1.
filmlerinde tüm dünyaya amerikan vatanseverliği, hıristiyanlık, vatandaşı için her türlü fedakarlığı yapan amerikan devleti gibi şovenist, yobaz fikirlerin işlenmesi için oluşturulmuş fondan bütçe alan film sektörüdür.
genellikle kötü karakterler, rus veya arap olurlar. amerika birleşik devletleri'nin olmayan tarihinin varmış gibi gösterildiği filmlerle bilinir.
örneğin rambo karakteri, vietnam'da esir alınıp işkence gören amerikan askerlerinin intikamını alan bir tiptir. ancak söz konusu askerlerin niçin orada olduğu anlatılmaz..
genellikle kötü karakterler, rus veya arap olurlar. amerika birleşik devletleri'nin olmayan tarihinin varmış gibi gösterildiği filmlerle bilinir.
örneğin rambo karakteri, vietnam'da esir alınıp işkence gören amerikan askerlerinin intikamını alan bir tiptir. ancak söz konusu askerlerin niçin orada olduğu anlatılmaz..
devamını gör...
2.
taraflı olsa da bayıla bayıla filmlerini izlediğim film sektörü. ayrıca o dağın başında türk usulü fotoğraf çekinmek isterdim.
devamını gör...
3.
amerikanın bir kasabasındaki lisede amigo kız olmuş popüler kızımız, kasabalı erkeklerin kendisine gösterdiği yoğun ilgiden dolayı hayallerini büyütür ve her yerin mısır tarlası olduğu bu yerlerden hollywood'a gideceğim, artist olacağım, ünlü olacağım der.
kimi ailesini ikna ederek, kimi gizlice kaçarak hollywood'a gelir ve görürki kendisi gibi düşünen binlerce kız varmış. hangi stüdyoya gitse, tamam güzel görünüyorsun ama önce bir deneme filmi çekelim bakalım kamera karşısında nasılsın derler. tabi bu deneme filmlerinin senaryosu, konusu nedense hep aynıdır. ünlü olma hayaliyle yanıp tutuşan kızımız bu filmleri ister istemez kabul eder ve sonra bekler, bekler... birgün stüdyodan aranacağını ve onun deneme filminin çok beğenildiğini, artık normal filmler çekip sanatını göstereceğini, çok para kazanacağını ve isminin hollywood'daki caddede bir yıldız içinde yazılacağını hayal eder.
ama bu şehir acımasızdır, nasıl ki
gökyüzünde milyonlarca yıldız vardır, ama karanlık denizlerde yol alan denizcilerin önemsediği, yönlerini bulduğu tek yıldız kutup yıldızıdır, hollywood'dada sadece bazıları yıldızdır. o müjdeli haberi bekledikçe umudunu yitirmeye başlayan kızımız bir zaman sonra akşamları yol kenarlarında dikilmeye, yanına gelen arabalara binip müsait bir yere gitmeye başlar ama bu onun kalbini dahada kırar ve kendini rahatlatmak için uyuşturucu kullanmaya başlar ki bu sonsuz döngüyü başlatır. artık uyuşturucu için paraya, para için fuhuşa mecburdur
kimi ailesini ikna ederek, kimi gizlice kaçarak hollywood'a gelir ve görürki kendisi gibi düşünen binlerce kız varmış. hangi stüdyoya gitse, tamam güzel görünüyorsun ama önce bir deneme filmi çekelim bakalım kamera karşısında nasılsın derler. tabi bu deneme filmlerinin senaryosu, konusu nedense hep aynıdır. ünlü olma hayaliyle yanıp tutuşan kızımız bu filmleri ister istemez kabul eder ve sonra bekler, bekler... birgün stüdyodan aranacağını ve onun deneme filminin çok beğenildiğini, artık normal filmler çekip sanatını göstereceğini, çok para kazanacağını ve isminin hollywood'daki caddede bir yıldız içinde yazılacağını hayal eder.
ama bu şehir acımasızdır, nasıl ki
gökyüzünde milyonlarca yıldız vardır, ama karanlık denizlerde yol alan denizcilerin önemsediği, yönlerini bulduğu tek yıldız kutup yıldızıdır, hollywood'dada sadece bazıları yıldızdır. o müjdeli haberi bekledikçe umudunu yitirmeye başlayan kızımız bir zaman sonra akşamları yol kenarlarında dikilmeye, yanına gelen arabalara binip müsait bir yere gitmeye başlar ama bu onun kalbini dahada kırar ve kendini rahatlatmak için uyuşturucu kullanmaya başlar ki bu sonsuz döngüyü başlatır. artık uyuşturucu için paraya, para için fuhuşa mecburdur
devamını gör...
4.
amerikan emperyalizminin; hem kendi toplumu, hem diğer toplumlar ile iletişiminin en önemli mekanizmalarından biridir.
kelime anlamı itibariyle kutsal tahta anlamına gelir. (sihirli değnek, asa gibi anlamlarda kullanıldığını varsayıyorum. )
amerikan emperyalizminin elindeki, sihirli değnek demiş olur isek; yanlış bir tanımlama olmaz sanırım.
savaş filmlerinde işlenen konular incelenirse; amerikan işgalinin gerekçelerini, dünya üzerinde kendi egemenliği dışındaki toplumları ikna etmeye (tıpkı sihirli bir değnek kullanır gibi büyülemeye) yönelik olduğunu görebiliriz. western filmleri, rambo serisi, er ryan'ı kurtarmak, pearl harbor vs vs. gibi birçok film bu iddiayı destekler niteliktedir.
( western filmlerinde; kızılderililer kötü, kovboylar iyi roldedir. gerçek tarihte ise kızılderili katliamları, kovboylar eliyle gerçekleştirilmiştir.
rambo serisinde; rambo kahraman, vietnamlılar ise teröristtir. gerçek tarihte ise işgalci olan taraf amerikan askerleridir.
pearl harbor filminde; amerika haklı, japonya haksız konumdadır. gerçek ise tam tersidir. filmin amacı; hiroşima ve nagazaki ye atılan atom bombalarının, günah çıkarma ritüelinden başka bir şey değildir.
er ryan'ı kurtarmak filminde; normandiya çıkarmasındaki "amerikan masumiyeti" işlenmiştir.
velhasıl bu konu uzar gider)
amerikan toplumsal yapısının dünya ya ihracı; yine hollywood sayesinde olmuştur.
amerikan tipi sosyal hayat(kimseye hesap vermeme sorumsuzluğu),
amerikan tipi yeme içme alışkanlığı(obezitenin ve birçok hastalığın sebebidir),
amerikan tipi giyinme alışkanlığı(istediğin giyinme tarzını değil, üretilen ve moda ikonlarının dayattığı tarzı, moda olduğu için giyinme),
amerikan tipi aile yapısı(ebeveynler ile çocuklar arasındaki iletişimsizliğin, normal bir olgu olduğu algısının dayatılması),
amerikan tipi tüketim alışkanlığı (ki en önemli dayatma bence budur. çünkü; kapitalizmin ayakta kalması tüketim mekanizmasının kusur işlemesinden geçer. ihtiyacın olan şeyi almaktan ziyade, reklam yoluyla veya propaganda yoluyla empoze edilen şeyi alma durumu.)
hollywood sadece film endüstrisi değildir. aynı zamanda, toplumsal algının yönetilmesi için, kusursuz amerikan silahlarından biridir.
kelime anlamı itibariyle kutsal tahta anlamına gelir. (sihirli değnek, asa gibi anlamlarda kullanıldığını varsayıyorum. )
amerikan emperyalizminin elindeki, sihirli değnek demiş olur isek; yanlış bir tanımlama olmaz sanırım.
savaş filmlerinde işlenen konular incelenirse; amerikan işgalinin gerekçelerini, dünya üzerinde kendi egemenliği dışındaki toplumları ikna etmeye (tıpkı sihirli bir değnek kullanır gibi büyülemeye) yönelik olduğunu görebiliriz. western filmleri, rambo serisi, er ryan'ı kurtarmak, pearl harbor vs vs. gibi birçok film bu iddiayı destekler niteliktedir.
( western filmlerinde; kızılderililer kötü, kovboylar iyi roldedir. gerçek tarihte ise kızılderili katliamları, kovboylar eliyle gerçekleştirilmiştir.
rambo serisinde; rambo kahraman, vietnamlılar ise teröristtir. gerçek tarihte ise işgalci olan taraf amerikan askerleridir.
pearl harbor filminde; amerika haklı, japonya haksız konumdadır. gerçek ise tam tersidir. filmin amacı; hiroşima ve nagazaki ye atılan atom bombalarının, günah çıkarma ritüelinden başka bir şey değildir.
er ryan'ı kurtarmak filminde; normandiya çıkarmasındaki "amerikan masumiyeti" işlenmiştir.
velhasıl bu konu uzar gider)
amerikan toplumsal yapısının dünya ya ihracı; yine hollywood sayesinde olmuştur.
amerikan tipi sosyal hayat(kimseye hesap vermeme sorumsuzluğu),
amerikan tipi yeme içme alışkanlığı(obezitenin ve birçok hastalığın sebebidir),
amerikan tipi giyinme alışkanlığı(istediğin giyinme tarzını değil, üretilen ve moda ikonlarının dayattığı tarzı, moda olduğu için giyinme),
amerikan tipi aile yapısı(ebeveynler ile çocuklar arasındaki iletişimsizliğin, normal bir olgu olduğu algısının dayatılması),
amerikan tipi tüketim alışkanlığı (ki en önemli dayatma bence budur. çünkü; kapitalizmin ayakta kalması tüketim mekanizmasının kusur işlemesinden geçer. ihtiyacın olan şeyi almaktan ziyade, reklam yoluyla veya propaganda yoluyla empoze edilen şeyi alma durumu.)
hollywood sadece film endüstrisi değildir. aynı zamanda, toplumsal algının yönetilmesi için, kusursuz amerikan silahlarından biridir.
devamını gör...
5.
yeni bir şeyler üretme sıkıntısı yaşayan endüstridir. eskileri ısıtıp önümüze koyar oldular. zararına bol efektli boş yapımlar ile nereye kadar gidecek? hasta edici , kıl olunan saçma düşünceleri aktarmak için film çekiyorlar ve bayağı ve bayat bir şekilde yapıyorlar .
devamını gör...
6.
gta v'deki vinevood kendisinden esinlenerek oluşturulmuştur.
devamını gör...
7.
bir dizi çekilmesini dilesem, o dizi bu dizi olurdu. o kadar güzel ki! eski dönem hollywood'una ait bir şeyler izleyebilmek benim için eşsiz bir deneyim oldu. hollywood beni büyülüyor. bana iyi bir filmin/dizinin yaşattığı hisleri başka bir şeyde bulabileceğimi sanmıyorum.
başrollerde; david corenswet, jim parsons, darren criss var.
2020 yapımıdır.
ryan murphy yapımcısıdır.
(bkz: netflix)
başrollerde; david corenswet, jim parsons, darren criss var.
2020 yapımıdır.
ryan murphy yapımcısıdır.
(bkz: netflix)
devamını gör...
8.
beklenen ilgiyi göremediğini düşündüğüm bir netfilx dizisi. çıktığı ilk zamanlar konuşuldu ve tıpkı bir balon gibi söndü resmen. dizi içinse; "bir filmler dönüyor." demekten kendinizi alamadığınızda, aslında gerçekten ne bedeller ödendiğini de zamanında yıldız olmak adına büyük bir hayal kırıklığı yaşamış peg entwistle intiharı ile anlıyoruz.
cinsiyetçilik, eşcinsellik, ırk ayrımı... hepsi de ikinci dünya savaşı sonrasında geçen bu dönem dizisi içinde anlatılırken asıl atıf bu yüz yıla yapılmıştı aslında. zira dünyaca hâlâ bazı şeyleri aşabilmiş değiliz. bizden olmayanı kolayca ötekileştirebildiğimiz bir sistemde bilhassa da bunu abd gibi dünya devi olmuş sözde özgürlükler ülkesinde yaşanıyor olması belki de en büyük ironilerden biridir. gelişmekte olan ülkelerin asıl sorunları bunlar olabilir ama dünya üzerinde hakimiyetini her yönüyle kabul ettirmek isteyen bir ülkede hâlâ ırksal ve cinsel sorunlar devam ediyorsa orada bir durup bakmak lazım.
tüm bunların dışında, bence filmin orta yaş ve üzeri hatta yaşlı diyebileceğimiz kadrosunun oyunculuğu genç oyuncu kadrosundan çok ama çok daha güzeldi bence de. patti lupone benim dizide oyunculuğunu en çok beğendiğim kişi oldu. insanların yaşlarına rağmen nasıl da enerji dolu olduğunu gösteren sahneler vardı ki onlardan en güzellerini canlandıranlardan biri de şüphesiz holland taylor idi. bir diğer dikkat çekici oyunculuk ise ernie rolü ise dylan mcdermott idi.
bunun dışında tabi ki de kostümler, müzikler; bir dönem dizisinden beklenecek her şey çok güzel işlenmişti. her ne kadar filmler, yönetmenler vs konularında çok ama çok bilgim olmasa da kusursuz bir yanı vardı ama asıl bu kısma takılmadım elbet. kapalı kapılar ardında insanların hayalleri uğruna ödedikleri bedellerin ve unutulan ailelerinin de düşünce ve heyecanlarına yer verilmiş. bugün bu işler nasıl dönüyor pek çoğumuz bilmiyoruz. bunun dışında yedi bölüm bu türden bir konuyu ele almak için çok mu yüzeysel kalmış onu da bilemedim açıkçası. asıl anlatmak istediğimi anlatıp geçiyorum demiş olabilirler.
cinsiyetçilik, eşcinsellik, ırk ayrımı... hepsi de ikinci dünya savaşı sonrasında geçen bu dönem dizisi içinde anlatılırken asıl atıf bu yüz yıla yapılmıştı aslında. zira dünyaca hâlâ bazı şeyleri aşabilmiş değiliz. bizden olmayanı kolayca ötekileştirebildiğimiz bir sistemde bilhassa da bunu abd gibi dünya devi olmuş sözde özgürlükler ülkesinde yaşanıyor olması belki de en büyük ironilerden biridir. gelişmekte olan ülkelerin asıl sorunları bunlar olabilir ama dünya üzerinde hakimiyetini her yönüyle kabul ettirmek isteyen bir ülkede hâlâ ırksal ve cinsel sorunlar devam ediyorsa orada bir durup bakmak lazım.
tüm bunların dışında, bence filmin orta yaş ve üzeri hatta yaşlı diyebileceğimiz kadrosunun oyunculuğu genç oyuncu kadrosundan çok ama çok daha güzeldi bence de. patti lupone benim dizide oyunculuğunu en çok beğendiğim kişi oldu. insanların yaşlarına rağmen nasıl da enerji dolu olduğunu gösteren sahneler vardı ki onlardan en güzellerini canlandıranlardan biri de şüphesiz holland taylor idi. bir diğer dikkat çekici oyunculuk ise ernie rolü ise dylan mcdermott idi.
bunun dışında tabi ki de kostümler, müzikler; bir dönem dizisinden beklenecek her şey çok güzel işlenmişti. her ne kadar filmler, yönetmenler vs konularında çok ama çok bilgim olmasa da kusursuz bir yanı vardı ama asıl bu kısma takılmadım elbet. kapalı kapılar ardında insanların hayalleri uğruna ödedikleri bedellerin ve unutulan ailelerinin de düşünce ve heyecanlarına yer verilmiş. bugün bu işler nasıl dönüyor pek çoğumuz bilmiyoruz. bunun dışında yedi bölüm bu türden bir konuyu ele almak için çok mu yüzeysel kalmış onu da bilemedim açıkçası. asıl anlatmak istediğimi anlatıp geçiyorum demiş olabilirler.
devamını gör...
9.
her filmde dünyayı amerika kurtarır amerika yönetir mesajı verir. hatta biz eşitçiyiz diyerek siyahi insanlar da ekler ve sonunda ilk onlar ölür.
devamını gör...
10.
amerika'da bulunan bir bölge.
sinema stüdyolarının genelde orada olmasından dolayı sinema ve filmle özdeşleşmiştir.
filmlerinde amerika tanrı gibi gösterilir, amerika asla kaybetmez, amerika güçlüdür. her şey mükemmeldir. yani dekor.
kamera asla gerçekleri, sokakları, evsizleri göstermez, herkes mavi gözlüdür, herkes güzel. her şey yalan.
bir rüyadır hollywood...
sinema stüdyolarının genelde orada olmasından dolayı sinema ve filmle özdeşleşmiştir.
filmlerinde amerika tanrı gibi gösterilir, amerika asla kaybetmez, amerika güçlüdür. her şey mükemmeldir. yani dekor.
kamera asla gerçekleri, sokakları, evsizleri göstermez, herkes mavi gözlüdür, herkes güzel. her şey yalan.
bir rüyadır hollywood...
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2023/06/23/0kq94zrhlwrddycp-t.jpg)
devamını gör...
11.
abd'nin kaliforniya eyaletinde bulunan los angeles kentinin bir bölgesidir. sinema stüdyolarının ve film yıldızlarının oturduğu evlerin bu bölgede yoğunlaşmasından dolayı hollywood amerikan sinema endüstrisi ile özdeşleşmiştir.
sinemayı propaganda ile birleştirip insanların kafasını saçma salak şeylerle doldurmaları ile meşhurdur.
sinemayı propaganda ile birleştirip insanların kafasını saçma salak şeylerle doldurmaları ile meşhurdur.
devamını gör...
12.
hollywood, amerika birleşik devletlerinin kaliforniya eyaletinin aynı adlı semtinde bulunan amerikan sinema endüstrisidir. sinema yıldızların oturduğu evler ve sinema stüdyoları bu bölgede yoğunlaşmıştır. hollywood, filmlerinde karapropoganda yaparak beyin yıkar ve saçma sapan filmlerinden iyi para kırar. hollywood filmlerinin konusu amerika'nın süper güç, kahraman, dürüst ve yenilmez olduğudur halbuki gerçekler tam tersidir. mesela kovboy filmlerinde işgalci beyaz adam masum(!), amerika'nın gerçek yerlileri kızılderililer ise vahşidir(!) gibi.
hollywood'un hindistandaki karşılığı bollywood, türkiyedeki karşılığı yeşilçamdır.
hollywood'un hindistandaki karşılığı bollywood, türkiyedeki karşılığı yeşilçamdır.
devamını gör...
13.
devamını gör...