndü, kadın daha da bir hızlandı, beni geçti aşağı doğru koşmaya başladı, araba da hızlanınca bu sefer kadın yokuş yukarı bana doğru yine koşmaya başladı. mecbur bir duraksadım yanıma gelince, herifte geri vitese taktı geldi, indi arabadan. ben hemşerim sakin ol derken kadın koluma yapıştı felan...... arasını anlatmayacağım siz kafanıza göre doldurun. o esnada tesadüfen araçla devriye atan polis orada ki hengameyi görünce yanımızda durdu. adam benden şikayetçi olunca kadına sordular sen kocandan şikayetçimisin diye kadın hayır benim şikayetim yok dedi beynimden vurulmuşa döndüm .... devamını yine anlatmayacağım. bu da böyle bir anımdır. durumu objektif anlattım. aslında çok sert ifadelerle yorum yaparım ama beni linçten kurtacak bir kadın çıkmayacaktır eminim.

al örnek kadir şeker davası
buradan