3 ocak 2024 yargıtayın can atalay kararı

özetle ülkemizde artık hukukun bir geçerliliği olmadığını tescil eden ve yargıtayın ülkedeki anayasal düzene başkaldırdığını ilan ettiği karardır.

karardan alıntıyı dikkatle inceleyin lütfen. özellikle son bölümde anayasa mahkemesi’ni terör örgütüyle eş tutuyorlar.
bu işin sonu hiç iyi bir yere gitmez.
vah ki vah…


buradan
ek : türkiye venezuella olur mu? sorusuna yanıt:'' venezuella’nın petrolü var”.

yaz kızım: silkmişim aym'sini....

anayasa değişikliği ve referandum sinyalidir. "bu anayasa ve aym yapısı anlaşmazlıklara sebep oluyor, uzlaşma ortamı bozuluyor." falan diyecekler sonunda. 2010 referandumu zamanındaki süreç tekrar yaratılabilir. mhp bir kez omurgasını aldırdı, dolayısıyla gerek tarikatlarla* * gerek hdp ile açılıma* * arıza çıkarmayacaktır. taraf yazarını vekil yapan chp de tuzlukla koşar bu sürece* *.

2017 referandumu ebemizi belledi ise*, takdir edersiniz ki bu muhtemel yeni referandum direkt bizi beller.

skandallar silsilesinin bir diğer halkasıdır bu olay. adalete vurulan darbelerden bilmem kaçı.. sayısını unuttuk artık. yazıklar olsun.

can atalay kimdi ya. ülkemizdeki mağdurları sıralı tam liste halinde tutamıyorum artık aklımda. ben sahibinden.com esprisi yapayım gidip.

bir "hukuk" biriminin, ülkedeki en yüksek hukuk birimini anayasa mahkemesi ve kararını yok sayması, uyulmaması gerektiğini savunması ve terör örgütü söylemi olarak değerlendirmesi, açık bir anayasa ihlali ve anayasayı yok sayma hükmündedir. dışardan bir bakışla bile görülen şudur ki:
siyasal tercih ve bakışların, ülkenin yargı kurumlarının kararlarını doğrudan belirlediği anlaşılmaktadır ki, bu da hukukun yokluğu anlamına gelir.
anayasal hükümler, siyasi kararlarla belirleniyorsa, anayasaya, anayasa mahkemesine neden gerek duyulsun, yeni bir anayasaya niye gerek olsun, yargı kurumu siyaseten tercihte bulunuyor ve bu hukuken son hüküm oluyorsa, yargıtaya neden gerek duyuluyor. siyaset, adalet bakanı diye bir memurluğa sahip zaten..
yargı hiyerarşisi ve temyiz, kararlar denetimi yok sayılabiliyorsa, bu birimlere ne gerek var, şimdiye kadar bu birimlerce yaptırıma uğrayanlar için çözüm ne olacak o zaman..
maalesef tam şarkı sözlerindeki gibi:
".. nerden baksan tutarsız
.. nerden baksan aptalca..." yazık..

hukukun iktidarın fahişesi olmayı geçtim kölesi olduğunun göstergesi karardır.

daha bu ekonomiyi allah gelse kurtaramaz öyle bir etkisi de olacak.

aym kararının yok sayılması kamu gücünün ve hukukun yok sayılması demek. o kadar çapsız bir iktidarla karşı karşıyayız ki , aym kararını uygulamamaya gerekçeleri bile saçmalıklarla dolu;
terör örgütleriyle söylemi aynı,
pakistan'da da hükümet böyle düştü ,
cumhurbaşkanı cumhuriyeti bile tartışmaya açabilir gibi zırvalıklar bık bık bık... bu nedir ya gerçekten?
on yıllık gezi direnişinin kuyruk acısı bile diyemiyorsunuz, valla içimden barış ataya bağlayıp hesap vereceksiniz lan! demek geçiyor

ne travma yaratmış ama gezi eylemleri...

'hiç bir korkuya benzemez vatanını satanın korkusu'

yurdumsun uçurum...

sirkiye-yi bokistan'da sıradan bir gün cehennem daha adaletlidir

adalet adaletsizin eline düşünce böyle.
bir dahaki seçimden önce başına taçta taktırır ve padişahlığını tescillemiş olur. bir de sonra "asın şunu!" veya "alın kellesini." gelir.
21. yy'da bizi bu rejime sokanlar gün yüzü görmesin. gelecekte geçmişi yaşatıyorlar ve bundan duydukları zevkin zevksizliği ayrı vizyonsuzluğu apayrı.
ömrümün bu döneme denk gelmesinden nasıl nefret ettiğimi anlatamam...
kendinden suçlu olanların paçalarını kurtarmaya çalışırken farklı olanlarınkiyi tutuşturmak için elinden geleni yapıyor. olay terazideyken adaleti yok bir de düşünün kelle alma olayı geldi. bazen gelmiş olsa da gitmiş olsaydım diyorum. ölmek bu insanlar arasında yaşamaktan daha çok nefes hissi taşıyor. yaşamın en kalitesiz, en iğrenç ve en insanlık taşımayan dönemi.
intihar için güncellenme vahiyi talep ediyorum. (: