büyük ve güçlü türkiye hedefine kavuşmaya az kaldı

aklıma gibi dizisinin bir bölümü geldi hani devamlı gidiyorlar çölde siyah çarşaflı 3 kukla gibi bir şey var durum aynen o bölümde olduğu gibi bir tek kıçımızdan yılan sokması eksik kaldı.

türk siyasetçisi denilince akla " halkı ayıktırııp ayağa kaldırmadan, sistemi en eyi bir şekilde yediren kişi" tanımı geliyor.

erdoğan'ın bu sözü, kendisinin ülkedeki durum hakkında en ufak bir bilgisi olmadığı anlamına geliyor. ya da biliyor, umursamıyor. mary antoinette'in dediği gibi ekmek bulamıyorlarsa makarna yesinler dediği gibi.
- ülkede 25 milyona yakın icra dosyası var. bu dosyaların büyük çoğunluğu ilamsız icra dosyası. yani ödenemeyen kredi (kartı), fatura, banka borcu gibi düşük gelir düzeyinin borçları. bu sistemsel bir ödeme krizi demektir. insanlar tüketimlerini borçla yapıyor ve günün birinde tıkanıyorlar.
- her 2.5 yetişkinden 1'i icralık. norm ücret haline gelmiş asgari ücret açlık sınırının altında. 16 milyon emeklinin 12 milyonu asgari ücretin altında maaş alıyor. özellikle gençlerde ve kadınlarda, işsizlik ve kayıt dışılık yaygın. en zengin %1 ülke gelirinin %90'ını elinde tutuyor. orta sınıf eriyot. onlar da borçla yaşıyor.
bunlar büyük (büyüyen) ve güçlü bir ülkenin değil çürüyen ve kırılgan bir ülkenin işaretleri.
hangi sihirli çubuk bunu kısa zamanda düzeltecek? düzeltebilecek mi?

işin komik yanı erdoğan'ın bu laflarına inanlar var. akp hala %30 çıkıyor anketlerde.

25 yıl masal dinlemekten bıkmayan bir dinleyici kitlesi bulmuşsanız, çok da özenmezsiniz yani. sanki sorgulayan mı var dersiniz.

ne kadar az kaldı mesela? ona göre hareket edelim. gmgkgkg.

böyle soyut ve tutarlılığı olmayan lafların bir alıcısı ve sürekliliği var, değil mi?
düşünsenize, biri size “2 + 2 = 5” dese, bunun hatalı olduğunu bilirsiniz. ama eğer bu yanlış, uzun süre ve sistematik biçimde güçlü bir grup tarafından dile getirilirse, bir süre sonra “acaba?” demeye başlarsınız. çünkü doğruyu savunan sesler susar, yanlış bilgi ise sürekli dikte edilir. böylece doğru unutulur, inanç başlar. ve inanç, değiştirilmesi en zor olandır.

üstelik bu söylemler, soyut olmaları ve geleceğe dair öngörüler içermeleri sebebiyle insanda umut uyandırır. oysa umut, bizim en büyük celladımızdır.

kel bi abimiz 2019 temmuzunda allah ' ın izniyle büyük ve güçlü türkiye ' ye kavuşmuş olacağız, demişti...

o zaman 2019'u beklemek lazım.

2023 hedefleri oldu mu? iki sene geçmiş bana hiç haberi gelmedi. unutuldum mu? unuttular mı?

süreç ve yeni anayasa tamamlanınca ilan edecekler. birkaç ay daha bekleyeceğiz mecbur.

bence malzemenin içimize kaçmasına az kaldı da neyse..