2016 yılında gösterime giren kısa film, çocukken yaşadığı bir olayla yüzünde deformasyon oluşan ve yıllarca bunun güvensizliğini çeken aaron'ın, diğer dışlanmış insanlardan oluşan grupla vakit geçirmesini ve sonrasında değişen bakış açısını konu alır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 14.08.2021 11:05 tarihinde açılmıştır.
1.
us tarafından yazılıp yönetilen ve büyük emek harcandığı her karesinden belli olan, çok güzel, insanı içine işleyen bir senaryosu olan ve castın akışı bile çok etkileyici olan kısa filmdir.

cautionary tale ingilizcede birini uyarmak için anlatılan masallara verilen isimdir. küçükken annelerimizin bizi belli konularda tedbirli ve dikkatli olmamız için uyarmak amacıyla anlattıkları masallar gibi. ya da nasreddin hoca’nın su almaya giden kızına testiyi kırmasın diye tokat atması gibi.
küçükken ne zaman annemi dinlemesem başıma bir şey gelirdi, bu murphy kanunlarından daha kesin bir durumdu benim için. hatta kolumun kırıldığı gün annem benim en az on kez uyarmıştı ama elbette ki ben onu dinlemedim. ve bir yaz tatili boyunca kolum alçıda gezdim.
filmde de küçükken annesini dinlemediği için bedensel bir deformasyon yaşayan aaron’ın hikayesi var. aaron bu bozukluk yüzünden toplumdan dışlandığını hisseder ta ki bir toplantıya katılana kadar.
insanların kendilerini yalnız ve dışlanmış hissetmesinin nedeni acaba kendilerine benzeyen insanlardan uzakta olmaları mıdır? onlarla bir araya gelirsek aslında farklı olmadığımızı anlar mıyız?
annenizin sözünü dinleyin efendim, size anlattıkları masalları da her seferinde tam isabet terliklerinin sesini de.
cautionary tales

cautionary tale ingilizcede birini uyarmak için anlatılan masallara verilen isimdir. küçükken annelerimizin bizi belli konularda tedbirli ve dikkatli olmamız için uyarmak amacıyla anlattıkları masallar gibi. ya da nasreddin hoca’nın su almaya giden kızına testiyi kırmasın diye tokat atması gibi.
küçükken ne zaman annemi dinlemesem başıma bir şey gelirdi, bu murphy kanunlarından daha kesin bir durumdu benim için. hatta kolumun kırıldığı gün annem benim en az on kez uyarmıştı ama elbette ki ben onu dinlemedim. ve bir yaz tatili boyunca kolum alçıda gezdim.
filmde de küçükken annesini dinlemediği için bedensel bir deformasyon yaşayan aaron’ın hikayesi var. aaron bu bozukluk yüzünden toplumdan dışlandığını hisseder ta ki bir toplantıya katılana kadar.
insanların kendilerini yalnız ve dışlanmış hissetmesinin nedeni acaba kendilerine benzeyen insanlardan uzakta olmaları mıdır? onlarla bir araya gelirsek aslında farklı olmadığımızı anlar mıyız?
annenizin sözünü dinleyin efendim, size anlattıkları masalları da her seferinde tam isabet terliklerinin sesini de.
cautionary tales
devamını gör...