bu şimdi sex mi yoksa aşk mı polemiği

modern dünyanın en büyük getirilerinden biri kuşkusuz sansürsüz şekilde ve çekinmeden cinselliği yaşayabilme rahatlığıdır. türkiye bazında bakacak olursak, geçmişe göre toplumsal açıdan en özgür olduğumuz dönemi yaşıyoruz özellikle ikili ilişkiler hakkında konuşmak ve bunları dışarıya dönük yaşamak açısından batı ile inanılmaz yakın olduğumuz bir yüzyıldayız ama sadece bu açıdan tabi..

özel hayat açısından bu kadar rahat edebiliyor olmanın tabi negatif bir takım anlamsal karmaşalar doğurduğu gerçek. insanların gelir- geçer ilişkilere fazlasıyla düşmesi ve duygusal birliktelikleri rafa kaldırmasıyla beraber, cinselliğin insan duygularında ki yeri bütüncül açıdan sorgulanmaya başlandı. " birini sadece seviyor musunuz yoksa iyi sex yaptığı için mi aşık oluyorsunuz/ seviyorsunuz?" sorusu büyük polemiklerden biri.

bazı insanlar iyi seksin duygu doğurduğunu iddia ederken, bir kesim ise, duygusal bir etkileşim olmadan asla sex yapamayacağını hatta böyle bir sex'in taciz gibi hissettirdiğini ifade ediyor. bu karmaşa ilişkilerde cok ciddi uçurumlar doğurabiliyor ve bu anlaşmazlıklar, ciddi kavgalarla sonuçlanabiliyor.

sizce birine hiç bir şey hissetmediğiniz halde yaptığınız sex ile aşık olabilir misiniz? yani güzel bir sex birine aşık olmanıza sebep olabilir mi?

yoksa, birine bir şey hissetmeden sex yapılmaz mı? yani basitçe; sex, duygunun ürünümüdür?

bana sorarsanız, her zaman ikincisi. ben bir şey hissetmediğim insanla beraber olmak istemem çünkü sex bütüncül açıdan beden paylaşımıdır ve sevmediğiniz birinin mahremiyetinizi ele geçirmesi, tiksinç hissettirir ve bence bu normalde sex'ten alacağınız hazzı aşağı çeker. algınız, hissettiğiniz rahatsızlık duygusuna kayacağı için "yapmama " isteği baskın hale gelir. belki de insanların bu yüzden sex istemediği zaman partnerleri tarafından sex'e zorlanmasının verdiği duygu "tecavüz'e uğramak" olarak tanımlanıyor. bir kadın, bizzat kocası için dahi bu cümleyi kurabiliyor. aynı yatağı paylaştığın insanın rızan olmadığında, zorla bunu yapması bilinçaltında geçici de olsa, "tiksinme- iğreti olma" argümanı doğuruyor. keza yakın zamanda bir erkek arkadaşımın kendisi ile zorla beraber olan bir kadın hakkında " tecavüze uğradım" ifadesini kullandığını gördüm. yani bir erkek dahi, rıza dışı ilişkiye sürüklendiğinde " tecavüz" kelimesini kullanabiliyor.
bu yüzden duygu ve bundan doğan kişisel istek önemlidir diyorum.

hadi sabah sabah gıybet yapalım!
her iki seçeneği savunan arkadaşlarımıza saygımız sonsuz! maksat dedikodu, goygoy!
çarkı açtım!

her ikisi de aynı anda olacak mecburen.
ateş ile barut yan yana durmaz.
gönül dilinden anla biraz.

benim görüşüm, bu ülke sınırları içerisinde cinselliğin her zaman rahat yaşanmış olduğunu savunmak olur fakat bu konuda bizi zirveye taşıyan da ihanetler olur. bir yanda yan komşusu ile çatır çatır si****n güruh diğer yanda 30 yaşına gelmiş ve hala cinsellik konusunda pek bir tecrübesi olmayan insanlar mevcut, tamami ile kendi düşünceleri ve hayatları kesinlikle saygı duyup umrumuzda olmaması gereken bir şey orası ayrı.

partnerine seks esnasında veya libidosunu okşama konusunda hissettirdiğin duygular sevilmek için yeterli mi diye soracak olursak hayır derim fakat tamamlayıcı diğer unsurlarla birlikte bu "hayatımın aşkını buldum" mottosunu gerçekleştirir.

yağni sayın seyirciler sadece seks bir ilişkiyi taşıyıcı bir unsur değildir, olduğunu iddia eden partnerine sadece seks için katlanıyordur.

bazı şeyleri dokunsan kırılacakmış gibi, bazı şeyleri de düşman gibi yaşarsanız bu işi çözersiniz arkadaşlar.
detaylı açılım için premium üyelik alabilirsiniz*

(bkz: durumumuz yoktu okuyamamadık)
bunların hepsi sekssizlikten.

bana her iki durumda makul geliyor. yani birisiyle one night stand takılıyorsun yaşadığın ilişki sonrası duygusal olarak da etkilenmen pek ala normal. belki pek olası ya da olağan bir şey değil ama imkansız gelmiyor bana.

iki tarafta birbirine aşırı derecede yükseliyor ise gitgide kaçınılmaz olan şeydir cinsel birliktelik. aniden oluverir, birden olur ne olduğunu anlamasın bile.
yani ;
merhaba ben bilmem kim, bende bilmem kim. çok memnun oldum hadi sevişelim!
yok bundan bahsetmiyorum. bir süreçten bahsediyorum. manevi anlamda yakınlaşmaktan, ondan başka birşey düşünememekten bahsediyorum.
karşılıklı gelişen bu yükselme durumlarında artık yapacak bir şey yoktur. iş artık o noktaya gelmiştir, iş artık "bunda da" bir sakınca görmemeye gelmiştir. ve gayet doğal bir şekilde gerçekleşir.
ayrıca buna engel olabilecek hiçbir güçte yoktur. zira ruhen birleşmiş insanları, fiziksel yollarla ayırmaya kimsenin gücü yetmez.

(bkz: farazi aşklara vekaleten sevişmek)