bir akademisyenin rektör olmayı isteme sebebi

idealist olan, kendini bilime adamış bir akademisyen, bırakın rektör olmayı bölüm başkanı bile olmak istemez, çünkü idari görevleri olanların işleri o kadar başından aşkındır ki, kanun koyucu bile 2547 sayılı kanun m. 36 (değişik üçüncü fıkra: 22/2/2018-7100/8 md.) öğretim üyesi ve öğretim görevlileri için; "öğretim üyesi, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu yükseköğretim kurumunda haftada asgari on saat ders vermekle yükümlüdür. öğretim görevlisi ise haftada asgari on iki saat ders vermekle yükümlüdür." derken; bahsi geçen madde ve fıkranın son paragrafında "rektör, rektör yardımcısı, dekan, enstitü ve yüksekokul müdürlerinin ders verme yükümlülüğü yoktur. başhekimler, dekan yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdür yardımcıları ve bölüm başkanları, bu madde hükümlerine göre haftada asgari beş saat ders vermekle yükümlüdür." ibaresine yer vermiştir.

bir başka deyişle rektörün üniversitede toplantılar, kabuller vs ile geçecek zamanı baştan bilindiği kanunun ilgili maddesi ile ders yükü yükümlüğü bile kaldırılmıştır. bu durum da onu kaçınılmaz olarak akademik anlamda atalete sürükler. işbu nedenle idealist olan herhangi bir akademisyen, "idari görev üstlenmek istemez". çok iyi akademisyenlerin rektör olduğu görülmüştür ancak rektörlerin çok iyi akademisyen olduğu nadirdir. en azından türkiye üniversiteleri için maalesef öyledir.