cemaat ve tarikatların ülkemiz için büyük bir sorun olması

geçmişte fetö, şimdi de enes kara olayı ile iyicene ortaya çıkan gerçektir.

uzun uzun yazmaya gerek yok. kesinlikle alayı kapatılmalı ve alayı ceza almalı. nokta.

15 temmuz bunu kanıtlar nitelikte zaten. lakin akıllanmayan, halen cemaat ve tarikatlara allah gibi tapan güruh var bu ülkede. gerçi yöneticilerde aynı şekilde tapıyor zira nurcular, menzilciler, süleymancılar şu anda paraya para demiyor bunun da kaynağı pek tabii ki türkiye’nin hazinesidir. garibanlara, düşük gelirli insanlara harcama yapılacağı yere bunların hazinesine hazine katılıyor.

bakın her şeyi geçtim bu ülkeyi şu an bir zamanlar fetönün öğrencisi yönetiyor. varın gerisini siz düşünün artık. fetöyü saf dışı bıraktılar bu seferde üstte yazdığım tarikatları şahlandırdılar. sonra vay efendim ülke neden bu halde? seküler biçimde ülke yönetmek varken siyasal islamı tercih ediyorlar bu da ülke için büyük bir kayıptır.

sen böyle zihniyete ne diyebilirsin kardeşim? biz boşuna atatürk’ü baş tacı yapmıyoruz, ilke ve inkılaplarına bağlı kalmıyoruz. cemaat ve tarikatlara rağmen her zaman duruşumuz böyledir. sayımız azaldı lakin daha ölmedik henüz…

bu olanlar bana atatürk'ün bir sözünü hatırlattı.
"efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil; bilakis, bu tip yapılar din ve devlet düşmanı olduğu, selçuklu ve osmanlı’yı bu yüzden batırdığı için yasakladık. çok değil, yüz yıla kalmadan, eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirine düşeceklerdir. ayrıca, unutmayın ki o gün geldiğinde her bir taraf diğerini dinsizlikle suçlamaktan geri kalmayacaktır."

çocuklar coşmuş.*
ııslamı kaldıralim diyen bile var.
bu gün tarihe " nirmal sözlükte g.t bezli çocukların dünyadan dini kaldırma günü" olarak girecek.*

bu gerizekalılar, tarikat, camaat kapatın der.
karşı mahhale de içkili mekamları, barları kaldırın der (barlarda da yılda kaç ölüm, uyuşturcu taciz gerçekleştiğini bilen bilir, bilmeyen araştırsın)
bunlar dini kaldırın dedikçe onlar da dinsizliği kaldırın diyecek.
ve kimse de bu mallara, mal olduklarını asla inandıramayacak.
ıki taraf da birbirine doğrularını dayatıyor.
ıki taraftan da çocuklarınızı koruyun ey lidyalılar.
ve iki taraf birbirini yiyince
bana da çekirdek alıp balkondan bir sürü malın doğal seleksiyona uğradığını izlemek kalacak gibi.
umarım çekirdek almak zorunda kalmam ve izlemem.

siyasal islamcıların din düşmanlığı olarak algıladığı söylem.
zaten devlet maddi desteğini kesse, öğrencileri özellikle bu tür yerlere mecbur etmese giden çok daha az insan olur.
ama aziz devletimiz ne yapıyor bilin bakalım; vergi almıyor, her türlü maddi desteği veriyor ve kyk çıkmayan öğrencileri bu yerlere postalıyor, postalıyor ki dindar gençlik yetişsin, şeytan öğrencilerin aklına girmesin.
bakın siyasal islam ne kadar ponçik öyle değil mi.

hahah. zamanında fetö için laf edildiği zaman, yine aynısını derdi bu cemaat ve tarikat artıkları. neydi o; islama saldırı var, bunlar din düşmanı, bakın bara gidenler var, bakın alkol rörörör diye etrafa saldırırdı.

hiç değişmiyorlar. bu şer yuvalarını hala utanmadan, hala islamı ağızlarına alarak savunuyorlar.

ya arkadas defalarca yazdik, bu tanimlari yazarken once kendi platformunuzda bu zihniyeti ovenlere karsi bir temizlik yapin sonra tepkinizi koyarsaniz koyun dedik ama takan kim? ne yapacaksiniz iste, farkindalik yaratmaya calisiyoruz iyimserlikle.

bunu yapmadan samimiyetsiz kaliyor bu yazdiklariniz.

cemaat, tarikat, tekke, zaviye ne var ne yok hepsinin kökünden sökülüp atılması gerek. az görmedik cemaat yurdunda tecavüze uğrayan çocukları, yok yere dövülen çocukları, intihar eden gençleri. ne kadar erken o kadar iyi. 100 yıl önce atatürk'ün gördüğü bu sorunu bugün bile gör(e)meyen kişiler cebindeki paraları sayarken o yerlerde insanlar intihar ediyor (bkz: enes kara).

bunu herkes biliyor ve farkında ama ülkeyi yönetenler işlerine gelmediği için hiç kimseyi umursamıyor.

sadece ülkemiz için değil dünyanın her bir yanı için de geçerli olan sorundur. bu tip yapılar ve sistemler ayrıştırıcıdır, bölücüdür. birliğin ve beraberliğin ancak kendi tarikatları içerisinde olduğu, huzurun yalnızca orada bulunabileceği mesajını verirler. doğru yol, doğru tanrı, doğru inanç her ne derseniz deyin her grupta farklı bir anlam kazanır. ortak bir paylaşım bütünü olması gereken dinleri bu şekilde özelleştirir ve pazarlarlar. saçma salak ayinler, muskalar, abdest suyu içme ritüellerinden de göründüğü üzere bu çeşit oluşumlar beraberinde sapkınlığı getirir. hâlâ tüm kötülüklerin nedeni olarak dini, özellikle islamiyet'i gösterenler var ve bu durum garip geliyor bana biraz. ne yani bütün şerler pislikler sadece bu dinde mi? hristiyan, yahudi, mecusi, zerdüşt insanların hepsi sütten çıkmış ak kaşık mı, onların da iyisi kötüsü yok mu? sapık biri olmak dinlerle mi alakalı? inanç meselesi kişiye özeldir ve yargılanamaz. evet dini kendi kötü emellerine alet eden insanları eleştirmek ve gerektiğinde cezalandırmak doğrudur ama kişinin mensup olduğu din bütün insanlık üzerinde aynı tesiri göstermez ki, işin içine bireysel kararlar ve tercihler girer. inançsız birinin inançlı birine ''dine inandığın için salaksın, cahilsin.'' demesiyle, inançlı birinin inançsız birine ''dine inanmadığın için salaksın, yanacaksın.'' demesi birdir ve eşit derecede saçmadır benim gözümde.
tarikatmış cemaatmiş geçin bu işleri. neyi yaptığınızda kendinizi mutlu ve vicdanınızı rahat hissediyorsanız onu yapın ama başka insanların özgürlüğüne karışıp üstlerinde baskı kurmaya çalışmayın. manipülatif insanlara fırsat vermeyin, her şey onların başının altından çıkıyor.

yadsınamaz bir gerçektir. bu sorunla mücadele edilmelidir.

doğru bir tespit. cemaat, tarikat adı neyse artık bu tip oluşumlar bir dinin getirdiği nimetlerden faydalanma üzerine kurulur. bu islam olur ya da başka bir din olur hiç farketmez. dünyada da bu işler menfaat doğrultusunda yapılır. nedir bu menfaatler; tamamı dünyevi mevzular. en önemlisi de paradır ve paranın getirdiği güçtür. çevrenizde gördüğünüz tüm cemaat güçlerinin bir lokma bir hırkadan ibaret olmadığını görmüşsünüzdür. paraya ve güce sahip her insan bir noktadan sonra istismara başlar. parasiz insanların duygulariyla bedenleriyle oynar. 6 yaşındaki cocukcagizi hiçbir güç din kisvesi adı altında satamaz. soruşturma sonunda görülecektir zatenisin içinde paranın oldugunu. neyse bizim oralarda bir laf vardır; menfaatsiz hiçbir işe kalkışmayın için "sikmeyecegi eşeği avlusunda otlatmaz" deriz. hadi daha bir yumusatarak söyleyelim; yaralı parmağa isemez diyelim. bunların alayı da bu zihniyetteki oluşumlardır. bu yaşıma kadar gördüğüm, bildiğim şeyler bunlar.

bir yere işe girmeye kalksan cemaatten değilsen almıyorlar. cemaat ve tarikat yapıları böyle konularda belirleyici olmamalı. adam belki müslüman bile değil sana ne. bazı yerlerde var bu. özelde bile cumaya gitmezseniz pek aralarına almazlar sizi. çomarlar için cuma ve oruç çok önemlidir, gerisini boşverin. bir gerçektir evet. okulmuş dilmiş falan bunları artık kimse takmıyor. şunu tanıyorsan girersin yoksa eleman aramıyoruz der geçerler.

yok yaw asıl sorun alkol her şeyi onlar yapıyorrr.