boğaziçi üniversitesi’ne sınavsız öğrenci alınıyor

bir problem.

hem şu dönemde sınavla alınsa ne olacak ki? yös denen garabetle zaten türk öğrencilerle yabancılar arasında bir uçurum açıldı senelerdir. yani iş çığrından çıkalı çok oldu. birçok insanın diploması benim gözümde de toplum gözünde de şaibeli. şimdi de "bazı" türk öğrenciler "lehine" başka bir icat çıkarmışlar belli ki. bugünlere 1 gecede gelmedik. göstere göstere gelirken sesini çıkarması gereken herkes suspustu.

o sarı öküzü vermeyecektiniz...

okulun içini boşaltıyorlar. ne hoca bıraktılar ne de öğrenci. içi boş yeni üniversitemiz hayırlı olsun öyleyse.

şu ülkede ne olursa olsun şaşırmıyorum artık. yapmışlardır ve olmuştur. daha önce de birçok saçmalığı yaptılar ve oldu. bu saçmalıkların farkına vardık ama birkaç kişinin farkına varması yetmediği gibi toplum olarak farkına varsaydıkta baştakilerden dolayı belki bir şey değişmeyecekti, bilemiyorum. yüksek ihtimalle bir süre böyle devam da edecek. umutsuz olmayayım diyorum ama gerçekler her gün daha da acılaşıyor.

fetö taktiğinin boğaziçi gibi güzelim bir kuruma uygulanmasıdır. önce ele geçir, sonra içini boşalt, sonra mazisindeki tüm başarılarını, tüm brikimin haklı gururunu kendi amaçlarına alet et. bunu bizim ordumuza yaptılar dattlumm. ah onun yanında bir üniversite ne ki? çocuk oyuncağı.

sayın meja sarı öküz deyince aklıma benimde ermeniyi dövdürmek diye bir şey geldi.
bir gün bir türk bir kürt bir ermeni bir adamın bahçesine girmiş meyveleri yiyormuş. bahçenin sahibi gelmiş ve demiş ki. lan hadi bu türk benden, bu kürt müslüman benden sana ne oluyor. başlamış ermeniyi dövmeye. bunlarda meyve yemeye devam ediyormuş.
bahçe sahibi az sonra kürde dönmüş ve lan demiş. hadi bu türk sana ne oluyor. bir de onu iyi bir dövmüş. sonra dönmüş türk e lan utanmıyor musun bir de türk olacaksın benim gibi birinin bahçesine girmeye. onu da dövmüş. türkle kürt yerdeyken demiş . ermeniyi dövdürmeyecektik.

fetö taktiğiyle bir kurumun içinin boşaltılmaya çalışılması.

adeta skandaldır. skandalın da ötesi bir durumdur.
bu durumu normalleştiremezsiniz, normal karşılamamızı hiç bekleyemezsiniz.

unuttukları şey diploma verseler de bir boğaziçili ,bir odtülü kolayca ayırdedilebilir . istediğiniz kadar beyinsiz kurbağaları yerleştirin , hakkıyla kazanan kardeşlerimizin yanında her zaman susup kalacaklardır.

zaten ülkede hatrı sayılır üç beş kurumumuz var adının bir ederi olan, onları da iyice kek yiyip yuvarlanan yandaş tayfayla doldurup millet bahçelerine çevirecekler.
donanımlı, potansiyelli olan insanlar bunlar yüzünden yurtdışına kaçıyor. eğitim kurumlarının yönetici kadrosuna da, öğrenci kadrosuna da yandaşı dolduruyorlar. müfredatın anasını çoktan laciverde boyadılar. bu gidişle yakın tarihte memlekette hiçbir konuda meseleden anlayan, eğitim almış, işinde uzman insan bulamıycaz.

(bkz: türkiye'nin şu anki durumu)’na eklenir.
usülsüzlük hız kesmeden devam ediyor.