hani murat göğebakan diyor ya en güzel yarınlarla sen açtın aramı diye çok şey anlatan bir söz. bir insanı yarınlara , umutlara , hayallere küstürmeyin . sonra o küstürdüğünüz insanlar her şeyden vazgeçiyor . sonra sessizliğin adı delilik , ketumluk oluyor . oraya gelene kadar o insan ne sınavlardan geçiyor bir bilseniz .
devamını gör...
kendi zayıflığına bahane aramaktan başka birşey değil.
başkalarının ne yaptığı değil, senin ne yaptığın önemli bu hayatta. kimsenin hayatı alisanın harikalar diyarındaki gibi değil.
insanlar ne darbeler yiyor hayatta. en basit örneği acun. adam anasını, babasını, yanlış hatırlamıyorsam çocuğunu kaybetmiş. ona rağmen bugün geldiği yere bak.
o yüzden geçin bu trajik, dramatik hikayeleri. güçlü olun. her düştüğünüzde tekrar kalkın. çünkü bu hayatta zayıflara yer yok.
devamını gör...
tamamen kendinizle alakalı bir durum. kendinizi melankoli hastası yapmayın, küsmezsiniz. iki gün darlanırsın sonra geçer. yarın var ama o yok yani gereksiz dramaya karşıyız.
devamını gör...
o kişide derin duygusal yaralar açmak anlamına gelir. özellikle aile içinde* duygusal açıdan yaralananların, yarınlara umutla bakması zordur çünkü, çocuklukta yaşanan o sorunlu ilişki türü, bilinçaltına kaydedildiğinden, ileriki zamanlarda da insanın karşısına ona hep aynı şeyleri yaşatacak insanlar çıkar. kişi, önce ailede maruz kaldığı duygusal şiddetin farkına varacak, bundan dolayı artık kendini suçlamayı bırakacak ama bir yandan da ailesine karşı içinde biriken yoğun öfke ile nasıl baş edeceğini bilemeyecek, diğer yandan yaşayamadığı çocukluğunun yasını tutmaya çalışırken, halihazırda ilişki içinde olduğu kişilerle aynı örüntü içinde olduğunu fark edecek derken, bu insan, yarınlara küsmesin de ne yapsın? bu, melankolik takılmak değildir çünkü bazı yaralar, içindeki ufuneti boşaltılmadan geçmez, sonrasında kabuk bağlaması, hatta ara ara sızlaması derken iyileşmesi uzun zaman alabilir... geçmişten gelen duyguları işleyip yeni bir hayata yelken açması için zaman, bol bol sabır ve tefekkür gerekir. böyle birine "aman ne olacak, iki gün darlanırsın sonra geçer." demek, bacağı kırık birine koş bakalım demek gibi bir şey... yani, bakın bunları yaşayan insanlar, melankolik takılmak için acılarının arkasına saklanmıyor aslında, onlarla nasıl baş edeceğini bilemediği için kendini aciz hissediyor.. klişedir ama yaşamayan bilmez denilecek durumlar bunlar...
devamını gör...
hepsini okudum orhan gencebay gibi "bence sen de haklısın" dedim. insan psikolojisi karmaşık bir yapı o yüzden de bazen küçükken çok küçük bir an bile sizde travma bırakabiliyor. bir de herkesin hayatta sürekli güçlü olmak gibi bir zorunluluğu da yok. bazılarımız bacağı kopsa diğeriyle ayakta durabilirken bazılarımız da parmağı kanasa yola devam edemeyebilir. böyle şeylerde kesin doğrular olduğunu düşünmüyorum.
devamını gör...
insan, her ne kadar doğduğu zaman ki o mutlak bakıma muhtaç olduğu yıllar hariç, hayatının sonuna kadar kimseye muhtaç olmayacak bir şekilde donatılmış olarak dünyaya gelse de, yalnızlığı gerek aleni gerekse içten içe daima ret etmiştir.
insan insana bağlıdır o sebepten, muhtaçtır, ihtiyaçlıdır. bu ihtiyaç durumu günümüz dünyasında her ne kadar fiziki olarak görülsede aslında içten içe ruhsal anlamda muhtaçtır.
bu bağımlılık durumu insanı olmayacak hallere sokmakta çok başarılıdır üstelik. insan, başka bir insanın ona karşı olan davranışlarını duygusal olarak analiz eder ve ona olumsuz gelirse şayet yaralanır maalesef.
duygusal olarak bir çöküş evresine girer.
ilerleyen zamanlarda hata yapmaya daima meyilli olan ve asla ders çıkarmayan insan, birgün muhakkak aynı hataya tekrar düşer. bunu tekrarlamak birikime sebep olur.
bu birikimler zamanla karamsarlığa, güvensizliğe, korku ve endişeye, şüpheye hatta paranoya'ya dönüşür.
kendini şanssız, bahtsız, kötü, işe yaramaz ve değersiz olmak gibi olumsuz durumlarla işaretler. nihayetinde bu olumsuzluklar silsilesi onun sosyal hayatına da yansır. yansıtır çünkü bunu yapmak zorundadır.
atlatması çok zor olan bu "hayata küsme" durumu fiziksel ve gözle görünür bir derecede ruhsal dünyasında olduğu gibi artık fiziki dünyasında'da mevcuttur.

bağlayacak olursak şayet, bazı insanlar fazla hassastır.
bu, bilerek yapılan birşey değildir. bu insanın özünde olan bir durumdur. sadece öyledir işte.
karşımızda ki kişiye bunun farkında olarak yaklaşmak gerekmektedir o sebepten.
çünkü o kişiye, düşündüğümüzden daha büyük zararlar veriyor olabiliriz.
ve bu çok büyük bir vebaldir.
zira hiç kimsenin, hiç kimsenin hayatının içine etme gibi bir hakkı yoktur!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bir insanı yarınlara küstürmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim