cepte görülen kadın olmak

bazı sözlük kızlarımızın, kardeşlerimizin, ablalarımızın en korkulu rüyalarındandır.

kızları ceplerinde taşıyabilen erkeklerin olduğu bir dünyada yaşamak istemiyorum...
biz bir kızı gönlümüzde taşımakta zorlanırken, kaçınırken millet kızları ceplerine doldurmuş gidiyor.. bu insanların ne kadar bol vakitleri var arkadaş... anlaşılan hiç de dertleri yok. esma, esra, şeyda, hande, burcu, petek... elli tane kızı bir arada idare edebilmek de ne biliyim?

akıllara asiye şarkısını getiren durum. adam cebinde taşır senin gibi gelini...

"ağasar'ın balını da
gel salını salını
adam cebinde daşır
senun gibi gelini"

dizelerinde geçen cepte taşımayla burdaki cepte görülme aynı değil.
geçmişte bu söz sevgisini ifade etmek için kullanılırken şimdi kötü bir niyet için kullanılmaya başlanmış. diyeceksiniz ki aynı şey mi ulan, evet aynı şey değil çünkü cepte keklik deyimidir diğer sözün kökeni ama yine de kötü niyet var birden celallendim neyse.

edit: bir üstteki yazar benden önce davranmış asiye şarkısında. neyse yazmış bulunduk artık

o kadar iğrenç bir his ki inanamıyorsun bür insanın bunu yapabileceğine kendinde problem kendimi tüm parçalarım birbirinden ayrılmış gibi hissediyorum.

karşılaştığım her insana, kadın ya da erkek fark etmeksizin aynı samimiyetle ve sıcaklıkla yaklaşırım. bu samimiyet ve sıcaklığın sebebi tamamen nezaketimdendir, özellikle flörtleşme niyetiyle yaklaşıyorsam da bunu açıkça söylerim. eğer ben bunu söylemeden, sırf samimiyetimden dolayı cepte görülüyorsam da bu karşı tarafın s.. kafalılığındandır. gitsin bir cinsel terapi falan görsün de s..i yerine beyniyle düşünmeye başlasın.

kötü bir durum herhalde azizim. feminist biri olarak genelde erkekleri iplemeyen bir kadın oldum sonracıma onlara koz vermeyen bir kadın oldum lakin kendini cepte gören bir kadın varsa suçu kendinde arasın bi zahmet anasını satıyım. erkek milletine o kadar yüz mü verilir lan? erkek milletinin her dediğini yaparsan elbette seni çantada keklik olarak görürler. hemcinslerimin akıllı olması lazım bu durumda erkekler zaten e*rkek, onlardan mantıklı hamleler beklemiyorum. açık ve net!

görünen o aslında cebi deliyordur.

üzerine bi çentik atılır görüldü tık ı gibi bir şey işte.

kadınların kendi tercihleri doğrultusunda başlarına gelen durumdur. cinsiyetten bağımsız ilişkide yaşanılanlara karşı sergilediginiz/sergileyemediginiz tutumlar, partnerinizin algısında nereye konumlandırılacaginiz adına önem teşkil eder. bu arada bahsettiğim sevgi temelli ilişkiler için geçerli.

sevilmediginiz ilişkide ise ( bunu baştan fark edip baslamayacak kadar akıllı olamadiysaniz) sadece ve sadece ortaya sevilecek kişi çıkana kadar boşluk dolduracak, cepteki insan olursunuz.

cepte görülen erkek olmakla aynı olan durum.

insan neden ve nasıl cepte görülür? bir insana onu çok sevdiğinizi, çok istediğinizi gösterdiğiniz zaman, karşı taraf iyi niyetli değilse başınıza gelecek olan şeydir bu. karşınızdaki kişi sizinle aynı duyguları hissetmez ama bir taraftan sizin ona olan ilginiz egosunu da okşadığından, size karşı açık davranmaz. "ben o arada kendi istediğim gibisini arayayım da eğer bulamazsam bu zaten beni her türlü kabul etmeye razı. geri dönerim, beni biraz daha pohpohlar" gibi bir düşünceden kaynaklı olsa gerek, sizi oyalayıp durur. iğrenç mi? hem de nasıl!

ilginç bir şekilde bu tip insanların, hayatlarının belirli bir döneminden itibaren de ilişkilerin kötülüğünden, insanların riyakârlığından şikâyetçi olduğu görülür bazen. oysa kartlarını açık oynayan insana karşı kendisi gibi davranan tiplerdir aslında şikâyet ettiği tipler. açık davranan, dürüstçe hislerini söyleyen insanları cepte görürken, bunun tam tersini yapanları da iki yüzlü olmakla suçlar. yani ne yaparsanız yapın yaranamazsınız bu insanlara. aslında tamamen yalnızlığa terk edilip aklı başına gelene kadar dışlanması gereken tiplerdir bunlar.

birinden çok hoşlanıyor, onu çok seviyorsanız bunu ona tabii ki söyleyin ve hissettirin ama karşılık görmüyorsanız uzatmayın. siz üzerinize düşeni yaptınız, duygularınızı açıkladınız. gerisi karşı tarafın bileceği iş. istiyorsa insan gibi gelir ve dürüstçe yanınızda durur. istemiyorsa, ilişki boyunca kafanızda hep bir şüphe bırakıyorsa, bir şekilde bir türlü ona güvenemediğinizi hissediyorsanız, onurunuzla uzaklaşın. zira böyle tipler hem insanları hiç utanmadan kullanırlar hem de haksızlık ettikleri o insana saygı duymazlar.

bu arada, kadınla erkeğin mantığı aynı işlemez arkadaşlar. kadınlar genellikle "onu ne çok sevdiğimi söylersem, iyice anlatırsam, iyice anlarsa bana gelir. bunu ona, onu istikrarlı şekilde arayıp sorarak, onunla ilgilenerek göstermeliyim, kanıtlamalıyım." diye düşünür. erkeklerde ise bu tip davranışlar genellikle "bu ne biçim kadın! umursamıyorum ama yüzsüz yüzsüz peşimde dolanıyor. kendine saygısı yok mu bunun hiç?" düşüncesine neden olur. büyük ihtimalle erkek bu konularda, sizin düşündüğünüzün 180 derece tersini düşünecektir. ilişkilerinizde bunu hiç unutmazsanız, cepte görülme mevzusundan da sonsuza dek kurtulursunuz.

genel konuşacağım.

insan ilişkilerinde taktikler, sebepsiz geri durmalar, kaçan kovalanırlar falan pek becerebildiğim şeyler değil. genel itibariyle "uyumlu" diye tanımlanabilecek bir yapım var. karşımda değer verdiğim biri olunca zaten zor olan hayatlarımız daha da zorlaşmasın, ufak tefek meseleler boyunu aşıp da büyük sorunlara dönüşmesin istiyorum. bir şey yapacağı zaman "yagami şimdi bir ton laf eder" diye düşünmesin de gerçekten ona doğru gelip gelmediğini tartsın istiyorum.

eğer ki bu "cepte olmak" gibi algılanıyorsa tüm bu davranışlarım güzel bir yol gösterici hâline geliyor benim için. "demek ki eylemlerim ve davranışlarım hakkında hiçbir fikri yok" diyorum.

asla beni rahatsiz etmeyecek durumdur.
isteyen istedigi gibi gorebilir.
baskalarinin benim degerimi belirlemesine izin verecek biri degilim.
ben cepte olmak istedigim icin cepteyimdir, sıkıldığımda cekip gitmek yine benim elimdedir.
bunu ben bildigim surece baskasinin bilmesine de gerek yoktur.
sessiz atin ciftesi bu yuzden pek olur.

"kazanabileceğim bu oyunu oynamak istemedim. istediğim biricik kredi, gösterdiğim biricik özveri bu benim, ama bunu yaptım ve bu yüzden benim o kasvetli, benim o kederli kıskançlığımı, bazı bazı seni haklı olarak sinirlendirmiş olan bayağılıklarımı bağışlamış olduğunu ummak isterdim, philippe. ben de bağlayabilirdim seni, gücünden özgürlüğünden, mutluluğundan yoksun bırakabilirdim; o korktuğun, o aradığın acılı kaygıyı ben de uyandırabilirdim içinde. istemedim. seni hiçbir kurnazlığa başvurmadan sevmek, göğüs göğüse çarpışmak istedim. silahları sen bana kendi elinle verirken, hiçbir savunmaya başvurmadan bıraktım kendimi sana. iyi ettiğimi sanıyorum. bana öyle geliyor ki sevgililer arasındaki bu amansız savaştan daha büyük bir şeydir aşk. sevdiğimizi açıkça söylememiz, gene de sevilmemiz olanaklı olmalı...  ben sana karşı akıllı bir politika gütmek istemiyordum ki, sevgilim. yapmacığa kaçamazdım, önlemci olamazdım. seni seviyordum."

andré maurois - iklimler

özgüvensiz kadınların düştüğü durum.

nasıl bir insan olduğumu beni takip edenler bilir. eski tanımlarımda bahsettim biraz. maddi olarak kendi özgürlüğünü kazanmış bir kadın, hiçbir erkek karşısında bu duruma düşmez. düşüyorsa farklı bir problem vardır. bugün 40 yaşıma geldim. hala erkekler etrafımda dört dönüyorsa bunun sebebi onlara hiçbir şekilde muhtaç olmadığımı gösterdiğimden. bir kadın erkeğin gözünde " gidici " olduğu zaman, değerli olur.

genç kadınlar bu söylediklerimi kulaklarına küpe etsinler. okumuş, kendine değer veren bir kadın her zaman ikinci, üçüncü, beşinci fırsata sahiptir. bunu bilerek hareket edin. ama erkekler öyle değiller. hoşlandıkları bir kadın gördükleri zaman, onun son durak olacağına inandırırlar kendilerini. dediğim gibi gidici görünürseniz, kalmanız için canla başla mücadele edecektir karşınızdaki.

matmazellerin tek 1 hataları sebebiyle içine düştükleri durum. hırsızın(erkeklerin) hiç mi suçu yok? var tabii, karakter yoksunluğu diyoruz halk arasında buna.

1 insan 1 insanla konuşur aga. o insanla olmazsa başkasına yönelirsin. ama özellikle hızlı gençlerimiz böyle yapmamakta, gördüğünü yedeğe atmakta.

bu duruma düşmemek için yapmanız gereken tek şey bir erkekle haddinden fazla ilgilenmemek. mümkünse başlarda hiç ilgilenmeyin. o sizinle ilgilenirse birazcık ilgilenebilirsiniz, birazcık'ın altını kurşun, üstünü fosforlu kalemle çiziyorum. çünkü böyle yapmazsanız "ha zaten bu kız bende, şimdi sıra diğerlerinde" kafası oluşuyor direkt, g..leri kalkıyor pis erkeklerin. haberiniz olsun. içeriden bildiriyorum. 85353. tane şahitliğim var. eğer karşınızdaki hoşlandığınız biriyse "ben ilgilendiğimi belli etmezsem benden kaçar" kafasına sakın ola girmeyin. üzülen siz olursunuz matmazeller ve sizin üzülmenizi asssla istemem.

kadın da yapıyor yedekleme muhabbetini. yaygın olarak erkekler arasında görülüyor ama.

ha, bir de hayatın ne kadar adil olduğu tartışılır ama siz kimseyi buna maruz bırakmayın ki sizi de maruz bırakmasınlar. açık ve net olmak lazım her daaaaaim.

son olarak da umarım hebbiniz benim gibi düzgün erkeklere denk gelirsiniz.. hoşça kalın..

bazen o kadın, lodoslu gecelerde son kaledir.

tam bir şişe içmek üzereyken peydah olur bu manyaklar. o ara hiç istemediğin, verse almam dediğin kızın teki seni arayıp duruyordur.

işte erkekler o an anlamıyor o kızın değerini. alttan alttan inanılmaz moral oluyor o kız oysa. arayıp durdukça, 5 defa arasa bir kez açtıkça, kendini iyi hissediyor erkek. meşgule atması bile keyifli, gelin kabul edelim. sevilmek sevmekten çok daha güzel. emin olan taraf sensin sevildiğin sürece. fakat yanılma sakın genç insan. kadınlar gidicidir. diğer erkekler eğilimlidir.

bir gün o kız bile aramaz oluyor, telaşlanıyorsun. yapma. alış bunlara.

"varlığı yokluğu bir" dediğin hatunun dahi boşluğu oluşuyor sende. bir arıyorsun ki, erkek kuşatması altına girmiş.

"cnm pardn arayamadm ya bu arada ben kermle çıkıom"

kızlar bundan ibarettir. hiçbiri sonsuza kadar sevmez. hoş, biz de önümüze gelene 'seni seviyorum' diyip geçici egolarını dizginliyoruz. maksat zaman geçsin.

saçlarını boyayıp boyayıp yeni erkek bulsunlar. adi ibibikler. biz güçlü olalım. biramızı yudumlayıp gülümseyelim.