can atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi

anayasa mahkemesinin kararını yok sayarak anayasal düzeni yıkan siyasal islam iktidarının halkın iradesini de yok saydığının en net göstergesi oldu. ysk'nın oluru ile aday olan ve halkın oylarıyla milletvekili seçilen şerafettin can atalay'ın milletvekilliği düşürüldü.

şimdi biz bir kaç ay sonra sandığa mı gideceğiz? neden? irademiz yok sayılsın diye mi?

boşu boşuna ülke siyasetinde gerilim yaratiyordu.
isabet olmuş.
zaten mecliste süs bitkisi işlevi gören bir parti
1 eksik veya 1 fazla olmasi bir şey farketmez.
boş vakitlerinde tip gurubu olarak youtube'a içerik uretsinler daha faydalı okurlar memlekete.

literatürümde ne kadar küfür varsa ederek okuyorum bu haberi...allah belanızı versin...(varsa)

www.bbc.com/turkce/articles...

iyi olmuş. meclis bir ayrıkotundan daha temizlenmiş.

seçimlerin formalite oluşunun kanıtı olan karar. aylarca hukuksuz bir şekilde içerde tutulması hukuku hiçe saymak için yeterli gelmedi, anayasa mahkemesini komple yok sayıp eli arttırmayı tercih ettiler. arada bize de eğlence olsun diye seçimler düzenliyorlar işte.

akp iktidarı ile katarın kölesi, dolaylı yoldan ingiltere sömürgesi olduğumuzu idrak edemeyenler için artık monarşi ile yönetildiğimizin kanıtıdır. tayyibin halka, “sizin seçiminizin ne önemi var, katarın emrinin yanında” deme şeklidir. daha önce ibb seçiminde de aynısını yapmıştı. halk önemini tayyibe anlatacaktır.

bu adam hapiste iken nasıl milletvekili adayı olabilir, bir parti neden böyle bir durumu olan kişiyi aday yapar? bu ülkede en büyük hukuksuzluklardan biri içeride olan birinin aday olmalısıdır. türkiye hariç dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olduğunu sanmıyorum. asıl sorunda budur. anayasa mahkemesi yargıtay arasındaki olay ise tam bir komedi. kanun koyucular en temel anayasal kurumların yetkilerini bile tam belirleyememişler işe bak.

içeride olmak, hüküm giymek demek değildir...siz de içeride olabilirsiniz, yargılanıp beraat edersiniz. hiç mi hukuk terimi okumadınız?
(bkz: tutukluluk)

içerde olmak hüküm giymek değildir, bunu herkes biliyor. peki 90 milyonluk ülkede başka mv adayı yapacak partiliniz yok muydu? yoksa hesaplar başka mıydı? mv seçilsin de cezadan yırtın filan diye düşünmüş olmasınlar? hadi onu da düşünmediler gerçekten başka aday bulamadılar mı. yani suni gündem yaratmada akpden farkı yok bazılarının.

yine eksik bilgi...seçilip çıksa bile mahkeme kararı seçilmesine engel bir suçtan karar verirse vekilliği düşer.

küçük mahkemenin anayasa mahkemesinin kararını uygulamayıp topu yargıtay'a atması ve yargıtay'ın da uymaması adaletsizliğine meclisin alet olması durumu.

bunu hukukçu arkadaşlar daha iyi ve anlaşılır yapabilirler.

kobrayı ensesinden tutmuş arkadaşımız.
erdogan gidene kadar silivride fayanslari sayar artık.

sözlüğün b.ku çıkmış zaten, aynı gün 2. entryi yazıyorum aynı başlığa.

anayasaya göre mi? anayasa mahkemesi ''siz bu adamın hakkını yediniz'' demedi mi size? hukuksuzluğun boyutu bu. kılıf bile bulamadılar.

inanılmaz bir durum. ülkede bazı şeylerin ne kadar tehlikeli boyuta geldiğinin kanıtı. tip’i sevmem hatta ırkçılık derecesinde türkçü olduğum söylenebilir. ama aynı zamanda demokrasiye inanırım. ki 20 yıldır çektiklerimize rağmen hala bu duruma devam ediyor oluşumuz beni delirtmiyorsa tek sebebi demokrasiye olan inancımdır muhtemelen. anayasa mahkemesi kararına uymamak? söylenecek çok söz var da, hepsinin sonu belli. bir de kime ne anlatıyorsun ki? istediğin kadar kendini parala, yine sen ben bizim oğlan kendi aramızda konuşuyoruz. birileri halkın sesini asla duymuyor.

daha bu akşam haberlerde ankara’da bilmem kaç bin kişiye but dağıtıyoruz diyen akp adayının yalanı ortaya çıkınca gevrek gevrek “biz reklam yapmıyoruz” diyişini izledim. vallahi artık midem bulanıyor ya…

öncelikle bu kararın elde kalan hukuka aykırı olduğunu söyleyelim. buradaki “bağzı “ uzmanlar her ne kadar aksini iddia etsede.

bizler için , can atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesi türkiye'de artık hukukun olmadığının en somut kanıtıdır. iktidarın yatacak yeri yok ama muhalefet de bolca cilalı cafcaflı sözler haricinde bu duruma karşı organize bir tepki üretemiyor. bir kaç cılız gösteri, iki üç havalı twit, bolca hamaset biraz da slogan ve dağılalım arkadaşlar, gündem zaten yerel seçimler.
millet iradesini kabul edeceksiniz lafı üzerinden ülkenin bütün düzenini altüst edecek işlere kılıflar hazır. bu konuda geçer, kapanır. hatay konusunda olduğu gibi. araplaştırılan “ümmet” düzenine koşar adım giderken bunlar ufak ayrıntılar tabii.
son söz olarak kararı yıllar önce meclis kürsüsünden 'fethullah gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesillerin yetişmesi için hizmetini yapıyor.' açıklamalarını yapan bekir bozdağ’ın okuması da bir başka gereksiz ayrıntı daha veriyorum.
kalın sağlıcakla…

"fethullah gülen bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir." diyen tbmm üyesi ve eski adalet bakanı bekir bozdağ'ın açıklaması ile ülkede resmi olarak anayasa darbesinin yapıldığı ilan edilmiştir. bu durumda mevcut hükümetin de meşruiyeti kalmamıştır. halkın iradesine, anayasaya ve demokratik türkiye cumhuriyetine yapılan bu darbe milli bir güvenlik sorunudur.

tasviye edilen bir ülkenin sözde meclisinden bazı görüntüler. içler acısı. bunu yapanlar aynı zamanda bariz bir şekilde mevcut ve ileride olası malınıza, mülkünüze, canınıza, özgürlüğünüze neler yapar, neler yapmaz. bunu bir düşünün.

hukuk ayıbı. eğer bu herif suçluysa seçime girmesine hiç izin vermezsin. bu adam seçime girebildiyse ysk adli sicil kaydını onaylamış demektir. suçluysa sokmazsın seçime, millet de başka adaya rey verir. milletin iradesi de gasp edilmemiş olunur. suçu seçildikten sonra da açığa çıkmış olabilir ya da seçildikten sonra suç işlemiş olabilir, o zaman mvliği düşürülene dek gene serbest olur. mvliği düşürülür, yargılanır ve suç bulunursa içeri atılır.

şunu da belirtmek lazım ama "artık anayasa yok, hukuk rafa kalktı, ülke ayvayı yer artık." tespitleri de abartılı. bu memlekette anayasa ile ilk kez testis geçilmiyor*, her hükümetin en az bir defa yapması gelenek gibi bir şey oldu*. benzer şartlarda yaşamaya devam ederiz.

bu işin ardında başka bir şey var, mesele atalay'ın salınıp salınmaması kadar basit bir şey değil. parlamentonun vaziyetinde iktidar/muhalefet vekil sayısı eşit olsa anlardım bu kadar yaygara koparılmasını ama iktidar ezici çoğunluğa sahip. amaç "aym'nin bazı yapısal bozuklukları var, düzenleme yapmak ya da lağvetmek gerekiyor"a vardıracaklar işi*. yasama ve yürütme tamamı ile erdoğan'ın şahsı katında buluşmuştu zaten, yargı da büyük ölçekte ona bağlı. yavaştan tamamen erdoğan'a bağlanacaktır, reisim "ben yönetecem, tek yönetecem." derdinde çünkü ezelden beri*.

toplanak allah diyek.

" bir gün gelecek ve hesabı sorulacaktır. "

bok çukurunda sıradan hukuk ihlali.