bilimsel bilgide apaçık olma şartı

bilimin büyük bir saygıyla önünde eğildiği kural.

adlandırma güzel ama bir bilgi doğruysa doğruluğu, yanlışsa yanlışlığı hiçbir araç gerektirmeden herkesin dümdüz görmesi anlamına da geliyor bu. ama bu apaçıklık olayı ne övüldüğü kadar kesindir ne de zannedildiği kadar biricik bir şeydir.

kesin değildir çünkü aynı bilginin başka başka kişilerce farklı biçimde serimlenmesi olasıdır. bu da apaçıklık iddiasının yanlış olduğu sonucuna götürür. bütün unlar da doğru bilgiye götüren kesin bir çizginin olmadığını gösterir.

bilimsel bilgi denildikten sonra, apaçık kesinlik 'aramak' gerekmez kanısındayım. çünkü bilimsellik onu bilgi diye tanımlamadan önce, doğrulama yanlışlama sürecinde test etmiş, yanlışlanamadığı, ondan daha doğru ve sınanmış başka bir şey olmadığı (belki henüz olmadığı farketmez) için, onu bilgileştirmiştir. bilimin, bir öncekini yanlışlayacak, daha yeni ve doğru şeyleri arayıştan vazgeçmemesi, kimi hallerde bilgiyi yenileyerek değiştirmesi, bilime güvensizlik yöneltmeyi gerektirir bir neden değil, aksine bu, bilimden daha inandırıcı başka hiçbir kriter kabul edilmemesini gerektiren bir özelliktir. 'apaçık ve netlik' le anlatılmak istenen, mutlak tanrısal bir değişmezlik mi, bilimsel bilgi, koşullar ve ilişkinliklerle sınanmış, bilgi olabilecek bir durumun, şeyin bilgi olduğunu belirtir. aksi halde bilimsel olmaz.. bilim, tanrısal ve varsayımsal soyut bir değişmezliğin, olgu ve sonuçların koşullarla ilişkisi nedeniyle karşısındadır. koşullar değişirse bilgi de, o "şey" de değişecektir. bu durum apaçık netlik veya kesinliğe ilişkin bir zaaf değildir. öngörü ve olasılıklar için belki böylesi bir zaaftan söz edilebilir. ancak bilimsel bilgi için değil düşüncesindeyim.