bu başlığa size ait olacak tipik bir wattpad kurgusu özeti yazın

vampir adam birgün bir kıza arabayla carpar kıza birşey olmaz ama bu kaza tanışmalarına vesile olmuştur, vampir adam kiza aşık olmuştur ama vampir olduğu için bunun aşkmı yoksa kan emme arzusumu olduğunu bilmediği için kızdan kaçmaya çalışır,kizda bizim elemana vurulmuştur neyse gel zaman git zaman kizimiz ve oğlumuz birbirini severler oğlan kizin hayat damarlarini emcuklemekten korktugundan kiza yaklasamamaktadir ama birgün kizla ormanda yürürken (neden orman diye sormayin watpad hikayesi yaziyoruz burada orman olmazsa olmaz) ormanda yuruken bizim vampir boyumuza baska bir vampir düşmanı saldirmak üzeredir ama o da nesi bizim kizda kurt kızmış hatta araba carptiginda banamisin dememeside bundanmis,squatli bacaklarida kurtlugundan geliyormuş neyse bizim kurtkiz bu düşmanı oracikta telef etmiş bizim vampir cocukta dumur vaziyette bakiyormus ki kizimiz vampir boya saldırmış bir süre dovustukten sonra kiz insana donusmus ve sevismeye baslamislar.simdi ben neden watpad basligina boyle birsey yazdım çünkü sevdiğim kız watpadde hikayeler yazardı bende mal mal okurdum 20 yasinda bir erkek olarak watpad hikayesi okuyordum anasini satayim neyse bu da hikaye iste.

edit:ilk kez bir başlık başıma kaldı o da bu başlık oldu,buradan zalımın kızına selam yolluyorum.

edit2: o kızla sevgili olduk, cok mutsuzduk ayrildik.kizin kitabi basildi kapagini ben tasarladim, bir günde photoshop ogrenip kitap basacak seviyeye geldim ama yinede benden ayrildi.sonuc olarak olmuyorsa olmuyor zorlamamak lazim, yine terkedildik yine terkedildik aq.

eğitimli kültürlü bir genç kız berdelle mardine gelin gider. burada aşiret veliahtı olan kocasıyla önce nefret sonra büyük bir aşk ilişkisi yaşar. bu süreçte bütün aile ilişkileri değişir. kız aslında kocasının ailesinin kızıdır erkek de eniştesi bildiği adamın eltisinin çocuğudur.

sabah alarmın sesi ile uyanırlar aşşayağıya inerler (yazım yanlışları bir wattpad yazarı gibi hissedebilmek için orada) sonra bir bakarlar babasının ortağının oğlu çapkınmış yerleşmesi in de kızın borçlu babası oğlanı kızla evlendirmeye çalışır. onlarla vlenmesi gereliyormiş önce ıy mıy ederler sonra bir bakarlar çapkın oğlan aslında berkcan atayağoğullarıkoçdemirtaş e tabiki kim atayağoğullarıkoçdemirtaş ailesine gelin gitmek istemez ki... neyse sonra esas kızımız burkulsu siyah kombisini oluşturur ve eski sevgilisi ile ayrılır bunlar evlenirler sonra (bkz: enemies to lovers) trope devreye girer ama bir sorun vardır mr. atayağoğullarıkoçdemirtaş bu kızı hikayenin bir yerinde alev ateş kırmızı diye bir “or***u” ile aldatmıştır baya bir drama yaşanır sonra bunlar tam mutlu olacakken kızın eski sevgilisi bruce kemal wayne artistlik taşlar kız karar vermez bir aşk üçgeni oluşur en sonunda. berkcan atayağoğullarıkoçdemirtaş’a karar verir (kim atayağoğullarıkoçdemirtaş‘lara gelin gitmek istemez ki?) sonra bruce kemal wayne delirir burkulsu’yu kaçırır “sana sahip olacağım nihaha” tripletine girer... ardından berkcan kızı kurtarır ve kız hamile olduğunu öğrenir...mutlu son

sabah alarmın iğrenç sesiyle uyandım. aman tanrım geç kalmışım! hemen üstüme düğünde giyilmesi gereken kıyafetlerimi(!) giyip okula koştum. ve o anda son model şahinden(!) inen meteor ile çarpıştım. adidas ayakkabısı ve nike çantasıyla çok karizmatik ve seks.ydi. inanamıyorum sanırım bu ilk görüşte aşktı.
"önüne baksana öküz"
dudağı yana kıvrıldı ve beni nerden çıktığını bilmediğim duvarla arasına alıp "sen artık benimsin" dedi. onun olma fikri bile inanılmaz ve harikaydı... (ne eksik ne fazla jöfmskckzjc)

ailesi iflas etme durumuna gelen ayzanın tek bir seçeneği vardır. kara şirketinin veliahtı playboy aras ile evlenmek.

kız masumca yolda yürürken birden yanına bir araba gelir. arabadan inen siyah takım elbiseli adam kızı kaçırır. kız kurtulmak ister ama kaçırılırken bir bakar ki kendisini kaçıran kötü adama aşık olur. aralarında etkileşim olur. evlenirler. çocukları olur. mutlu mesut yaşarlar... (bütün wattpad okuyan arkadaşlarım bu şekilde özetler anlatıyor.)

-------- ateist flörtüm, arap şeyhi abdülaziz ve imanlı ben------

bölüm 1: yine her zamanku gibi aptal lanet olası okulumdaydım. tuvalette (bkz: allaha inaniyorum mavisi) şalımı düzeltirken bir yandan da ateist olan platoniğim emreyi düşünüyordum. ahh emre... acaba onu doğru yola iletebilecek miydim?
bölüm 2: tuvaletten çıkarken birine çarpmamla elimdeki kitapları yere düşürdüm. "dikkat etsene be kızım!" dedi emre. yerden kitaplarımı alırken "imana gel, allah yoksa şu dağları kim yarattı" dedim. doğru, dedi ve elindeki kitapla saçını örttü.
bölüm 3: emre ile kendimize 2 odalı nezih bir ev tuttuk. evlenmeye karar vermiştik, doğacak çocuklarımıza isim bile düşünmüştük: kız olursa ümmühümeyra erkek olursa abdurrezakbinsıddık koyacaktık.emre benimle ilişkiye girmek istediğini söyledi, ben de evlenmeden olmaz dedim. kabul etti, ahh benim gül kokulu sevgilim...
bölüm 4: evimiz arap şeyhi abdülaziz tarafından basıldı
bölüm 5: arap şeyhi abdülaziz tarafından kaçırıldım ve onun 3. karısı oldum
bölüm 6: emre beni kurtarmaya geldi. çok sevinmiştim ama emre o an dedi ki "seni istiyorum abdülaziz, ben aslında gayim."
bölüm 7: abdülaziz grup yapabileceğimizi söyledi ve kabul ettik.

mutlu son...

sevgilim meriç'ten ayrılmıştım çünkü beni aldatıyordu. bara gittim çok içip sarhoş oldum zaten ilk kez içiyordum. sarhoşken orada hiç tanımadığım kaslı bir adamla halvet olmuş bulunduk. sonra bi baktım hamileyim. seviştiğim kaslı adam da işe bak ki mafyaymış. mecbur evlendik. sırf bebemiz için evlendik. adam(kaslı) denyonun teki. sürekli emrediyor, giydiğime ettiğime karışıyor, ayrıca öfke kontrol problemi var. sonra kaslı mafya kocamın mafya düşmanları beni kaçırdı. yakışıklı ve kaslı mafya kocam beni kurtardı ve beni kaçıran adamların hakkından geldi. sonra âşık olduk. denyo menyo bana b*k gibi davranıyor ama olsun o denyolukları hep beni çok sevdiğinden yapıyor ve ayrıca çok kaslı. gel zaman git zaman bebemiz doğdu ve biz mutlu mesut yaşarken bu sefer de bebemizi kaçırdılar. ayıldım, bayıldım, hastanelik oldum ama sonunda kaslı kocam bebemizi buldu ve onu kaçıranları da dövdü. bebemize sarılıp mutluluk gözyaşları döktük ve kamera yavaşça uzaklaştı.

bu başlığı takibe alıyorum. kurgu dediğin böyle olur işte. edebiyatın üstüne bir güneş gibi doğacak wattpad.

babamın işi yüzünden taşınmak beni deli etmişti. artık tek dostum yalnızlığım ve peşimi bırakmayan köpeğim turşu*oldu. buranın okuluna başlayacak olmak beni gergin yapmıştı. evden sinirle çıkıp*turşuyu yanıma aldım. şehrin o kasvetli havası bilmediğim sokaklara girmeme neden olmuştu. kaybolunca saate baktım yaklaşık yarım saat geçmişti o yüzden telaş etmeden yolu bulmak için uğraştım. turşu yüksek sesle havlamasıyla havladığı yöne gittik. serseri serseri dolanan gençle göz göze gelince korkup yoldan geri dönmeye çalıştım ama turşu bana zorluk çıkarmıştı. arkamı döndüğümde karşılaştığım tayfa beni dehşete düşürmüştü. ayy konu konuyu açtı sanırım içimde bi wattpad ruhu var ahajha yok bu hikayenin sonu lznepw

elindeki sigarayı duvara bastırarak söndürdükten sonra okul bahçesinin dışına ilerlemeye başladı. dabbetülarzcan... ah, ne yakışıklıydı. okulun popüler, basketbolcu çocuğuydu o. herkes ona aşıktı, ben dahil ama o benim varlığımdan bile haberdar değildi. ben kendi halinde, ne dikkat çekici bir fiziksel özelliğe ne de kocaman popüler bir arkadaş grubuna sahip, dersleri ve en yakın iki arkadaşı dışında önemsediği hiçbir şeyi olmayan bir kızdım, meleksuydum.
daldığım rüyadan uyanıp yanımda durup bir başka popüler, yakışıklı, zengin, gri eşofmanlı erkek olan haşmetlikayahanı izleyen salaknaz'a baktım. aklından benimle aynı düşünceleri geçirdiğine emindim. okul bahçesine şöyle bir göz gezdirdiğimde aslında herkesin kafasının içinde birileriyle ilgili masallar yazdığını fark ettim. gözlerim etraftaki turunu tamamladıktan sonra arasayazbatuhancan'la buluştu. onun masal prensesi de ben miydim? bu doğru olabilir miydi? ama bu nasıl olabilirdi? biz beraber büyümüştük, kardeş sayılırdık. kardeş. sayılırdık. ama kardeş değildik. aman allahım.
arkamızdan gelen sesle irkildim ve sese döndüm. duvara asılan "ne hikmetse deniz kenarındaki bir ormanın içine yapılmış havuzlu ve beş yıldızlı ama tesadüfe bakın ki otele gittiğimizde bana oda kalmadığı için dabbetülarzlacanla aynı odada ve aynı yatakta kalmak zorunda olmama sebep olabilecek otel" gezisinin afişini gördüm. evet, bu o fırsattı! sonunda dabbetülarzcan beni fark edebilir ve belki de bizim masalımız gerçek bir aşk hikayesine dönüşebilirdi!

mrb arkadaşlar hikayeme hoş geldiniz dabbetülarzcan için vini uehera (?)yı uygun gördüm meleksu için de barbara palvini kullanıyorum yeni bölümlerin gelmesi için oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın tşk bye.

bakıyorum ki herkes bir hikaye yazacak kadar hakim konuya..

kızımız, erkek egemenliğine inanan babası tarafından çok zengin mafyamıza satılır. mafya ya kızdan nefret ediyordur ya da aşıktır. nefret etmesinin önemi yoktur zira kıza 10 bölüm sonra aşık olacaktır. kurguda kız her türlü şiddete maruz kalır ama gurursuzun tekidir. mafyamızı hep affeder. bir ara mafyamızın daha az mafya düşmanları tarafından kaçırılır. orada da taciz ve hatta tecavüz edilir. fiziksel şiddete de maruz kalır. sonra mafyamız gelir ve bizim kızı kurtarır. 3 çocukları, 1 su kaplumbağaları olur.

bu başlığa size ait olacak tipik bir wattpad kurgusu özeti...

bigbossoğulları holding'e stajyer olmak için iş görüşmesine yetişmeye çalışan minel şirketin kapısında mağara adamı kılıklı biriyle çarpışır "üf çekilsene be slk" der. iş görüşmesinde bir bakar ki çarpıştığı kişi patronmuş. (nedense stajyerin görüşmesine patron girer) adı aybars bigbossoğulları'dır. ne hikmetse şirketin her işine alt tarafı stajyer olan minel ve patron koşturur. sonra aşık olurlar. zengin- fakir çatışması, aybars'ın bff'i bertuğ'un minel'e aşık olması, kötü kadın afra'nın aybars'ın peşini bırakmaması, ailelerin kavgaları derken sonunda kavuşurlar.

bir gün kezbansunun okuluna bir çocuk gelir. çocuğun adı kayra badboyoğullarıdır. kayra badboyoğulları tam bir badboydur. zaten ta yedi sülalesi badboydur onun. sonra kayra gider kezbansuya aşık olur. kezbansu okulun en güzel en çalışkan kızıdır. kezbansu da kayra badboyoğullarina aşık olur. sonra kayra badboyoğulunun belalılari kayra badboyoğullarını kurşunlar sonra kezban su da o öldü sanıp intihar eder. bu hikayenin sonu yok galiba. daha da uzar gider. eksik olan yerler oğlanın belalısının kıza takıntılı derecede aşık olup kızı kaçırıp badboyumuzu tehdit etmesi. bir de kızın çarpık aile yapısı. bir de galiba cinsellik. genelde cinsellikte oluyo.

(bkz: tamam)

nihayet yaz tatili gelmişti. koca bir sene boyunca meteor* koleji olarak bu anı beklemiştik. çünkü tüm tatili evden uzakta, okulumuzun eğitim kampında geçirecektik. tek sorun ise... yel* koleji de kampa geliyordu. bizim baş düşmanımız. her münazarada, her spor müsabakasında karşı karşıya geldiğimiz için birbirimizden nefret ediyorduk. özellikle de yel kolejinin altın çocuğu, basketbol takımının kaptanı, kızların gözdesi, okul birincisi ve kahrolası şekilde çekici olan fırtına yel' den...
...
ona haddini bildirdikten sonra zafer sırıtışım yüzüme yerleşmişti. arkamı dönüp kuğul bir şekilde uzaklaşacağım esnada bileğimi yakaladı ve kulağıma eğildi.
(öhöm... burayı kazıklı maria' nın kötü çocuklara özel koah seslendirmesiyle okuyunuz lütfen. daha etkili oluyor.) burada biteceğini mi sandın? sana bu kampı dar edicem kızım. kiminle uğraştığını bilmiyorsun. buraya geldiğin için pişman olucaksınnn!!!

yazardan not: evt arkdşlar ilk kitap yazma deneyimim. beğendiyseniz oy verip yorum yapın pls. sonraki bölüm için 50 beğeni, 25 favori ve 74636353* dm istiyorum. bakın çok emek veriyorum bunu yazmak için niye beğenmiyorsunuz ühüüü?

buraya gerçekten kendi kurgumu yazmak isterdim ama yayımlamayı düşündüğüm için yazmamaya karar verdim. aslında üstteki entrylerde herkes dalga geçmiş ama wattpadde çok iyi hikayeler var. önemli olan onları bulmak.

bana ait ama tipik olmayan kurgumun özeti. wattpad'de binlerce kez okundu zamanında..

"draconosis; altı farklı ırktan ejderlerin yaşadığı ülkelerin ve insan şehirlerinin bulunduğu bir dünyadır. ejder ırkları kendi içlerinde aydınlık diyar ve karanlık diyar ikiye ayrılmışlardır. yüzyıllardır savaş halinde olan iki diyar; tarih boyunca birçok kez karşı karşıya gelmişlerdir. her iki taraf da büyük zaferler kazanmış olmasına rağmen hiçbir zaman tam üstünlük sağlayamamışlardır. karanlık diyar son zamanlarda nigrae kralı kein önderliğinde büyük zaferler almaya başlamış, aydınlık diyar’ı yenilgiye uğratacak kadar büyük bir güç haline gelmiştir. kein’in amacı; iki diyar arasındaki savaşlara son vermek ve ailesine güvenli bir yaşam ortamı sağlamaktır.
amacına ulaşmak için büyük bir plan hazırlar ve aydınlık diyar’a savaş açar. terra arida’da toplanan ordular karşı karşıya gelir ve gün doğumuyla birlikte tarihin en büyük savaşı başlar. aydınlık diyarın lideri aerin kralı akillam, yenilmeleri halinde her şeylerini kaybedeceklerinin bilincindedir ve tüm güçleriyle karanlık diyar ordularını dağıtmak için uğraşır. savaş, aydınlık diyar’ın üstünlüğünde sürerken kein’in sinsi hamlesiyle aydınlık diyar’ın savaş düzeni bozulur. düşmanlarının şaşkınlığını kullanan nigrae kralı, antik zamanlardan kalma çok güçlü bir büyüyle düşman askerlerinin yarısını öldürerek mutlak zafere ulaşmak için büyük bir avantaj elde eder.
son saldırıyı yapmak üzere hazırlandığı sırada zihninde yumurta koruyucusu kennadil’in sesi yankılanır. karısı ağır bir şekilde yaralanmıştır. karısı ve iki yaşında çocuğunun acı dolu çığlıklarını duyduğunda müttefiklerine savaşı durdurmalarını ve ateşkes imzalamalarını emrederek yaptığı büyünün gücünü tüketmesini umursamadan nigrae’ye doğru kanat çırpmaya başlar. fırtına ve yağmurla savaşarak geçen saatler sonunda sarayına ulaştığında fiziksel anlamda tüm gücünü tüketmiş, ölüm ile yaşam arasında gidip gelmektedir. koruyucu’nun büyüsüyle hareket edebilir hale geldiğinde karısının ve çocuğunun yanına koşar. karısının karnında büyük siyah bir delik oluşmuştur ve gittikçe genişlemektedir. ne olduğunu anlamaya çalışırken oğlunun üst tarafı çıplak bir şekilde durduğunu fark eder. kennadil küçük çocuğun sırtını çevirdiğinde karısının vücuduna yayılan şeklin, oğlunun sırtında da yer aldığını görür.
o gece tüm ejder liderleri korkunç bir kabus görerek uyanırlar. büyük, parlak bir yıldız yirmi yıl içerisinde draconosis’e çarparak yok olmasına neden olacaktır. res de gratia (büyük yıkım) yıldızı doğmuştur. kabuslarında gördükleri yıldızın ne olduğunu kein ve kennadil dışında hiç kimse bilmemektedir. aynı gecenin sabahında, vradi’deki küçük bir evde bir kız çocuğu dünyaya gözlerini açar… "