yazar: barış bıçakçı
yayım yılı: 2013
iki çok yakın dost yıllarca aynı evde kalabilmenin hayalini kurarlar ve bir şekilde bu hayali gerçekleştirirler. hayallerini yaşarken, bir arkadaşlarının kız kardeşi onların yanına kalmak için bir süre misafir olacaktır, iki dostun en büyük sınavı da bu şekilde başlar.
yayım yılı: 2013
iki çok yakın dost yıllarca aynı evde kalabilmenin hayalini kurarlar ve bir şekilde bu hayali gerçekleştirirler. hayallerini yaşarken, bir arkadaşlarının kız kardeşi onların yanına kalmak için bir süre misafir olacaktır, iki dostun en büyük sınavı da bu şekilde başlar.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "rieux" tarafından 06.12.2020 15:50 tarihinde açılmıştır.
1.
ankara'yı sevdiren bir kitap. ankara'da aynı evde yaşayan çetin ve ender'in anne babasını kaybeden nihal'e evlerini açmaları ile aralarında adı konmamış bir ilişkiyi konu alır.
filmi de seyfi teoman 2011 yılında aynı isimle yapmıştır. filmi de çok iyidir kitabı da.
filmi de seyfi teoman 2011 yılında aynı isimle yapmıştır. filmi de çok iyidir kitabı da.
devamını gör...
2.
"o gece ortaya çıkan nihal: bana kestane, sana düpedüz ela bakan gözler. şefkatle veya hayranlıkla."
pırıl pırıl, tertemiz, su gibi akan bir barış bıçakçı romanı. tıpkı hayat gibi, günlük hayatın akışı gibi. her şey olması gerektiği gibi.
bu kadar sıradanmış gibi görünen, dupduru bir dille yazabilmek için hakikaten büyük bir yazar olmak gerek galiba. bu ancak usta birinin kurabileceği kadar basit ve sıradanmış gibi görünen bir dil, bir anlatım biçimi. seviyoruz kendisini. diğer bütün kitaplarını da sevdiğimiz gibi...
pırıl pırıl, tertemiz, su gibi akan bir barış bıçakçı romanı. tıpkı hayat gibi, günlük hayatın akışı gibi. her şey olması gerektiği gibi.
bu kadar sıradanmış gibi görünen, dupduru bir dille yazabilmek için hakikaten büyük bir yazar olmak gerek galiba. bu ancak usta birinin kurabileceği kadar basit ve sıradanmış gibi görünen bir dil, bir anlatım biçimi. seviyoruz kendisini. diğer bütün kitaplarını da sevdiğimiz gibi...
devamını gör...
3.
barış bıçakçı 'nın muhteşem romanı. aslına bakarsanız filmi de muhteşem. ve açıkçası ben ilk önce filmini izlemiştim. 2012 yılında kaybettiğimiz yönetmen seyfi teoman tarafından sinemaya uyarlanmıştı. ve adete beni benden alan bir film olmuştu. hemen kitabını alıp okuduğumda barış bıçakçı ile tanışmış oldum. bu ne güzel bir kitaptır. ankara sevenler için muhteşem bir gezinti. dostluğu, arkadaşlığı muhteşem bir şekilde anlatmış yazar. kardeş olmak için illa kan bağına ihtiyaç yoktur. hatta kardeşinizi kendiniz seçemezsiniz ama arkadaşınızı, dostunuzu yani kan bağı ile değil de can bağı ile bağlı olacağınız kişiyi siz seçebilirsiniz.
kitaba gelince.. ender ve çetin... bu ne muhteşem bir dostluk. birbirini tamamlayan iki insan. can yoldaşı. ev arkadaşı. birbirlerinin bir bakışından ne demek istediklerini anlayabilen iki dost. yıllarca hayalini kurdukları ev arkadaşı olma planını sonunda gerçekleştirmiş ve belki de hayatlarının en güzel yıllarını yaşıyorlar. kitabı okurken ankara sokaklarında gezmek istiyorsunuz ender ve çetin ile. hatta bazen kıskanabilirsiniz de. keşke benim de bir ender'im ya da çetin'im olsa diye.
ve bir gün nihal geliyor. ender ve çetin'in arkadaşlarının kardeşi. nihal kazada anne babasını kaybetmiş ve bir süreliğine yalnız kalmaması gerekiyor. ender ve çetin'e yeni ev arkadaşı oluyor. nihal'e göz kulak olmaları gerekiyor. ve işte burada onların çaresizliği başlıyor.
dostluk, arkadaşlık üzerine yazılmış belki de en iyi kitaplardan biri diyebilirim. filmi de gerçekten inanılmaz oyunculuklarla muhteşem bir film olmuş.
bu arada barış bıçakçı'nın 10 eylül 2021'de yeni öykü kitabı geliyor. (bkz: doğum lekesi gibi bir gülümseme)
kitaba gelince.. ender ve çetin... bu ne muhteşem bir dostluk. birbirini tamamlayan iki insan. can yoldaşı. ev arkadaşı. birbirlerinin bir bakışından ne demek istediklerini anlayabilen iki dost. yıllarca hayalini kurdukları ev arkadaşı olma planını sonunda gerçekleştirmiş ve belki de hayatlarının en güzel yıllarını yaşıyorlar. kitabı okurken ankara sokaklarında gezmek istiyorsunuz ender ve çetin ile. hatta bazen kıskanabilirsiniz de. keşke benim de bir ender'im ya da çetin'im olsa diye.
ve bir gün nihal geliyor. ender ve çetin'in arkadaşlarının kardeşi. nihal kazada anne babasını kaybetmiş ve bir süreliğine yalnız kalmaması gerekiyor. ender ve çetin'e yeni ev arkadaşı oluyor. nihal'e göz kulak olmaları gerekiyor. ve işte burada onların çaresizliği başlıyor.
dostluk, arkadaşlık üzerine yazılmış belki de en iyi kitaplardan biri diyebilirim. filmi de gerçekten inanılmaz oyunculuklarla muhteşem bir film olmuş.
bu arada barış bıçakçı'nın 10 eylül 2021'de yeni öykü kitabı geliyor. (bkz: doğum lekesi gibi bir gülümseme)
devamını gör...
4.
onlarca yıl içinde sağlam dostlarım ve güzel arkadaşlıklarım oldu. en sevdiklerimden bazılarını kaybettim, sonsuzlukta buluşmayı bekliyorum. bazıları ile tamamen koptum, hiç görmesem de yeridir diyorum. kalanlar ise çok şükür yakınımda, her daim yakınımda olsun isterim. fakat sanırım ender ve çetin gibi bir dostluğum hiç olmadı. hep böylesine güçlü bir bağ kurabileceğim kıymetli bir dostumun olmasını istedim. roman karakteri de olsalar kendilerini çok kıskandım ve ara sıra aklıma düştüklerinde şimdi ne haldeler, ne yapmaktadırlar, acaba nelere gülüp neden hüzünleniyorlardır diye hayal ettim.
muhtemelen kalan zaman çok da uzun değil ama umarım bir gün karşılaşırız…
muhtemelen kalan zaman çok da uzun değil ama umarım bir gün karşılaşırız…
devamını gör...
5.
önce filmini izlemiştim. filmi çok güzel sakindi. sonra kitabı okuyunca yazarın üslubu ve kitabın edebi yönü çok dikkatimi çekti ve diğer kitaplarına nazaran daha çok beğendim. (herkes herkesle dostmus gibi yine de bir numaradır. )
yazar siyasi dini dünyevi görüşünü kitapta okurun gözüne gözüne sokmadan farklı pencerelerden göstererek ama hep aynı noktayı işaret ederek vermeyi başarmış.
bir de kitapta ana karakter gibi görünen ama iç dünyasında neler olup bittiğini hiç ogrenmedigimiz nihal karakteri var. nihal taze genç sürtüğün vermiş fidan anlamına geliyormuş. kitabın kurgusu ile uyumlu olarak bu ismin seçilmiş olması çok değerli.
kitapta iki erkeğin aynı evde kurduğu çocukluktan başlayan dostluk o kadar güzel anlatılmış ki insan bir an gerçekten çetin gerçekten var mı yoksa ender'in kafasında kurguladığı birisii diye düşünüyor.
büyük olaylarin dönmediği, daha çok sessizce odasının masasinda olan biteni yazmayı tercih eden bir adamın gözünden hayatı anlatan bir kitap.
kendimi bu kadar adayabildigim bir dostum olmadığı için biraz kıskandım. anlatılan olaylar ve çıkarılan dersler nedeniyle pek öyle otobüste parkta okunabilecek kitap olduğunu sanmıyorum. aradan zaman geçtikçe tekrar tekrar okunabilecek bir kitap.
şu günümüz insanının gürültülü hayatında sessiz film gibi çevresindeki tüm sesleri kapattiracak sakin akan bir nehir gibi anlatı.
yazar siyasi dini dünyevi görüşünü kitapta okurun gözüne gözüne sokmadan farklı pencerelerden göstererek ama hep aynı noktayı işaret ederek vermeyi başarmış.
bir de kitapta ana karakter gibi görünen ama iç dünyasında neler olup bittiğini hiç ogrenmedigimiz nihal karakteri var. nihal taze genç sürtüğün vermiş fidan anlamına geliyormuş. kitabın kurgusu ile uyumlu olarak bu ismin seçilmiş olması çok değerli.
kitapta iki erkeğin aynı evde kurduğu çocukluktan başlayan dostluk o kadar güzel anlatılmış ki insan bir an gerçekten çetin gerçekten var mı yoksa ender'in kafasında kurguladığı birisii diye düşünüyor.
büyük olaylarin dönmediği, daha çok sessizce odasının masasinda olan biteni yazmayı tercih eden bir adamın gözünden hayatı anlatan bir kitap.
kendimi bu kadar adayabildigim bir dostum olmadığı için biraz kıskandım. anlatılan olaylar ve çıkarılan dersler nedeniyle pek öyle otobüste parkta okunabilecek kitap olduğunu sanmıyorum. aradan zaman geçtikçe tekrar tekrar okunabilecek bir kitap.
şu günümüz insanının gürültülü hayatında sessiz film gibi çevresindeki tüm sesleri kapattiracak sakin akan bir nehir gibi anlatı.
devamını gör...