bir yabancıyla konuşma isteği

son zamanlarda en çok arzu ettiğim şeydir. dümdüz hiç düşünmeden anlatmak istediklerimi anlatacağım, soru sormayacak, yargılamayacak biriyle konuşmaya ihtiyacım var.

içinde birikenleri anlatma ihtiyacından doğan istek. hayır ya hiçte öyle ağlama duvarı arayan insan davranışı değil, kesinlikle sonrasında iletişimi kesip bi kenara atacağın biri hiç değil hele. aynen aynen.

bir yandan hoş ve rahatlatıcı hissettirse de tedirgin eden bir durumdur. ayrıca şu aralar ne yabancıya ne de tanıdığa bir şey anlatma hevesim yok. üzücü bir durum, kelimeler aklınızdan havalanıyor ama asla karşıya varmıyor. daire çiziyorlar içeride.

bazen kimseye karşı senin onlara karşı hissettiğin kadar yakın olmadığını hissedersin ya da bilmiyorum; sadece birilerine içini döktüğün zaman o kişinin nedenini nasılını niçinini sorguladığını hissedersin, o yakınlarının sana tavsiye vermesi dahi aşırı irrite eder ya işte tam da o anlarda yapılması gereken bir durum ya da sadece içine kapanıp hiçbir şey yapmak istemediğinde daha doğrusu bir bağımlılığa düştüğünde seni o hengameden çıkarabilecek şeylerden bir tanesi. ilk başladığında ne anlatman gerektiğini bilmiyorsun ve deli gibi geriliyorsun ama başladıktan sonrası yağ gibi akıyor. gerçekten iyi geliyor. hatta eskiden çok yakın olan bir arkadaşım sırf tanımadığı biriyle konuşmak için psikoloğa gitmek istediğini söylemişti. eğer tanımadığınız birileriyle gerçekten konuşamıyorsanız yahut istemiyorsanız ses kaydetmek ya da önünüze bomboş bir sayfa alıp dağınık bir biçimde içinizi dökmek de işe yarayabilir. iplerin ucunun kaçtığını ve kaçıranın kendiniz olduğunuzu fark ettiğinizde bu üçünden birini ya da kendi bildiğiniz bir başkasını mutlaka yapın.

bu aslında çok keyifli bir konuşmaya sebep olabilecek bir istek. bazen bir toplu taşımada ya da herhangi bir yerde sıra beklerken laf atıyorum, konu uzuyor güzel bir sohbete gidiyor. tanışmaktan korkmasak ne güzel sohbetler edeceğiz ama ah işte yeni dünyada korkuyor insan bazen.

bazen insan o kadar doluyo ki yakınındakilerin dinleyisi anlayışı yetmiyo tanımadığın bı insana bile yaşadıklarını hissettiklerini anlatmak istiyorsun garip bı şey

ara ara gelen istek.

yabancıyı merak etmek ve kim olduğunu öğrenmeye çalışmak daha eğlenceli.

genelde o kişi karşı cins değilse konuşmaz zaten. amaç sadece erkek/kadın bulmaktır.

bir yalancıyla konuşma isteği diye okunabilen başlık.

ben geçen gün yabancı biriyle koyda denizi izlerken saatlerce anlatmak istiyorum dedim, o zaman gelecektiniz artık geçmiş olsun

tehlikelidir.
tanımadığın bir insanda tanıdığın herkesten farklı üstün bir özellik bulacağı sanısından kaynaklanır.

bana anlatmayın çünkü ben çok empati kurabiliyorum. size üzülüyorum size dertleniyorum durduk yere.
bakmayın herkes beni yerden yere vuruyor, sivri dilli ve patavatsoz görünebilirim ama sadece insanım ya.
yanlış bir şeyleri görüp dillendiriyorum yoksa kavga ettiğim biri gelip bana ya s*ktr et şimdi onu bunu
şöyle şöyle oldu diye girse onu anlamaya çalışırım anlattıkları canlanır gözümde ve kendi yaşadıklarım ve hissettiklerimle eşleştirir bir sonuca varırım. sormam etmem sadece öneride bulunurum, düşünmüşse yapmışsa ya da yapamamışsa bir şey diyemem tabii ki yardımcı olamazsınız geçer kanka başka dert mi yok kanka ya da o dert mi bak bak geçen ne oldu demekle.
ben dertlenirim tüh derim keşke bir şey yapılabilse hemen ve bu sıkıntıları uzun süre yaşamasa ama bizler insanız.
zaman en büyük düşman ve en büyük merhemdir.
her şey zamanla geçiyor.
neyse demem odur ki siz insanları yanlış tanırken
belki kimi zaman yazdıkların hoşuna gidiyordur
seninle konuşmak isteyebilir
hepsini silip atacak hareketlerle popülariteniz zaten çöküktür. burası olmasa bir hiçsiniz.
en azından birileriyle bir şeyler paylaşın. ölmezsiniz.

şimdi bunu yazarak bazı insanlara hak tanımış oldum evet
bazı insanlar bana yazabilir
yazıyorsunuz da
fakat benim mesaj kutumda türkiye değil.
her gelen geçen ayrı şeyler yazıyor
saçma sapan şeyler neden yazıyorsunuz mesela
sizin aklınız yok mu arkadaşlar ?
düşünerek konuşun.
yol geçen hanında bir kervanım var biraz daha ücra
biraz daha aklı başında insanlar uğrarsa seviniriz...

utanmadan gerçekte hissettiklerimizi kayıtsızca dökebilmemizi sağlar, bu yüzden ben de isterim.

efenim bunu saatine 900 tl vererek yapıyorum ve iyi geliyor.
tabii her seferinde "900 tlyi bir köşeye koyup badem göz operasyonu için biriktirsem daha mı iyi hissederdim la?" diye de düşünmeden edemiyorum.

efenim, gündelik hayatın içinde, çevremizdekilerle belli bir mesafede kalmamız gerekiyor ki insan ilişkileri sorunsuz yürümeye devam etsin. ötesini-berisini hesap etmeden bir şeyleri, çevrenizde, hayatınızda var olan birine olduğu gibi anlattığınızda, bunun size yol, su, elektrik olarak dönmeyeceğinin garantisi maalesef yok biliyorsunuz.

bugünün yakın arkadaşı, yarının düşmanı olabilir; bilemeyeceksiniz ve anlattıklarınızla o kişinin insafına kalacaksınız. bu duruma düşmeyi ister misiniz mesela iş yerinizde? akrabalar arasında? arkadaş çevresinde? vb. ... bu nedenledir ki bir yabancıya iç dökmek bana hep daha güvenli gelmiştir ve fakat bu yabancının da size ulaşım kanallarına dikkat etmelisiniz.

internetteki bir yabancı peki?

efenim, internet, yabancılara içini döken insanların mezarları, ifşaları ile kaynıyor. karşılıklı dertleşmelerin ne kadar samimiyet barındırdığından yine emin olamayacaksınız ve üstelik yazılı ortamda dökülen dertlerin, konuşmaların vb ssleri alınabilecek. kalıcı bir yolu adımlayacaksınız ve köşeye sıkıştığınızda inkar edemez hale geleceksiniz. her şey mümkün efenim; zannediyor musunuz şu müge anlılarda konu edilenlerin sadece libidoları yüzünden bunu yaptıklarını? bence çoğu dertliydi ve anlatamadıklarını internetten bulduğu insanlara anlattılar, dertlerine, açıklarına göre manipüle edildiler ve oradan oltaya geldiler. gülmeyin, yalnız ve dertli, dertleşmek arayışındaki insan kolay hedeftir.

tanrım; bir yabancıyı sohbetinize seçerken dikkat edin.

aman be konuşmayın insanların hepsi bir garip.. zor olsa bile kendinize yetin.