bir kitapçının yanında çalışırken elektromanyetizmayı keşfetmek

faraday ilkokula giderken babası yoksulluk yüzünden faraday'ı okuldan alıp çırak olarak bir kitapçıya vermiş. faraday başlamış kitapçıda çalışmaya. çalışırken okumaya da başlamış. elektrik ile yazılan kitaplar ilgisini çekmiş. volta ve elektrikle alakalı yazan diğer ilim adamlarının eserlerini okumuş. daha sonraları kraliyet enstüsüne girmiş, asistan olarak çalışmaya başlamış. zamanla hocasını da geçerek fizik tarihine adını altın harflerle yazdırmış.
mükemmel bir hayat hikayesi, mükemmel bir zeka, mükemmel buluşlar... michael faraday.

bunu görünce aklıma "rüzgarı dizginleyen çocuk"yani william kamkwamba geldi. kamkwamba'da elektrik olmayan bir köyde, bir kütüphanede gördüğü kitaplara merakı ile başlayan elektrik üretme öyküsünü anlatmıştı kitabında. sanırım filmi de varmış. böyle insanlar iyi ki varlar dostlar. ayrıca kitabı da tavsiye ederim.

michael faraday’ın çarpıcı hikayesinden bir kesit. faraday örgün bir eğitim alamadığı için teorilerini formülleştirmekte, teoriye dökmekte zorlanmıştır. deney ve gözleme dayalı pratik metotlarla keşiflerini yapmıştır. buna rağmen elektrolizin temel ilkelerini belirlemiştir. klor gazını sıvılaştırmayı başarmış ve elektrik motorunu icat etmiştir. teori bilmemenin eksikliğini yaşamış olsa da bilseydi neler olurdu? sorusunu sordurtuyor insana.