terminaldeyim. toros dağlarını görüyorum. yolum çok uzun. ağustos ayı olmasına ragmen sabah ayazı işlemiş iliklerime. elimi çay bardağı ile ısıtmaya çalışıyorum, kulağımda ezginin günlüğü çalıyor. yorulmuşum, ayaklarım ağrıyor, bilinmezliğin hüznü çökmüş içime..
yan masamda bir çift oturuyor. konuşmalarından ve kıyafetlerinden anladığım doğu kökenli..kendi aralarında konuşup gülüşüyorlar. yan gözle onları izliyorum. bi an göz göze geldik kadınla.gülümsedim,oda gülümsedi çekimser bir tavırla. otobüste yakın oturduğumuzu farkettik ve sohbet etmeye başladık.. mardin e kadar konuştuk..bütün korkularımı yenmeme, ön yargılarımı kırmama ve sayesinde o coğrafyaya aşık olmama neden oldu..
şimdi düşünüyorum da eğer o terminalde gülümsemeseydim, ön yargılarımın esareti altında gidecektim ve o güzel insanları tanıyamayacaktım.. din dil ırk köken algımı yerlebir eden güzel insan kürt kızı iyi ki gülümsedin bana..
devamını gör...
japon kültürüne ilgi duyduğumu söylemem ve coğrafya öğretmeninin '' haritada parmağını tate dağı'na koyar , sonra önce sağa sonra aşağıya doğru hareket ettirirsen durduğun zaman elin nerede olur ? '' diye sorması olabilir sanırım. nasıl bilebilirim hoca bunu (-_-).
devamını gör...
lise yıllarındaydı annem babam çalıştığı için öğlen evde kimse olmuyordu arkadaşlarım gelmişti 7-8 kişi evin içine ediyorlardı zil çaldı annem erken gemişti onlarda korkup hızlaca toparlanıp aşağı doğru merdivenlerden indiler ama inmeleri çıkmaları kaçışmaları bir oldu kimi eve geri kaçıyor kimi terasa doğru koşuyor kimisi de aşağı inmişti bende ne oluyor dedikçe korku ve gülüşmeler karıştı ortam yatışınca klasik mekanda buluştuk ne oldu artık anlatın hele diyince meğer olay şuymuş ; hep beraber aşağı inerken 1 alt katta ışık sönmüş o karanlıkta arkadaş bir g.t görmüş ve basmış şaplak pandik allah ne verdiyse ışığı biri yakınca anlamış ki o g.t onlardan birinin değil alt komşumun g.tüymüş ( adam 2 çocuk babası) sonrada kaçmalar falan ben çok utandım adamla haftalarca köşe kapmaca oynadım denk gelmeyim diye sonra denk geldiğimiz de o da gençliğimize verdi.
devamını gör...
don atlet shakespeare okuyorum anlatamam.
devamını gör...
sizlere eski işimden bir anı anlatmaya geldim.
çağrı merkezinde çalışıyordum ve burada ofiste aileleri otele çağırıyorduk ve gelenleri oteli gezdiriyoruz sonra ilk haftam bir aile davet edebildim çok mutluyum tabi, işte müdürlerim şefim öv babam öv çünkü bu işe girdiğiniz zaman bir hafta eğitim şart ben eğitim dönemimde aile buldum .neyse gittik otele benim ailem üç kişi anne baba ve bir genç size yemin ederim aileden daha bilgisizim o otel konusunda ama asla çaktırmadım bana eğitim de ne söyledilerse aynısını aileye kopyala yapıştır yapıyorum şimdi asıl bomba yere gelelim ailem lavaboya gitmek istediler tahmin ettiğiniz üzere ben tuvalet nerede bilmiyorum neyse ki hızlı düşünen bir insanım üst kata çıkalım orada sunum odasına çantaları koyalım öyle gidelim dedim. tabi amaç şefe tuvaletin nerede olduğunu sormak biz çıktık yukarı asansörden indik lavabo çıktı karşımıza ne kadar mutluyum bir bilseniz bayan lavaboya girdi. biz eşi ve oğlu terasa geçtik hemen yan tarafı zaten. içimde bir rahatlama her şey yolunda gidiyor çayımı yudumluyorum ve bir anda bir çığlık sesi duyduk tahminler üzere evet tuvaletten geliyor koşarak gittik sen tut erkekler tuvaletine kadını sok kadın şok geçirmiş herkes başımıza toplandı çok şükür ki müdürüm şefim yoktu hemen diğer ekip arkadaşlarım aileyle konuşuyor ben şoktayım hemen kendimi topladım ailemle konuşmaya başladım çok kibar insanlardı şansıma güzel karşıladılar o gün öyle geçti .tabi ofise gittik diğer ekipler bunu ceoyo söylemiş salaklar .ceo toplantı yapacak dediler ben her şeyden habersiz katıldım toplantıya adam bir anda rumeysa gel buraya dedi (sen nereden biliyorsun adımı koskoca ceosun işin gücün yok mu be adam )kalbim çıkmak üzere gittim herksin gözünün üstümde olduğunu düşündükçe hala ürperiyorum neyse aha bittim bugün son günümmüş dedim ama sen tut de ki : bugün çıkışta bi kahve içelim herkes şok ben şok karşımda gülümseyerek kahve içmeyi teklif eden bir ceo var ve benim bi önceki günden rezilliğim, gel de şok olma iki dakika boyunca tek kelime etmedim sonra ise sahte bir gülüş ile kabul et ah ah .devamını merak ettiğinizi biliyorum ama burada bitiriyorum gerisini sizin hayal gücünüze bırakıyorum kalbim buna daha fazla dayanamaz.
devamını gör...
18 ağustos 2021/çarşamba
18:30/21:30 saatleri arası...

bildiğiniz tüm ayrılıkları ve vazgeçişleri unutun.

dün hayatımda "4 senelik" bir devir nasıl kapandı anlatıyorum.

ne onunla ne de onsuz denilen ilişkiler vardır. benim başımdaki aynen bu cümlenin karşılığıydı. adam kişisi "evlilik korkusu" adı altında ya bitirelim ya da geleceğe dair benden bir şey bekleme kafasında bir aşık...?

kadın kişisinin ise zaafı, sevgisi tavan...aldatıldığını öğrendiği halde denemeye çalışan 21.yy aşıklarından.

yalnız kadının dayanamadığı ve onu yiyip bitiren bu belirsizlik de tavan yapmış durumda. yemek bile yiyemez halde, uykular haram... bu durumu kaldıramadığını bir türlü konuşamıyor. taa ki dün'e kadar.

kadın adamı akşam bir yemek yiyelim mi? diye zarflıyor da adamın haberi yok başına geleceklerden. tamam bebiş diyor, akşam spor çıkışı alırım seni diyor. kadın arabaya biniyor, buzz gibi. adam çakıyor yavaştan.

yemek yenmeden kadın kusuyor her şeyi. korkuna benden daha çok değer verdiğin belli, savaşmıyorsun bununla. ben buna katlanamıyorum. günlerdir yanıyorum, aldatılma da bindi üstüne sistemim çöktü görmüyor musun?

adam evliliklerin nasıl yozlaştığından bahsediyor. kadının kalbi gözyaşlarıyla dolmuş. içinden ne anlatıyorsun bok herif diyor...! ne anlatıyorsun? desene seni kaybedemem. bunu aşmak için elimden geleni yaparım. adam söylemiyor. kadın kaskatı kesiliyor.

yemek yeniyor. kadın kedileri de besliyor etraftaki. adam kedileri sevmediğinden bahsediyor. kadın içinden kin kusuyor. adam mısın sen? sus ye şu yemeğini diyor.

1 bardak çay. ardından hesap. adam hesabın 124tl gelmesinden yakınıyor. kadın sessiz kalıyor.

deniz kenarına gidiyorlar. yan yana 2 saat denize bakıyorlar. kadın arada ağlıyor. adam suskun. en önemli anlarda hep susar zaten. kediler var etrafta adam yine kedilere laf söylüyor. kadın bir kez daha onun yanlış adam olduğunu anlıyor.

kalkalım mı diyor adam?
kalkıyorlar.
yol boyunca susuyorlar.
eve bırakıyor kadını. acil durumda lütfen ulaş bana diyor. çaresizce! sarılıyorlar son kez. kadın adamın son kez bakışını yakalıyor bir ara.

adam:" benim için üzülürsen "hakkımı helal etmem" diyor." kadın acı acı" tamam" diyor.

kapı şifresini hatırlayamıyor bi 10 sn'ye. adam uzaklaşıyor. kadın arkasına bakmıyor.

kadın evde 2 kere hıçkırarak ağlıyor.
ruhunu denize salmışcasına içi bomboş.
gerisi boşluk.

19.08.2021
...
devamını gör...
üç yıldır türkiye'ye gitmiyorum. artık vizem bittiği için dönmek zorundayım. ışte dün bilet aldım. alırken uygun saate bakıyorum ki, uçaktan indikten sonra gideceğim şehirin otobüsünü kaçırmayım. neyse aldım bileti, sonra otobüs saatlerine bakıyorum bir baktım üç yıl önce 27 olan otobüs bileti 70 lira olmuş. hâlbuki ben türkiye'den gelirken yanıma 30 lira almıştım, türkiye'ye döndüğümde havaalanında ucuzdan dolar bozdurmayım diye. görüyorum ki 30 liraya sadece su alınabiliyormus artık.

neyse işte bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...
2011 yılı gibi felan liseye gidiyoruz. o dönemin bir dershanesinde lise öğrencilerini üniversitede ki öğrencilerin yanında yatıya gönderiyorlar(o zaman sevilen malum oluşum). bizde liseli bir grubuz evden ders çalışma bahanesiyle izinleri aldık. çantamızı topladık gittik. pilavları kaşıkladık sohbet, muhabbet derken biz evimize gidelim bahanesiyle oradan da ayrıldık. gece şehrin sokaklarında özgürce dolaşma faslı başladı. planlarımız işliyor. gezmedik sokak/park bırakmıyorduk. acıkınca 7/24 açık olan bir çay ocağında evimizden getirdiğimiz keki/poğaçayı da gömdük. ama sonunda uykumuz gelmeye başlamıştı ve dışarda yapılacak aktivite de kalmamıştı. saatin geç olması sebebiyle ne öğrencilerin evine gidebilirdik ne de kendi evimize. sonunda nerde yatıcaz? başlığı altında konuşma uyanık arkadaşımız "ben sabah bunu hesap edip sabah okulun camını açık bıraktım. kapatmadılarsa gidelim gizlice gireriz. zaten milletin sesine uyanır. erken gelmiş gibi yaparız" demesiyle son buldu. herkes kabul edince okulun bahçesine atladık. bahçe tarafının zifiri karanlığı arasında sınıfın camını bulduk hala açıktı 1. katın demirlerinden tırmanıp sınıfa girdik. sınıfta da biraz goygoyun ardından herkes bir köşeye çekildi. bir arkadaş ben sadece donla uyuyabiliyorum deyip pantolonunu ve ayakkabılarını çıkardı. bizlerde kendimize göre sıraları birleştirip yatak yaptık altına çarşafı boşuna mı gezdirdik diyip örttük. sabah tabi ki milletin sesine uyanamayıp sınıfa ilk gelen çocuğa rezil olmuştuk. donla uyuyan arkadaş ilk teneffüs çocuğu kenara çekip bunu birine anlatmaması için tehdit etmişti. çocuk kimseye söylemeyeceğini ama şaşkın bir yüz ifadesiyle bunu neden yaptığımızı sordu. bu soruya hala cevap veremiyoruz. sonrasında gün boyu derslerde uyuyup eve gittik.
son

tanım: galiba çürüteceğim bir başlık buldum.
devamını gör...
hazırlığın ilk yıllarında yurtta x adında bir arkadaşla tanışmıştım. çocuk galatasarayda çok iyi bir bölüm kazanmış zeki ama biraz saf bir oğlan . okuldan yurda yurttan okula gidip gelende bir tip. aynı yurtta mesul kod adlı başka bir arkadaşım daha vardı. düzenli olarak matematik soruları çözüp telefonundan birilerine atıyordu. bir gün yeter lan üniversiteyi kazandım hala soru çözüyorum diye çıkışınca uzaktan bir akrabasının mezuna kaldığını buna da sorulara yardımcı olabilir misin diye sorduğunu öğrendik. buda ilkten çözerim diyor ama kızın hergün 10-20 soru atacağını bilmiyor tabi. buda kırmadan ayıp etmeden nasıl kurtulurum diye sorunca bende bizim x e soralım zaten yurtta oturuyor bütün gün öyle bir şey yaptığı da yok diye tavsiye verdim. sonra gittik biz bu x e dedik biz bu soruları çözemiyoruz. sana yönlendirsek, senin zaten çok vaktini almaz. mesulde sana bir de güzel yemek ısmarlar diye ikna ettik. buda kabul etti. kızada söyledi mesul bundan sonra soruları bu arkadaşa at benden daha iyi hem daha iyi yardımcı olur felan. neyse gel zaman git zaman mesul halinden memnun ama x te biraz değişiklikler var. nerde görsem telefonda konuşuyor. odasına giriyoruz mesulle telefonu kapatıyor felan garip davranışlar anlayacağınız. sonra x bizim mesulle konuşmaya geldi bir gün bende odadayım . anlattı işte biz onula ilişkiye başlıcaz galiba. seninde bilmeni istiyorum felan diye. mesul ilkten biraz bozulduysa sende amma hızlıymışsın x, senin gibi damat mı bulcaklar zaten hehehehe diye araya girdim. mesul de anladı zaten onun burda hiç bir söz hakkı olmadığı. iyi olmuş sizin için sevindim felan söyledi bir şeyler. (ne söylediğini ve konuşulduğu hatırlamıyorum açıkçası çok zaman geçti.) neyse dönem bitti yurttan çıktık x i de en son yurttan çıkarken gördüm. bu gün mesulle konuşurken x e geldi konu ve hala birlikte olduklarını öğrendim ki aradan 4 yıl geçmiş. neyse bunu niye anlattım okulda gördüklerimiz gerçek hayatta ne işe yarıyor diyen arkadaşlar fsklşfslk tabi ki değil . eğer biz x le tanışmasak kızın attığı sorulardan mesul sıkılmasa x i ikna etmesek gibi yüzlerce detay olmasa belki birbirlerinin varlıklarından haberdar olmayacaklardı hala düşünce çok acayip geliyor. çok fazla felan kullanımı için özür dilerim.
devamını gör...
arkadaşlarla tatile gittik bundan birkaç sene önce. ortam yabancı kaynıyor. kim türk kim yabancı anlaşılmıyor. yakan güneşin, denizin üzerinden seken x ışıklarının insanları nursuz bıraktığı bir ortam. lut kavmi gibi allah affetsin herkeste bikiniler falan. bu arada ben denizi izlemek dışında hiç sevmem bunların ısrarıyla geldim onu da belirteyim. neyse efenim adamın biri geldi ingilizce yol soruyor. aksanlı ama nereli olduğunu anlamadım. tarzanca konuşup rezil olmamak adına dilsiz taklidi yapıp işaret diliyle anlaşmaya çalışıyorum. işaret dilini de bilmiyorum halbuki. yanımdakiler de aynı ayak. neyse adam halimize acıdı galiba ağzından yazık ya diye mırıldandı. meğerse türkmüş aq. çaktırmadan oradan kaybolduk. bu da böyle bir anımdı.
devamını gör...

kurtlar bizim orada kışın aç olmalarından ve köyün de pek kimse olmadığından sessiz olmasından dolayı akşam olunca köyde gezerler sokak köpeği ne yakalarlarsa da öldürüp yerler. bunları bilmeme karşın sanırım bundan birkaç yıl önce birkaç günlüğüne köye gittiğimde akşam hava almaya çıktım. geri dönüş yolunda da tam eve varmama yaklaşıp 100 metre kadar varken sağımdan bir ses geldiğini duydum. daha sonra yavaşça o tarafa doğru döndüm ve kanım dondu. karşımda kıpırdamadan durup bana bakan bir kurt vardı. neyse birkaç saniye sonra kurtun zincirle bağlı olduğunu gördüm. meğer kurt sandığım bu zamana kadar en stresli ve korkmuş saniyelerimi yaşatan aslında kurt köpeği imiş.

haklı olarak bunu niye anlattın şimdi? derseniz bende bir amacım yok birden aklıma geldi ve yazmak istedim derim.

ança biligler.
devamını gör...
12 yıl önce mayıs ayı... balayındayız.

ben orta halli bir ailede büyüdüm. yaz tatillerinde ya köye giderdik ailemle ya da yazlığa. yazlık dediğim de kumburgaz'da deniz kenarı bir sitede, 50 m2 bir apartman dairesi. öyle arkadaşlarla tatile gitmeler filan babamın müsade etmeyeceği şeyler, zaten okul biter bitmez de evlendim. bu gibi durumlara isyan etmeye bile fırsat bulamadım.neyse efendim uzatmayalım, hayatımda ultra herşey dahil yaptığım ilk tatilim diyeyim özetle. balayı dediğim de maldivler filan değil, kıbrıs bile değil. kemer'deyiz.

marina yakınlarında bir oteldeyiz, mutluluktan uçuyoruz filan. otelde bir ilgi ,bir alaka, hizmette sınır yok..balayı paketini ets tur'dan almıştık. ets tur görevlisi her gün geliyordu yanımıza, bir şeye ihtiyacınız var mı filan diye. gece gidebileceğimiz güzel bir clup önermesini istedi eşim. çocuk birkaç saniye durdu, abi dedi falanca yer var, siz gidin ben rezervasyon yaptırırım. x otelden geliyorum demen yeterli dedi. iyi dedik sorgulamadık. gece süslendik püslendik gittik. kapıdakilere dedik x otelden geldik. hemen kulaklıkla bişeyler söylemeye başladılar x bey giriş yaptı filan diye ulan ne oluyor dedik, beni ayrı bir odaya aldılar, eşimi ayrı odaya aldılar. beni aradılar, çantamı üstümü başımı filan, eşime hoşgeldiniz efendim filan demişler. hiç anlam veremedim, standart prosedür sandık. ama neden beni arayıp onu aramadılar bilemedik. içeri girdik, güvenliklerden biri de bizimle geldi. locaların birini boşalttı, bizi buyur etti. eşim gerek yok filan dedi ama dinlemediler tabi. gelen alkolün, çerezin haddi hesabı yok. ben dedim düğün takılarını bırakacağız heralde burada. istemiyoruz dedikçe yağıyor adeta. hatta bir ara güvenlik eşimin sigarasını filan yaktı. eşimle dans etmek için kalktığımda yine aynı güvenlik öldürecek gibi baktı. tedirgin oldum, gidelim dedim. hesap istedik. misafirimizsiniz filan dediler. ya dedik olur mu öyle saçma şey, ödeme yapalım. yok mok dediler, 5 kuruş ödemeden çıktık. ertesi sabah ets'deki çocuğa anlattık. hesap almadılar filan diye. hayretle suratımıza baktı. otelden ödeme alır onlar siz sıkıntı yapmayım filan diye saçma bir açıklama yaptı. düşmedik üzerine. balayı bitti, eve döndük.

her yeni evli çiftin müthiş kalkınma planını uygulamaya karar verdik, araba alacaktık. biraz eksiğimiz vardı. kredi çekelim dedik. eşimin çalıştığı şirketin işleriyle ilgilenen bankacıya eşim bir miktar kredi çekmek istediğini söylemiş. bankacı tanıdık. tamam demiş, ben şubeye gideyim, sorgular ,sana dönerim. 2 saat kadar sonra aramış, sana kredi çıkmıyor senin trilyonluk vergi borcun var diye. eşim şok tabi. demiş abi imkansız, ne vergi borcu, bir yanlışlık vardır. gitmiş şubeye tabi koşa koşa.

bankacı arkadaş isim soyisimden sorguluyor tabi, kimlik numarasından değil. kimlik numarasından sorgulayınca problemin kaynağı anlaşılıyor.

isim benzerliği. kemer'de marinada yatları, otelleri ve bol miktarda vergi borcu olan bir kişiyle eşim aynı isim soyisime sahip. kemer'deki abartılı hizmetin kaynağını da bu şekilde çözmüş olduk tabi. hadi eşimi o adamla karıştırdılar .. beni kiminle karıştırdılar o gece de ezim ezim eziklediler acaba*
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
en ağır kazık yeme hikayemi anlatıyorum kahvenizi alın ve okuyun..
13 senelik bir arkadaşlık hikayesi yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen tüm herşeyin de yanımda olduklarını sandığım 2 insan vardı.
hiç bir erkek için birbirimizden vazgeçmicez diye söz verdik sonra ne mi oldu.
hepsinin sevgilisi oldu ve ben kötü olduklarını kandırıldıklarını söyledim. insanlar aşık olunca o kadar kör oluyor ki doğruyu göremicek hale geliyor.
beni bir erkek için silebildiler bu saatten sonra pişman oldukları halde affedemem olayım ön yüzünü anlattım iç yüzünü anlatacak kadar midem yok malesef.
bu yüzden hiç bir arkadaşlığa güvenmiyorum...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bir anı paylaş" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim