bir tarz belirtisi olarak imla kurallarına dikkat etmemek
başlık "san marinolu" tarafından 27.03.2021 05:06 tarihinde açılmıştır.
1.
sosyal medya dilinde sıkça görülen durumdur.
kelimeler özellikle ağızdan çıktığı gibi yazılır. harfler yutulur.
genellikle çok basit bir kural olsa da cümlelerin sonuna nokta koyulmaz.
kelimeler yarım yazılır. türkçe klavye onemsenmez ve cogunlukla su anda yazdigim gibi yazilir.
aslında yaşadığımız problem bu insanların imla bilmemeleri değil, sosyal medyayı rahat bir alan olarak kullanmak istemeleridir. birçoğumuz bunun farkında değiliz. elbette bilmeyen bir çoğunluk var. fakat sosyal medya alanlarında yazmak işinde, platformun türüne ve yazanın kimliğine göre yazım tarzının değiştiği bir gerçekliktir. tabii bunların bazı sebepleri var. aslında yazım tarzının belli başlı duyguları ifade ettiği açık.
bunlardan biri, bir kimsenin "çok sarhoşum" yazmasıyla, "çokk sarhholfuşum" yazması arasındaki fark ve hissiyat gibi bir netlikle izah edilebilir. bir sözlükteyseniz, sizden azami kurallara uymanız beklenir. çünkü bu verdiğiniz bilginin ciddiyetini gösterir. iyi bir okur, yazımı dış görünümden kritik eder. fakat bu yazının tarzına göre değişir. misal, bir anı anlatılıyorsa buradaki imla mühim değildir. çünkü olayın kendisi daha önemlidir. yahut yazdığı başlıklarda sadece bunalımlarından bahseden bir kimsenin herhangi bir şekilde nokta ya da virgül koyacak dermanı kendinde bulmaması yahut bunu umursamaması da olasıdır. elbette tüm insanlara karşıyken noktalama işaretlerinin karşısında boyun eğmeyecektir. * sözlük dışına çıkıp farklı bir örnek verecek olursak, kurumsal bir hesaptan net bir imla bilgisi beklersiniz. keza bir politikacının yazımının düzgün olması beklenir. hatta akademisyenin. belli meslek grupları bu durumlara dahil olabilirler ama birçoğu bahsettiğim bu ikisi kadar keskin değildir. kurumsal firmalar ve politikacılar... akademisyenlerde durum güncelle içiçe olduğu için rahatça akabilir ama kişi ünvanıyla boy gösteriyorsa durum, onun bir nebze politikacı sınıfına girmiş olduğunu gösterir. o zaman eleştiriler gelecektir.
eğer herhangi bir sosyal medya platformunda kendinizi tanımlayan sosyal kimliğinizle varoluyorsanız, yazdıklarınız sizin mesleğinizi doğrudan bağlar ve direkt olarak eleştiriye tabii olursunuz. fakat buradaki tonu sizin karakteriniz belirler. çünkü kurduğunuz samimiyet birçok şeyi tolere edebilir. bugünden sonra birçok meslek grubundan insanın yazım tarzlarına dikkat edin. aldığınız duygu ve mesajların çok farklı olduğunu göreceksiniz.
kelimeler özellikle ağızdan çıktığı gibi yazılır. harfler yutulur.
genellikle çok basit bir kural olsa da cümlelerin sonuna nokta koyulmaz.
kelimeler yarım yazılır. türkçe klavye onemsenmez ve cogunlukla su anda yazdigim gibi yazilir.
aslında yaşadığımız problem bu insanların imla bilmemeleri değil, sosyal medyayı rahat bir alan olarak kullanmak istemeleridir. birçoğumuz bunun farkında değiliz. elbette bilmeyen bir çoğunluk var. fakat sosyal medya alanlarında yazmak işinde, platformun türüne ve yazanın kimliğine göre yazım tarzının değiştiği bir gerçekliktir. tabii bunların bazı sebepleri var. aslında yazım tarzının belli başlı duyguları ifade ettiği açık.
bunlardan biri, bir kimsenin "çok sarhoşum" yazmasıyla, "çokk sarhholfuşum" yazması arasındaki fark ve hissiyat gibi bir netlikle izah edilebilir. bir sözlükteyseniz, sizden azami kurallara uymanız beklenir. çünkü bu verdiğiniz bilginin ciddiyetini gösterir. iyi bir okur, yazımı dış görünümden kritik eder. fakat bu yazının tarzına göre değişir. misal, bir anı anlatılıyorsa buradaki imla mühim değildir. çünkü olayın kendisi daha önemlidir. yahut yazdığı başlıklarda sadece bunalımlarından bahseden bir kimsenin herhangi bir şekilde nokta ya da virgül koyacak dermanı kendinde bulmaması yahut bunu umursamaması da olasıdır. elbette tüm insanlara karşıyken noktalama işaretlerinin karşısında boyun eğmeyecektir. * sözlük dışına çıkıp farklı bir örnek verecek olursak, kurumsal bir hesaptan net bir imla bilgisi beklersiniz. keza bir politikacının yazımının düzgün olması beklenir. hatta akademisyenin. belli meslek grupları bu durumlara dahil olabilirler ama birçoğu bahsettiğim bu ikisi kadar keskin değildir. kurumsal firmalar ve politikacılar... akademisyenlerde durum güncelle içiçe olduğu için rahatça akabilir ama kişi ünvanıyla boy gösteriyorsa durum, onun bir nebze politikacı sınıfına girmiş olduğunu gösterir. o zaman eleştiriler gelecektir.
eğer herhangi bir sosyal medya platformunda kendinizi tanımlayan sosyal kimliğinizle varoluyorsanız, yazdıklarınız sizin mesleğinizi doğrudan bağlar ve direkt olarak eleştiriye tabii olursunuz. fakat buradaki tonu sizin karakteriniz belirler. çünkü kurduğunuz samimiyet birçok şeyi tolere edebilir. bugünden sonra birçok meslek grubundan insanın yazım tarzlarına dikkat edin. aldığınız duygu ve mesajların çok farklı olduğunu göreceksiniz.
devamını gör...
2.
ben bu konuya çok takılanların abarttığını düşünüyordum, ta ki serdar kuzuloğlu nun zihnimin kıvrımları nda bu konuyu izleyene kadar, (aradım ama hangi bölümde olduğunu bulamadım)
google da arama yapanların istatistiğinden bahsediyordu, bu istatistiğe göre, imla kurallarına hiç uymayanlardan, bütün kurallara uyanlara kadar bir liste var, ve kelime de çok enteresan "islam"
konular ise, imla kurallarına hiç uymayanların aramaları, islam da cinsellik, islam da kadın ve bu minvalde devam eden şeyler, yazım kurallarına uyuldukça, konular da değişiyor, kurallara %100 uyan kişiler islam da akıl, zeka, teknoloji, bilim, "adalet" gibi konuları merak ediyor,
aslında biraz şaşırdım, çünkü bu kadar belirgin sonuçlar beklemezdim, tabi bu kuralları uygulamayan insanlar, bilmeyen insanlar aynı zamanda, bu sonuçlar da aslında, eğitim seviyesi düşük insanların yaptığı aramalar, ve eğilimleri, buna şaşırmıyor insan,
ama ben şunu düşündüm bu islami aramaları görünce, bir şekilde eğitim imkanı olanlar ve olmayanlar da, mecburen içine doğdukları coğrafyanın, bilinçaltına işlediği şeyleri öğreniyor, bilinçaltımızın ne olduğunu öğrenene kadar da geçmiş olsun, bilinçaltını korumayı da bilmediğimizden, yine geldikmi "coğrafya kaderdir"e, bu konu hakkında da hep kararsız kalmışımdır ama, galiba gerçekten coğrafya kader...
google da arama yapanların istatistiğinden bahsediyordu, bu istatistiğe göre, imla kurallarına hiç uymayanlardan, bütün kurallara uyanlara kadar bir liste var, ve kelime de çok enteresan "islam"
konular ise, imla kurallarına hiç uymayanların aramaları, islam da cinsellik, islam da kadın ve bu minvalde devam eden şeyler, yazım kurallarına uyuldukça, konular da değişiyor, kurallara %100 uyan kişiler islam da akıl, zeka, teknoloji, bilim, "adalet" gibi konuları merak ediyor,
aslında biraz şaşırdım, çünkü bu kadar belirgin sonuçlar beklemezdim, tabi bu kuralları uygulamayan insanlar, bilmeyen insanlar aynı zamanda, bu sonuçlar da aslında, eğitim seviyesi düşük insanların yaptığı aramalar, ve eğilimleri, buna şaşırmıyor insan,
ama ben şunu düşündüm bu islami aramaları görünce, bir şekilde eğitim imkanı olanlar ve olmayanlar da, mecburen içine doğdukları coğrafyanın, bilinçaltına işlediği şeyleri öğreniyor, bilinçaltımızın ne olduğunu öğrenene kadar da geçmiş olsun, bilinçaltını korumayı da bilmediğimizden, yine geldikmi "coğrafya kaderdir"e, bu konu hakkında da hep kararsız kalmışımdır ama, galiba gerçekten coğrafya kader...
devamını gör...
3.
(1) ilk girdide öne sürüldüğü gibi bu durum, “sosyal medya dilinde sıkça” görülmektedir. ancak bu tutumun sosyal medyada yaygın olması onun meşrulaştığı anlamına gelmez.
(2) her dilin kendine ait yazım kuralları vardır. her hangi bir mecrada yazı yazmak veya yazılmış olanları paylaşmak isteyen kişinin bu kurallara uyması her şeyden önce o yazının önceden belirlenmiş kurallarına saygı duyduğunu göstermek babında önemli bir karinedir.
(3) pervasızca “kurallara uymuyorum. saygı da göstermiyorum” diyen kişinin, (dile karşı) saygısızlığını ayan beyan açık ettiği gibi söz konusu kuralları bilmiyor olabileceğini ve/veya özensiz olduğunun da kabulü gerekir.
(4) işbu durum bırakın okuru, her şeyden önce “kendime saygım yok” davranışıdır.
(5) yaşanılan problem, “bu insanların imla bilmemeleri değil, sosyal medyayı rahat bir alan olarak kullanmak istemeleridir” şeklinde basite indirgenebilecek, tahfif edilebilecek bir vakıa değildir.
(6) sınav kağıtlarında bile aynı özensizliği gösteren, sosyal medya mecrasında yazıyor gibi yazan, kırılan puanlarla yüzleşince “ama hodjaaaaam burada önemli olan dilbilgisi değil; sorunun cevabına ilişkin bilgi” şeklinde savunma yapmaya çalışan öğrenci, usulün esastan önce geldiğini bilmeyen öğrencidir.
(7) türkçede kelimeler, (roman dili vb. özel bir durum yoksa) ağızdan çıktığı gibi yazılmaz. harfler yutul(a)maz.
(8) noktalama işaretlerinin kuralları bellidir. her cümle içeriğine göre mutlaka bir noktalama işareti ile biter.
(9) türkiye’de yaşayıp da türkçe klavye kullanılması hususu, önemli olmanın ötesinde tartışma konusu bile olmaz.
(10) iyi bir okur, iyi bir yazar ile kötü bir yazarı kolaylıkla ayırt edebilecektir. iyi bir yazarın kıymetini ise ancak iyi bir okur verebilecektir.
(11) imla kurallarına dikkat etmemek, bir tarz belirtisi değil; cehalet belirtisidir.
(2) her dilin kendine ait yazım kuralları vardır. her hangi bir mecrada yazı yazmak veya yazılmış olanları paylaşmak isteyen kişinin bu kurallara uyması her şeyden önce o yazının önceden belirlenmiş kurallarına saygı duyduğunu göstermek babında önemli bir karinedir.
(3) pervasızca “kurallara uymuyorum. saygı da göstermiyorum” diyen kişinin, (dile karşı) saygısızlığını ayan beyan açık ettiği gibi söz konusu kuralları bilmiyor olabileceğini ve/veya özensiz olduğunun da kabulü gerekir.
(4) işbu durum bırakın okuru, her şeyden önce “kendime saygım yok” davranışıdır.
(5) yaşanılan problem, “bu insanların imla bilmemeleri değil, sosyal medyayı rahat bir alan olarak kullanmak istemeleridir” şeklinde basite indirgenebilecek, tahfif edilebilecek bir vakıa değildir.
(6) sınav kağıtlarında bile aynı özensizliği gösteren, sosyal medya mecrasında yazıyor gibi yazan, kırılan puanlarla yüzleşince “ama hodjaaaaam burada önemli olan dilbilgisi değil; sorunun cevabına ilişkin bilgi” şeklinde savunma yapmaya çalışan öğrenci, usulün esastan önce geldiğini bilmeyen öğrencidir.
(7) türkçede kelimeler, (roman dili vb. özel bir durum yoksa) ağızdan çıktığı gibi yazılmaz. harfler yutul(a)maz.
(8) noktalama işaretlerinin kuralları bellidir. her cümle içeriğine göre mutlaka bir noktalama işareti ile biter.
(9) türkiye’de yaşayıp da türkçe klavye kullanılması hususu, önemli olmanın ötesinde tartışma konusu bile olmaz.
(10) iyi bir okur, iyi bir yazar ile kötü bir yazarı kolaylıkla ayırt edebilecektir. iyi bir yazarın kıymetini ise ancak iyi bir okur verebilecektir.
(11) imla kurallarına dikkat etmemek, bir tarz belirtisi değil; cehalet belirtisidir.
devamını gör...
4.
dili kullanma becerisi çok önemlidir. bu bir tarz olamaz. sözcükleri yutarak yazmak ise ilerisi için tamamen tehlike yaratacak bir durumdur. herkes bu şekilde davranacak olsa birkaç nesil sonrasında yazı dili kişiden kişiye değişkenlik gösterir hale gelir ve nihayetinde kimse kimseyi anlamaz. lütfen bunu bir tarz olarak falan görmeyelim.
devamını gör...
5.
üçüncü girdide aktarılan didaktik yazım dilinin ve üslubunun ne kadar sert yargılarla dolu olduğunu ve aslında bu hissiyatların başlık yazısında yazılan yazıyı anlamamaya sebebiyet verdiğini gördüğümde iyice kanıksadığım tarz belirtisidir. burada bile dili kullanıştaki üslup ve ciddiyet, duygu geçişlerini sağlayarak bazı anlamlara işaret ediyor. bu kuralcı/normatif tutum kendi kafasındaki yargıların saldırısını daha ilk andan itibaren saçmaya başladığı için başlık yazısı boyunca anlatılan meseleye herhangi bir olumlama yapılmamış olmasına rağmen hataya düşmüş.
aslında yazım dilinin kıstasları kullanılan alanlara ve kullanan kişinin karakterine göre değişir demiştim. esasında bahsedilen özel ve normatif alanların farklılığından fakat sürekli olarak yazım hatalarının normatif olmayan durumlar üzerinden işlediğinden dem vurmuştum. bunu eleştiri sunanlar da açıklasalar da bana müsaade etmemişler. çünkü kendi sözlerini söylemek isteği daha ağır basmış.
benim sözümü anlamaya çalışmaktan ziyade fanatiklik yapmak daha makul gelmiş.
ikinci yanıtta yazılan beş ve altıncı maddelerin anlatımları bazı ipuçları veriyor:
(5) yaşanılan problem, “bu insanların imla bilmemeleri değil, sosyal medyayı rahat bir alan olarak kullanmak istemeleridir” şeklinde basite indirgenebilecek, tahfif edilebilecek bir vakıa değildir.
buradaki "tahfif" ve "vakıa" gibi eski kelimelerin bile yazarın tarzına dair ipuçları verdiğini kim reddedebilir?
(6) sınav kağıtlarında bile aynı özensizliği gösteren, sosyal medya mecrasında yazıyor gibi yazan, kırılan puanlarla yüzleşince “ama hodjaaaaam burada önemli olan dilbilgisi değil; sorunun cevabına ilişkin bilgi” şeklinde savunma yapmaya çalışan öğrenci, usulün esastan önce geldiğini bilmeyen öğrencidir.
(7) türkçede kelimeler, (roman dili vb. özel bir durum yoksa) ağızdan çıktığı gibi yazılmaz. harfler yutul(a)maz.
yedinci maddede özel bir durum olmadığı takdirde kelimelerin ağızdan çıktığı gibi yazılmadığı ifade edilmiş. bir önceki maddede de bir öğrencinin ağzından "hodjaaaaam" yazılmış. evet burada özel bir durum var. elbette buradan yanlışlamıyorum. fakat başlık yazısında yazılan mesele de bununla ilgili. bunu işaret etmek istiyorum. sosyal medyada kişilerin profillerinde sosyal kimlikleri ve özel alanları karışmaktadır. insanların takip ettikleri kişilerden beklentilerine göre yazım dilindeki belirgin hatalar görülmez hale gelmiştir.
(10) imla kurallarına dikkat etmemek, bir tarz belirtisi değil; cehalet belirtisidir.
bu maddeye eleştirim de şu yöndedir. evet, kişi imla kuralı cahili olabilir. hatta bunu reddediyor bile olabilir. birçok başarılı insana baktığınızda imladan bihaber olduklarını görürsünüz. özellikle yazıyla işi olmayan mesleklerde ciddi başarılara imza atan insanlara dikkat edin. bunu göreceksiniz. imla kurallarına dikkat etmemek bir cehalet belirtisi olabilir. fakat sosyal medyayı aktif kullanan biri olarak söylemek isterim ki gündelik dilin kasıtlı üslubuyla bir tarz haline gelmiştir. madde yedide, "hodjaaaaaam" diye yazılan kelime ve türevleri ifadeler bu tarzın temel taşlarını oluşturmaktadır. ayrıca bahsedilen normatif ve özel alanların sosyal medyadaki belirsizliği sebebiyle bu durum iyice karışmıştır. bu yazıları okuduktan sonra bu gözle incelerseniz farkı göreceksiniz. hatta direkt sözlükte bile takip edebilirsiniz.
"imla kurallarına dikkat etmemek bir tarz olamaz! kesinlikle uyulmalıdır!" demek ne yazık ki bir temenni oluyor. zira bahsettiğim durum güncel ve bu şekilde değil. ayrıca tekrar belirtmek istiyorum ki bu durum özel ve normatif alan belirsizliğinde gerçekleşiyor. imlaya dair nerelerde nasıl beklentiler olduğunu belirttim. hiç kimse bir dilekçe kağıdını "arz ederim xd xd sadkasşdksaa" diye sonlandırmıyor.
bu arada tarz meselesinde kafa karışıklığı yaşayanlar için tdk tanımını bırakıyorum.
aslında yazım dilinin kıstasları kullanılan alanlara ve kullanan kişinin karakterine göre değişir demiştim. esasında bahsedilen özel ve normatif alanların farklılığından fakat sürekli olarak yazım hatalarının normatif olmayan durumlar üzerinden işlediğinden dem vurmuştum. bunu eleştiri sunanlar da açıklasalar da bana müsaade etmemişler. çünkü kendi sözlerini söylemek isteği daha ağır basmış.
benim sözümü anlamaya çalışmaktan ziyade fanatiklik yapmak daha makul gelmiş.
ikinci yanıtta yazılan beş ve altıncı maddelerin anlatımları bazı ipuçları veriyor:
(5) yaşanılan problem, “bu insanların imla bilmemeleri değil, sosyal medyayı rahat bir alan olarak kullanmak istemeleridir” şeklinde basite indirgenebilecek, tahfif edilebilecek bir vakıa değildir.
buradaki "tahfif" ve "vakıa" gibi eski kelimelerin bile yazarın tarzına dair ipuçları verdiğini kim reddedebilir?
(6) sınav kağıtlarında bile aynı özensizliği gösteren, sosyal medya mecrasında yazıyor gibi yazan, kırılan puanlarla yüzleşince “ama hodjaaaaam burada önemli olan dilbilgisi değil; sorunun cevabına ilişkin bilgi” şeklinde savunma yapmaya çalışan öğrenci, usulün esastan önce geldiğini bilmeyen öğrencidir.
(7) türkçede kelimeler, (roman dili vb. özel bir durum yoksa) ağızdan çıktığı gibi yazılmaz. harfler yutul(a)maz.
yedinci maddede özel bir durum olmadığı takdirde kelimelerin ağızdan çıktığı gibi yazılmadığı ifade edilmiş. bir önceki maddede de bir öğrencinin ağzından "hodjaaaaam" yazılmış. evet burada özel bir durum var. elbette buradan yanlışlamıyorum. fakat başlık yazısında yazılan mesele de bununla ilgili. bunu işaret etmek istiyorum. sosyal medyada kişilerin profillerinde sosyal kimlikleri ve özel alanları karışmaktadır. insanların takip ettikleri kişilerden beklentilerine göre yazım dilindeki belirgin hatalar görülmez hale gelmiştir.
(10) imla kurallarına dikkat etmemek, bir tarz belirtisi değil; cehalet belirtisidir.
bu maddeye eleştirim de şu yöndedir. evet, kişi imla kuralı cahili olabilir. hatta bunu reddediyor bile olabilir. birçok başarılı insana baktığınızda imladan bihaber olduklarını görürsünüz. özellikle yazıyla işi olmayan mesleklerde ciddi başarılara imza atan insanlara dikkat edin. bunu göreceksiniz. imla kurallarına dikkat etmemek bir cehalet belirtisi olabilir. fakat sosyal medyayı aktif kullanan biri olarak söylemek isterim ki gündelik dilin kasıtlı üslubuyla bir tarz haline gelmiştir. madde yedide, "hodjaaaaaam" diye yazılan kelime ve türevleri ifadeler bu tarzın temel taşlarını oluşturmaktadır. ayrıca bahsedilen normatif ve özel alanların sosyal medyadaki belirsizliği sebebiyle bu durum iyice karışmıştır. bu yazıları okuduktan sonra bu gözle incelerseniz farkı göreceksiniz. hatta direkt sözlükte bile takip edebilirsiniz.
"imla kurallarına dikkat etmemek bir tarz olamaz! kesinlikle uyulmalıdır!" demek ne yazık ki bir temenni oluyor. zira bahsettiğim durum güncel ve bu şekilde değil. ayrıca tekrar belirtmek istiyorum ki bu durum özel ve normatif alan belirsizliğinde gerçekleşiyor. imlaya dair nerelerde nasıl beklentiler olduğunu belirttim. hiç kimse bir dilekçe kağıdını "arz ederim xd xd sadkasşdksaa" diye sonlandırmıyor.
bu arada tarz meselesinde kafa karışıklığı yaşayanlar için tdk tanımını bırakıyorum.
devamını gör...
6.
yazı da tıpkı söz gibi iletişimin bir yolu olduğundan kişinin kendisine ait değişmez bir tarzı olduğundan bahsetmek pek doğru olmayabilir. siz bakmayın "bu benim tarzım" denildiğine; orada asıl belirleyici hedeflenen okuyucu kitlesidir. tıpkı konuşmadaki değişimler gibi yazımız da mesajı aktarmak istediğimiz kitleye göre değişir. konuşurken anneme "gelcektin" derim ama ofisteki birine "gelecektiniz" derim mesela. burada belirleyici olan ben değilim; aktarmak istediğim aynı içeriği alan kişinin farklı olmasıdır!
diğer taraftan sosyal medyada imla kurallarını hiçe sayarak yazmak: bunları hiçe sayan bir okuyucu kitlesini bilinçli bir şekilde hedeflemenin bir sonucu da olabilir. insan, kendisiyle benzer şekilde iletişim kuranı gördüğünde ister istemez tav olur nitekim. özetle iletişim amacıyla bozuk imla ile bir şeyler yazan kişi, iddiasının veya varsayımının aksine bu tarzı belirleyen değildir. hedefindeki okur kitlesinin beğenisinin nesnesidir alt tarafı.
diğer taraftan sosyal medyada imla kurallarını hiçe sayarak yazmak: bunları hiçe sayan bir okuyucu kitlesini bilinçli bir şekilde hedeflemenin bir sonucu da olabilir. insan, kendisiyle benzer şekilde iletişim kuranı gördüğünde ister istemez tav olur nitekim. özetle iletişim amacıyla bozuk imla ile bir şeyler yazan kişi, iddiasının veya varsayımının aksine bu tarzı belirleyen değildir. hedefindeki okur kitlesinin beğenisinin nesnesidir alt tarafı.
devamını gör...