bir erkeğin bir kadına çiçek alması

dünyanın en güzel olaylarından biri
çiçeklere karşı zaafım var
hepsini seviyorum ama pembe güle ayrı bir zaafım var
bana kendimi çok iyi hissetiriyor
seven sevdiğine çicek alsın *

yani.
geleneksel.
denenmiş kabullenilmiş klsasique hediye.

pamuk şekeri kıvamında olan erkek. erkek demeyi istemesem bile erkektir işte.

çiçek gibi slavlar, çiçek gibi latinler, çiçek gibi cermen kadınları varken... coğrafya kaderdir. onlar çiçeğin ta kendisidir.

bizim de evdeki bir erkek evdeki bir kadına çiçek alıyorsa bir halt yemiştir ve halt yendiğinin de farkındadır, kendini affettirme çabasıdır. bakınız geçen gün menekşe almış ki en sevdiğim çiçektir, ama yedim mi yemedim

pek çok erkek için gene bi nane yemiş yorumuna nazaran, babam anama sürekli alır. buket filan da değil, aranje olacak. zamansız vakitlere denk geldiğinde şahsıma veya kardeşime kitler. velhasılı, kadın milleti mutlu oluyor bu su götürmez bir gerçek. hata beklemeden, kavga kıyamet olmadan, içten. mühim olanı da bu zannımca. ben alır mıydım orası ayrı mevzu.

ayda yılda bir bir kıza çiçek aldım, üç gün sonra muhabbeti kesti.

o günden sonra ben artık çiçek almak değil çiçek yetiştirmek istiyorum diyerek annemden gelen alışkanlıkla eve saksı, çiçek toprağı falan almaya başladım. su veriyorum, arada sohbet muhabbet falan, iyi oluyor.

hayatıma giren hemen her kadına (hangi sıfatta olduğu önemsiz), içimden geldipinde çiçek almışımdır, göndermişimdir. mutlu oldular, teşekkür ettiler. o'nlar mutlu oldukları için, ben de mutlu oldum. bu yüzden bile erkekliğime laf edilen bir tanım okudum yukarıda. çok samimi soruyorum! sizi hiç mi sevmediler?

seneler önce bir ustamız vardı.

sevgililer günü yeni icat ; o zamanlar yani.

dedim...

''bu gün sevgililer günü, giderken karına çiçek yaptır. hemde eve gidince öbür işin de olur : ) ''

ertesi gün usta işe geldi ; surat bir karış.

ne oldu, bu ne hal diye sordum.

''çiçeğe para vereceğine yarım kilo kıyma alsaydın ya, oturup yerdik.''

diyen karısı arıza çıkarmış ve bizim ustanın iş hevesi de kursağında kalmış.

kadınları anlamak zor zenaat.

hepsi bir olmuyor.

romantizm ve çiçek kıymet bilenlerin işidir.