seni o kadar özledim ki anlatamam. keşke dolabın kapağını açsam ve sen bana buruk buruk baksan.

üzerindeki kırmızının her tonunu, aylar geçsede küflenmeye olan direncini özledim. hani bir keresinde 3 ay boyunca sana hiç dokunmamıştım. plastik kabın rengi 3 ton ağarmıştı ama sen hala ilk günkü rengini korumuştun... keşke o günlere, o öğrenci evine dönebilsem sevdiğim.

keşke bir kere daha günden güne küçülmeni izleyebilsem. çok mu şey istiyorum gerçekten?

bu yaman yerde, annem ve babam olduğunu söyleyip bana üsten bakan, her haraketime laf eden insanların evinde senden yok. olsada o tat, o his yok anlıyor musun? upuzun, ismine baton salam dedikleri şeyi yiyorlar. hiç sana benzemiyor. tadı daha yoğun ve lezzetli. oysa sen öyle miydin? öyle ucuz, tüketmesi öyle kolay bir yiyecektin ki sensiz beslenemez, gündüzleri gece edemez olmuştum. ah benim dışı beni, içi midemi yakan yemeğim.

içindekiler kısmını okumayı seven ben artık senin içindekileri merak etmez olmuştum. hatırlarsın belki. çünkü senden korkuyodum. beni kanser edip sensizliğe mahkum edeceğini söylemiştim hatta sana. aslında o yalandı ben sadece bu kadar fazla sakatat ve kimyasal maddenin maddenin varlığından haberdar olmak istemedim benim hindi fümem, kötü güb dostum ve yoldaşım.

keşke son bir kere daha seni dolaptan çıkarıp, ekmekle kuru kuru yiyebilsem
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"buzdolabında ki yarım aç bitir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim