bir zamanlar anadolu'da vs bir zamanlar hollywood

nasıl bir karşılaşma yapacağımı bilemediğim, farklı kulvarlardaki , tek ortak tarafları ‘bir zamanlar’ olan iki filmin versusu.
birinin yönetmeni quentin tarantino, diğerinin nuri bilge ceylan olduğunu belirtip aradan çekiliyorum.

sevgili komünist kedi'nin belirttiği üzere, farklı kulvarlarda ve tek ortak tarafları "bir zamanlar" olan bu iki filmi de birkaç kez izlemiş bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki, quentin tarantino ismindeki, fransız yeni dalgasını sadece yıldızlar ile çekmeyi deneyerek şöhret olmuş ve bu şöhretini belirli kısımların bir tarafını yalayarak katlamış olan overrated oğlu overrated film yönetmeninin, brad pitt'in harika oyunculuğu olmasa katlanılamayacak kadar kötü bir kurgusuyla işlenmiş, altmışlara ilgi duyup araştırmış, bol bol o dönemi okuyup o dönemin filmlerini izlemiş bir insanın dahi isyan edeceği, o güzel dönemi ve o dönemin en önemli olaylarını leş gibi anlatarak bir şeyler denediği rezil filmi karşısında bir zamanlar anadolu'da gibi bir filmin olması çok üzücü gözüktü bana.

vallaha cliff booth'un , fazlasıyla megaloman bruce lee'yi benzettiği sahne gözümün önünden gitmiyor o yüzden " bir zamanlar hollywood " bnim için bu versusu alır.

bir zamanlar anadolu'da ise yer yer dostoyevskinin romanlarinin yer yer de sartre'ın varoluşçuluğundan izler taşıyor.en azından denk geldiğim buydu filmde.bunalma gelebilir ama zaten varoluşçuluğun kendisi de insanın bu koskoca evrendeki yerini kritik etmiyor mu?

bir zamanlar çukurova.