birini değiştirmeye çalışmayın gidin değişiğini bulun

bu sözü duyduktan sonra 3 dakika boyunca,elimde viskimle boş boş duvara bakıp '' ben neden bunu düşünmemiştim'' demiştim.

birini değiştirmeye çalışmayın kafanızı değiştirin.

(bkz: doğru insanı aramak)

bir iki manipüle etmeme bakar. onun değişmesini istemem, bir iki davranışımı değiştiririm. değiştiğimi düşündürtürüm olmasını istediğim bir birey haline getiririm.
yok canım kesinlikle toksik biri değilim.

bulacağınız*(bulmak ne demekse artık... sanki kaybolmuş da bulacakmış gibi... ilişki kurmak desek daha doğru neyse...) hiç kimse ile ahım şahım anlaşamazsınız... bu bir gerçek... farklılıklar sizin ilişkinizi güzel kılan şeyler zaten... ama bu farklılıklar sizin kriterleriniz dışında ise o ilişki kurulamaz. yarıda kalır. lakin ilişkide önemli olan hususlar sadece bunlar değildir. günümüz insanının unuttuğu başta öz saygı ve öz güvenle kişiden başlayıp, karşısındaki insan için de sevgi, saygı, sadakat, hoşgörü vs diye devam eder... sağlıklı bir ilişkiniz olmasını istiyorsanız dikkat etmeniz gereken bir çok değişken ve husus vardır. lakin şu konuda insanları hiç anlayamamışımdır. farklılıklar başta göze batmaz toz pembe ya her şey hani... sonra o farklılıklar canını sıkar, karşısındakine başlar söylenmeye veya kısıtlamaya... öyle konuşma, onu deme, şunu giyme, onunla görüşme, oraya gitme... sonra da dönüp der ki "sen çok değiştin böyle değildin..." evet g*rizekalı çünkü sen değiştirdin o insanı... sürekli kafasının etini yiyerek diridir ederek vs... ne kadar komik değil mi... o yüzden daha önce de söyledim hayatıma alacağım kişide ilk başta üç şeye dikkat ederim zeka, ahlak, vicdan... çünkü diğer her şey bu üçü ile bağlantılıdır. bu üçünden birinin eksik veya hasarlı olduğu kişilerle sağlıklı ilişki kurmak çok zor inanın...

bir ispanyol mühendisin kendisine international s.o.b dediği bir zamanlar patronum olan kişi, 1500 kişi çalışan fabrikasının her yerine "değişelim", "dünden farklı olalım", "gelişelim", "kıl", "tüy" bir dolu pankart astırmıştı.
kendisi? kendisi iş hayatına atıldığı yıllarda ne kadar s.o.b ise altmışına merdiven dayadığı günlerde de öyleydi. bir insan nasıl s.o.b olur diye kitap yazılsa her maddeye uyardı. ha belki gelişelim değişelim lafı s.o.b'liği bir üst düzeye çıkarmak olarak alınırsa kendisi de uyuyordu bu sözlere. ben de bu adamı değiştirmeye çalışmadım daha değişiğini buldum. daha az paralı ama daha mutlu bir hayatım oldu