bir şehirle sevişmek

istanbul'a gittikçe yaptığım eylem. kendisini severim,o da beni sever. çorlu'dan kadıköy'e 17'lik minibüsler kalkar, atlarım minibüse 2 saatte oradayım. kadıköy ile bir önsevişme yaparız, sonra vapurla beşiktaş(favori ilçemdir.), yıldız parkta yek vücut oluruz. ortaköy'de hızlanırız, bebek'te orgazm. üstüne de orgazm sigarası...

ankara ile ise tutkuyla sevişilmez,pek tat vermez.

ankara'nin dikmen'i
bir daha gelirsem s*k beni.

inisli cikisli bi iliskimiz var, evet.

sanırım ben çok kötüyüm. yani kafam güzel olmayınca şöyle penisim sülfat şeyler yazamıyorum. ayık kafayla çok komik geliyor böyle şeyler.
şey gibi mi oluyor mesela, eski filmlerde farklı yerlerden gelenler, (ekseriyetle) haydarpaşa'da denize bakarak "ülen istanbul seni yeneceğim" diyorlardı, siz de "ulan istanbul seni s.keceğim" falan mi diyorsunuz, ya da merak etmiyorum ya boşver.

bak şimdi istanbul diyince aklıma, küçük iskender'in jurilerinden biri olduğu bir şiir yarışmasına şiir göndermiş olduğum geldi aklıma. gönderdiğim şiir değil, şiir gönderdiğim... 4 mısralık bir şeydi ama seçmediler biliyor musun? belki de ulan a.cık koca istanbul 4 mısrayla anlatılır mi dediler kibarca, yani cevap vermeyerek... sahi neydi la o yazdığım ya... takıldı kafama bu gece uyuyamam artık... neyse, selam ve dua ile

göçebeler için mümkün olmayan eylem çünkü sevecek kadar orada kalınmaz.

ankara.
o kocaman kalabalığın arasında yalnız ve minik bir karınca gibiyim. yürürken kamera benden uzaklaşıyor ve kızılay'ın o yoğun, durağan insan trafiğine doğru akış gösteriyor. hafif dökülen yapraklarıyla sonbaharında ise bahçeli'nin durağan bir havası var.

bu başlığı görmeden tesadüfen az önce sevgili günlük başlığında bahsettiğim eylem. ehe. #2542355

bu eylemi yapabileceğim güzel bir şehirde yaşamıyorum