1.
ilk türkçe gotik roman. 1922'de matbu olarak basılmış kitap. öncesinde tefrika edilmiş. yazarı selim nüzhet gerçek. bu arada yazar, abdülhak şinasi hisar’ın kardeşiymiş.
geçenlerde latin harflerine aktarılıp okurun beğenisine sunuldu. korku edebiyatı takipçilerine öneririm.
kayiprihtim.com/haberler/ed...
geçenlerde latin harflerine aktarılıp okurun beğenisine sunuldu. korku edebiyatı takipçilerine öneririm.
kayiprihtim.com/haberler/ed...
devamını gör...
2.
selim nüzhet gerçek'in kaleme aldığı, edebiyatımızın ilk gotik romanıdır.
"gotik" nitelemesinin farkının ne olduğunu bilmiyorum. kitabı okudum, kısa bir öyküsü ve basit bir hikayesi var. sürükleyici mi, derseniz benim açımdan değil ama bu tarz kitaplardan hoşlananlar için keyifli olabilir. her şeyi bir tarafa bırakırsak cesur bir roman olduğunu söyleyebiliriz, zira türk edebiyatı'nın bilindik isimleri fantastik temalı kitaplara pek hoş bakmıyorlar. kimi yersiz diyor, kimi de dönem türkiye'sindeki bilimsel tutumun neden olduğu bakış açısıyla bu tarz şeylere kocakarı hikayesi veya masal gözüyle bakıyor. böyle bir dönemde fantastik öğeler içeren kitap yazmak cesaret istiyor elbet fakat çok da cesur olamamış sanıyorum ki ahmet kamil mahlasıyla yayınlanmış.
hikayemiz ise bir garip. ali nail bey adındaki beyfendinin başından geçiyor olaylar. karadeniz'de çıkan bir fırtına sonrası çalışanlarına yardım götürmek maksadıyla yola çıkan ali nail, başına gelen türlü talihsizliğin ardından gecenin bir yarısı, ormanın ortasında aşığı meliha hanım'a rast gelir. onca bağırma çağırmaya rağmen dikkatini çekemeyen ali nail, tuhaflığın türkiye şubesinin eline düşecektir. adından da anlayabileceğiniz gibi ölümsüzlük konusu anlatılıyor. felsefe taşı'nı kullanarak çeşitli sihir ve simya zanaatini bilen 3 beyfendinin sırlarına vakıf olacağız.
garibime giden ve anlamlandıramadığım birer olaydan bahsetmek istiyorum.
ilki, "yasak aşk". tanzimat ve cumhuriyet dönemi yazarlarında bu konu nedendir bilemiyorum ama çok kullanılmış. şövalyelik romantizmi mi diyeyim, kadın-erkek ilişkilerinin normal karşılanıp alenileşmesi mi? bilen varsa detaylı, gerekçeli bir yazı ilgi çekici olabilir.
ikinci olay ise kötü adamlarımızın en basit tabirle tuhaf olması. insanların hayatından parçalar çalıyorlar ama öldürecek kadar da fena değiller. ali nail ile konuşmalarıysa acayip. "ölmen lazım ama günah oğul" diyorlar bir nevi. ara yol arıyorlar, kafalarını çalıştırıyorlar. ali nail ne ediyor? derseniz de aşina olduğumuz bir tavrı var. "yarimi bırakın, bana ne isterseniz yapın" teslimiyetinde. aşırı romantizm karakter ve hikaye gelişimine zarar diyebilirim.
"gotik" nitelemesinin farkının ne olduğunu bilmiyorum. kitabı okudum, kısa bir öyküsü ve basit bir hikayesi var. sürükleyici mi, derseniz benim açımdan değil ama bu tarz kitaplardan hoşlananlar için keyifli olabilir. her şeyi bir tarafa bırakırsak cesur bir roman olduğunu söyleyebiliriz, zira türk edebiyatı'nın bilindik isimleri fantastik temalı kitaplara pek hoş bakmıyorlar. kimi yersiz diyor, kimi de dönem türkiye'sindeki bilimsel tutumun neden olduğu bakış açısıyla bu tarz şeylere kocakarı hikayesi veya masal gözüyle bakıyor. böyle bir dönemde fantastik öğeler içeren kitap yazmak cesaret istiyor elbet fakat çok da cesur olamamış sanıyorum ki ahmet kamil mahlasıyla yayınlanmış.
hikayemiz ise bir garip. ali nail bey adındaki beyfendinin başından geçiyor olaylar. karadeniz'de çıkan bir fırtına sonrası çalışanlarına yardım götürmek maksadıyla yola çıkan ali nail, başına gelen türlü talihsizliğin ardından gecenin bir yarısı, ormanın ortasında aşığı meliha hanım'a rast gelir. onca bağırma çağırmaya rağmen dikkatini çekemeyen ali nail, tuhaflığın türkiye şubesinin eline düşecektir. adından da anlayabileceğiniz gibi ölümsüzlük konusu anlatılıyor. felsefe taşı'nı kullanarak çeşitli sihir ve simya zanaatini bilen 3 beyfendinin sırlarına vakıf olacağız.
garibime giden ve anlamlandıramadığım birer olaydan bahsetmek istiyorum.
ilki, "yasak aşk". tanzimat ve cumhuriyet dönemi yazarlarında bu konu nedendir bilemiyorum ama çok kullanılmış. şövalyelik romantizmi mi diyeyim, kadın-erkek ilişkilerinin normal karşılanıp alenileşmesi mi? bilen varsa detaylı, gerekçeli bir yazı ilgi çekici olabilir.
ikinci olay ise kötü adamlarımızın en basit tabirle tuhaf olması. insanların hayatından parçalar çalıyorlar ama öldürecek kadar da fena değiller. ali nail ile konuşmalarıysa acayip. "ölmen lazım ama günah oğul" diyorlar bir nevi. ara yol arıyorlar, kafalarını çalıştırıyorlar. ali nail ne ediyor? derseniz de aşina olduğumuz bir tavrı var. "yarimi bırakın, bana ne isterseniz yapın" teslimiyetinde. aşırı romantizm karakter ve hikaye gelişimine zarar diyebilirim.
devamını gör...