bir ülkenin medeni olduğunu anlama yolları

kadına yapılan muameleye bakın eğer insan gibi el üstünde tutuluyor ise medeni ülkedir.

yöneticilerine bakın halkı umursuyorlarsa medeniyet vardır.

döner kavşaklarına bakın, kavşak içindekine yol veriliyorsa medeniyet vardır.

kadına, hayvana, çocuğa, doğaya verdikleri değer ile anlaşılır.

"insanlarının nasıl öldüğüne bakın."

mahkemelerine ve vergi dairelerine bakın, adaletin sağlandığına inanıyorsanız medeniyet vardır.

2 zengin, 2 varoş, sokağa gidin.

zenginlerin sokakları varoşlardan daha fazla illegal içeriyorsa, medeniyetsizdir.

sakin ve yorgun olmayan insanlar çoğunluktaysa ülkenin refah seviyesi yüksektir. refah seviyesi yüksekse insanlar daha az kavga eder, özel alana müdahale azdır, istersen çıplak gez çok göze batmazsın. kim ne der düşüncesi minumumdadır. rahatsındır, rahatsınızdır. ömrün uzun olur))

sokakların temizliğini, hayvanlara yapılan muamele ve kitap okuma oranı.

şu ülke medeni bu ülke medeni dediğimiz zaman, bunu tam anlamı ile içini doldurabilmeliyiz, örneğin avrupa ülkelerinin medeni buna karşın türkiye'nin medeni olmadığını söylüyor isek; buna karşı ileri sürülecek önerme şu olabilir; avrupa dışarıdan gelen bir gruba karşı ne kadar misafirperver, ne kadar dost canlısı? örneğin şu an seçim çalışması devam eden fransa, ırkçılığın kol gezdiği ve hatta prim yaptığı bir ülke; ve ırkçılık o raddede ki başkan adayı olan "'le pen" ve "macron" un göçmenler ile ilgili ve islamofobi ile ilgili sözlerinde düşmanlık o kadar bariz ki (ki zaten "'le pen" seçilirse, fransa tarihinde napolyon sonrası en ırkçı ve saldırgan dönem olacağı garanti; ki adam almanya nin ikinci dünya savaşı öncesi liderine öykünen birisi).
böyle olunca aklıma, mehmet akif ersoy un,
"medeniyet dediğin tek kişi kalmış canavar." dizesi geliyor.

ancak yukarıda ki kriterlerin bazılarına katılmamak mümkün değil; bunlardan bazılarını tekrar edeceğim, bir iki tane de ekleme yapacağım;
1) matematik bilincinin insanların iliklerine işlediği, insanların matematiğin temel kavramlarını büyük oranda bildiği; vel hâsıl, toplumun % 60- 70 inin orta ve % 10-15 inin iyi derecede matematik bildiği bir toplum; bu kavramı ilk defa duyanlar için, matematik bilincinin yüksek olduğu toplumların adalet mekânizmasının en sağlıklı işlediği toplumlar olduğunun sayısız örnekleri var.
2) kitap okuma oranının yüksekliği. bununla bağlantılı olarak, kitap yazma ve çeviri yapılan kitap oranının yüksekliği.
3) geçmiş değerlere sahip olma ve saygı oranının yüksekliği; tarihi eser, müze gibi değerlere verilen önem.
4) insan ölümleri konusunda ki, istatistiki bilgilere göre doğal ölüm oranının yüksek olduğu toplumlar.
5) insanların ortalama yaşam süresinin uzunluğu ve kısalığı (uzun oranda medeniyet gelişmişlik açısından önde denilebilir),
6) bilimsel çalışmalara yapılan yıllık milli gelirin ayrıldığı oran.
7) 6. madde ile ters orantılı olarak, orduya yıllık gelirden ayrılan oran,
8) insan hayatının kalitesini artırmak için, yapılan sosyal yatırımlara ayrılan milli gelir oranı yüksekliği,
9) trafikte yaşanacak gelişmeler, insana ve sonrasında hayvanlara yapılacak muameleler yukarıda ki maddeler nispetinde artar veya azalır.

hapistekilerin suçlarının sebeplerine ve oranlarına bakın. her ülkede her türlü suçtan yatan vardır tabi ki ama iktidar eleştirdiği için yatan insan sayısı o ülke ne kadar özgür gösterebilir. cinayetlerin geneli lan dedi, yan baktı, rakip taraftardı, karşıt partiliydi gibi sebeplerse empati, saygı, hoşgörü gibi şeylerin düzeyini gösterebilir. bu vb örnekler o ülkedeki kutsalları, toplumsal değerlerin neler olduğunu falan ortaya çıkarınca gerisini anlarsınız zaten.