1.
ahmet murat'ın 2010'da yayımlanan üçüncü şiir kitabı. cenk ve cönk adlı iki bölümden oluşan kitap, bir tereddüdün şiiri adlı şiirle başlar. kitabın, adını aldığı bir şair bisikletle şiiri, kitaptaki dördüncü şiirdir:
"yeşil otlar tartarken ovadaki rüzgarı
bir yağmur otobüsünden bakıyorduk dışarı
tepeyi irkiltti geçti biri gencecik
biz sandık ki o tepe değişti
ya da biz sandık ki o tepe değişti
bir şey oldu ilk aşkın gözleriyle bakılan
kahveler soğudu yorgun bir kuş bitti
bir çömlek kurutuldu bir tırtıl küçümsendi
herkes dirseğiyle yanındakini: neydi o neydi
içlerimiz büyük bir yudumla susturulmuştu sanki
yeşil otları diyorum, o tepeyi boyluca
bir yağmuru, bir şiiri ve ikindiyi
sağına soluna çarparak bir şair bisikletle
çarpacak bir şey de yoktu, aşıyordu sanki"
"yeşil otlar tartarken ovadaki rüzgarı
bir yağmur otobüsünden bakıyorduk dışarı
tepeyi irkiltti geçti biri gencecik
biz sandık ki o tepe değişti
ya da biz sandık ki o tepe değişti
bir şey oldu ilk aşkın gözleriyle bakılan
kahveler soğudu yorgun bir kuş bitti
bir çömlek kurutuldu bir tırtıl küçümsendi
herkes dirseğiyle yanındakini: neydi o neydi
içlerimiz büyük bir yudumla susturulmuştu sanki
yeşil otları diyorum, o tepeyi boyluca
bir yağmuru, bir şiiri ve ikindiyi
sağına soluna çarparak bir şair bisikletle
çarpacak bir şey de yoktu, aşıyordu sanki"
devamını gör...
2.
1971 doğumlu türk şair ahmet murat imzalı eser olup 2010 yılında yayınlanmış,
şiir türünde yer almaktadır.
başlıkta 2014 yılında yayınlandığı yazılmış ama kitapta 2010 yılında yayınlandığı söyleniyor.
kitap hakkında konuşmam gerekirse; adını daha önce duymadığım bir şairdi, şiirleri beklentimi karşılamadı ama arada ilgi çeken dizeler de elbette var, şiirleri çok iyi, derin ya da edebî bulmadım, muhafazakâr şiirlerdi, allah sevgisinin alt planda olduğu hissedilen, dindar birinin yazmış olduğu izlenimi veren şiirler olduğu fikrindeyim.
dikkate değer bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
şehrin nöbetçi ışıkları altında oku bu şiiri
son vapurda, en arkada, arkana bile bakmadan.
bir cevap olamıyor hayatın,
o soru da eskimiştir.
dünyanın ilk günü sanki her şey biraz yabancı.
şiir türünde yer almaktadır.
başlıkta 2014 yılında yayınlandığı yazılmış ama kitapta 2010 yılında yayınlandığı söyleniyor.
kitap hakkında konuşmam gerekirse; adını daha önce duymadığım bir şairdi, şiirleri beklentimi karşılamadı ama arada ilgi çeken dizeler de elbette var, şiirleri çok iyi, derin ya da edebî bulmadım, muhafazakâr şiirlerdi, allah sevgisinin alt planda olduğu hissedilen, dindar birinin yazmış olduğu izlenimi veren şiirler olduğu fikrindeyim.
dikkate değer bulduğum birkaç dize bırakıp burada bitiriyorum.
şehrin nöbetçi ışıkları altında oku bu şiiri
son vapurda, en arkada, arkana bile bakmadan.
bir cevap olamıyor hayatın,
o soru da eskimiştir.
dünyanın ilk günü sanki her şey biraz yabancı.
devamını gör...