1.
çok uzak olmayan zamanlara kadar kullanılmaya devam eden insan ırkının hayal gücünü en iğrenç şekilde nasıl kullanabileceğini gösteren bir işkence ile öldürme aletidir.

bu işkence aleti iskenderiyeli azize catherine’den alır ismini. bu aletle öldürülmesine hükmedilen azize işkence aletine dokunduğu an alet kırılır ve zavallı kadın kafası kesilerek idam edilir.
aslında alet öyle çok da teknolojik bir şey değildir. at arabalarında kullanılan tekerleklere benzer bir tekerleğin üzerine bağlanan suçlu çeşitli işkenceler ile öldürülür. bu işlem üç güne kadar sürebilir. tekerleğe bağlanan kişinin kemikleri kırılır çoğunlukla.
bu işlem aynı zamanda suçlu bulunan kişiyi onursuzlaştırmak için de yapılır. suçlu ölene kadar ve öldükten sonra tekerleğin üzerinde sergilenir. ölü bedeni ise kurda kuşa yem olur ya da çürümeye terk edilir. böylelikle de öldükten sonra ruhunun huzura ermesinin engellemediğine inanılır.

bu işkence aleti bana kafka’nın cezalılar kolonisi öyküsünde anlattığı işkence aletini hatırlatır hep. bu aletin nasıl bir şey olduğunu daha önce kafkaesk başlığında anlatmıştım. aynı işkence mantığı ile iki alet de suçlunun uzun süre acı çekmesi için tasarlanmıştır.
ama insanoğlu acılardan ders alacağına onları ticari metalara çevirmeyi sevdiği için daha sonraki zamanlarda havai fişekler için kullanılan bir düzeneğe de bu isim verilmiştir.
insanoğlu acımasızdır ve içinde barındırmadığı merhameti başkalarından beklemeye hakkı yoktur.

bu işkence aleti iskenderiyeli azize catherine’den alır ismini. bu aletle öldürülmesine hükmedilen azize işkence aletine dokunduğu an alet kırılır ve zavallı kadın kafası kesilerek idam edilir.
aslında alet öyle çok da teknolojik bir şey değildir. at arabalarında kullanılan tekerleklere benzer bir tekerleğin üzerine bağlanan suçlu çeşitli işkenceler ile öldürülür. bu işlem üç güne kadar sürebilir. tekerleğe bağlanan kişinin kemikleri kırılır çoğunlukla.
bu işlem aynı zamanda suçlu bulunan kişiyi onursuzlaştırmak için de yapılır. suçlu ölene kadar ve öldükten sonra tekerleğin üzerinde sergilenir. ölü bedeni ise kurda kuşa yem olur ya da çürümeye terk edilir. böylelikle de öldükten sonra ruhunun huzura ermesinin engellemediğine inanılır.

bu işkence aleti bana kafka’nın cezalılar kolonisi öyküsünde anlattığı işkence aletini hatırlatır hep. bu aletin nasıl bir şey olduğunu daha önce kafkaesk başlığında anlatmıştım. aynı işkence mantığı ile iki alet de suçlunun uzun süre acı çekmesi için tasarlanmıştır.
ama insanoğlu acılardan ders alacağına onları ticari metalara çevirmeyi sevdiği için daha sonraki zamanlarda havai fişekler için kullanılan bir düzeneğe de bu isim verilmiştir.
insanoğlu acımasızdır ve içinde barındırmadığı merhameti başkalarından beklemeye hakkı yoktur.
devamını gör...