ceylan ertem’in sokak hayvanlarına çıkan düzenlemeye tepkisi

www.haberler.com/yasam/soka...

öncelikle ceylan ertem kim abv*
sonra ceylancığım aşk yaşadığın, o ziptirik itini al gel sana bir yer göstereceğim orada bir aşağı bir yukarı yarım saat dolaş bakalım. sabah karanlığında tabi. hadi bakalım.

haksız tepkidir
üzgünüm ama insanın hayatı daha değerli.
az empati yapıp çocuğunuzun köpeklerce parçalandığını düşünün.
sadece bu da değil
kuduz denilen bir olay var ki en beteri.

haklı desteğimi verdiğim tepki.

bir avuç saldırgan köpek ve o bir avuç saldırgan köpeğin sebebi olan yığınla insan yüzünden onca sevgiye ve bakıma muhtaç köpeği öldüremezsiniz. caniliğin gereği yok!

köpekler vahşi hayvanlar değildir. köpekler ve kediler besi hayvanı değildir. köpekler tıpkı atlar gibi evcilleştirilmiş canlılardır. köpekler ve kediler insanların arkadaşlarıdır ve onları sevmeyen insanların cahilce fikirleri bu gerçeği değiştiremez.
kendimize dost yaptığımız bu hayvanları çaresizlikten çıldıracak noktaya gelinceye kadar başı boş bırakıp sonra da insanlara saldırıyorlar (hepsi saldırabilir zannederek) diyerek ölüme mahkum edemeyiz.

insanlara da aynı türden vicdansızlıkları üstü kapalı olarak yapan çıkarcı insanların yasalarını eleştirmek, protesto etmek, boykot etmek ve engellemek bir insanlık görevidir.

ooooo linçciler toplanmış..

bunlar hitler'in öldürdüğü yahudi çocuklarıni hiç hatırlamazlar yada natenyahu'nun katlettiği çocukları..

faşizm insanlık suçudur .

lan oğlum hani kurttan türemiştiniz ..????????????????

kim bu ? tanınan biri mi ?

simdi bu sovenist yarim akilliya artisligi birak da sokaktan bir tane kopek sahiplen evinde besle denilse on tane bahane sayar mi, sayar. ama iste maksat cirkeflik. bir de cirkefligiyle beraber bir insan geri zekaliysa durumdaki gidisatin vehametini tane tane anlatsan da anlamaz. algilayacak beyin olsa zaten sozum ona yalandan merhametiyle iki yuzluce karsi cikmaz.

bu yasaya karsi cikmayin arkadaslar, burada klavyelere abanip karsi cikacaginiza azicik delikanli olun gidin disaridan kopek sahiplenip evinizde besleyin. o kopekleri hem yasadan, hem de sokak sefaletinden bizzat siz kurtarin. siz ve sizin gibiler bu babayigitligi gosterirse mesele zaten kokunden cozumlenmis olacak. hadi bakalim, gosterin delikanliliginizi ve it severliginizi…

ben devleti idare eden hükümet olsam bundan kan çekerdim ama işte devlet olaylara benim kadar minnoş bakmıyor.

sokaktan bir tane köpek sahiplen de görelim...yarım akıllı...
lan kuş beyinli provokatör, bir gogula bakar bunu öğrenmek...

ceylan ertem'in son derece haklı isyanı.

rte’nin buyurmasıyla “hayati tehlike” oluşturdukları gerekçesiyle "başıboş sokak köpekleri"nin “uyutulması”na dair yasa tasarısıyla, masum hayvanları kısırlaştırmak becerisinden yoksun canavar ruhluların çözümü onların katlinde görmesi son günlerin tüylerimi ürperten haberlerinden biri. günlerdir susuyorum ama öfkeden deliriyorum.
ayrıca; 30 günlük sahiplendirme süresi komik bir zaman dilimi, bu kadar kısa bir süre "mış gibi" yapmanın ucuz göstergesi. sahiplendirilmeyen hayvanların itlafı ve katledilen köpeklerden boşalan barınaklara yenilerinin getirilmesi, sonra onların da katli. abv!.. vicdansızsınız!..

durum bana hayırsız ada katliamlarını hatırlatıyor. size de hatırlatayım.

1910'da 2. mahmut döneminin belediye başkanı da 80 bin köpeği zorunlu ada seferine çıkartmış, padişahın "sokak köpekleri tez elden toplana, teknelere konula ve hayırsız ada’ya bırakıla…" talimatıyla zavallı masum köpekler dikili tek bir ağacın bile olmadığı kayalıklara açlık ve susuzluktan telef olmaya bırakılmışlardı. abdülaziz zamanında da aynı boku yediler. yine köpekleri topladılar hayırsız ada'ya yolladılar...

ama 2. abdülhamit ne yaptı? köpeklerle değil kuduzla mücadele etti. ciddi bir bütçe ayırarak dünyadaki üçüncü kuduz enstitüsü’nü istanbul’da kurdu.

1910’da ise durum iyice vahşi bir hal aldı. istanbul’un tarihindeki en büyük köpek itlaf kampanyası başladı. ekipler dev kerpetenler kullanarak hayvanları nerelerinden tutabilirlerse oralarından kıstırarak yakaladılar ve yine hayırsız ada'ya götürerek açlığa ve susuzluğa terk ettiler.

vicdansızsınız!..
canisiniz!..
insan değilsiniz!..

insanın benim nezdimde zaten hükmü yok 8 milyar insan var ha bir eksik ha bir fazla. bana fark etmiyor.

kırsaldaki köpekler vahsilestiginden dolayı evet çoğu itlaf edilmeli lakin siz köpeklerin tamamını oldururseniz ne olacağını bilmiyorsunuz.

en basiti kara veba zamanında kedileri katlettiler fareler veba nin yayılma hızını nirvanaya çıkarttı.

köpeklerden sonra kedilere gelecek sıra o zaman siz ülkedeki fare problemini tahmin bile edemeyeceksiniz.

bir de kısırlaştırma nasıl yapılsın 10 milyon köpek var nasıl toplanacak diye ortada dolanan arkadaşlar peki aynı on milyon köpek uyutma için nasıl toplanacak?

on milyon köpeğin uyutulma için toplamabilecegini düşünen kafa ile nasreddin hocanın tenceresinin dogurmasina inanan kafa aynı.

sokak köpeklerinden çok korksam da bu uyutulma mevzusu beni üzüyor ya. başka yolu yok muydu yani...

haklı isyan(!)

sen katilleri, tecavüzcüleri, uyuşturucu baronlarını besle, sokak hayvanlarını öldür! böyle bir matematik mi var? hiç kimse de insani bir çözüm yolu sunmuyor. "ölsünler, kurtulalım" derdindeler. halbuki çözüm çok basit: belli bir bütçe ile kısırlaştırma yapılır ve barınaklara bırakılır. diyanet belki lüks otele gitmeyiverir, vekiller az yer, bir maaşlarını bağışlar ve bu iş kökten çözülmüş olur.

ilaveten yukarıdaki tarantino'ya benzeyen arkadaş sürekli it kelimesini kullanıyor, şiddetle kınıyorum kendisini. böyle solculuk olmaz tarantino, lütfen kendine gel.

kısırlaştırmak çözüm değildir. olmadığını gördük. bir sürü insan öldü, yaralandı. gelişmiş ülkelerde sokakta hayvan yok. devlete ilk defa katılıyorum. resmen eğer sokak hayvanlarını seviyorsanız alın evinize yoksa bak itlaf ediyorum diyor. ceylan alsın hepsini işte. sokakta bıçak, hayvan kaçıran sinyal cihazı taşımaktan bıktık. salak salak şov peşinde koşmayın. 30 gün süreniz olacak her h sever alsın bir tane kuçu. noldu öyle sokağa mama kirliliği bırakmakla olmuyor de mi? o bıraktığınız mamalar yüzünden kediler sokakta evcilleşti fare yakalamıyor bile mesela. fare popülasyonunu arttırıyorsunuz. gerizekalı beyinsizler. o hayvanlar sefalet içinde açlıkla sınanarak ve bunun öfkesiyle insanları parçalayarak sokaklarda sürünüyor. ikiyüzlü sözde hayvanseverliğinizi bi yerinize monte edip susun artık.

o danaların hayat hakkını savunursa, bende köpeklerin hayatını savunurum. boş laf.
yok öyle hem iskender yiyip, hemde hayvan hakları diye zırvalamak.

hayvan nüfusunu iğneyle öldürerek kurutmak ile kısırlaştırarak kurutmak arasında ahlaki hiçbir fark yok. iki türlü de soykırım yaparsınız. sorun buraya kadar gelmişken vahşetten başka yolunuz yok.

kimse kimseyi vicdansızlıkla suçlamasın, devasa bir hayvan nüfusunun hangi yöntemle soykırıma uğratılacağı konusunda birbirimizi yiyoruz. biraz kafanızı kaldırıp neyi neye karşı savunduğunuza bir bakın.

çok net söylüyorum seküler chpliler bu ülkenin en büyük problemi.

o sokak hayvanlarını sokağa salanlar bunlar. çocuklarına karne hediyesi doğum günü hediyesi zart zurt hediyesi diye alıyorlar. sonra 2 ay geçmeden bakamayacaklarını anlayıp sokağa atıyolar. sonra a o sokak hayvanlarının en ateşli savnucusu oluyrlar dingonun büzzükleri..

cins köpek besleyip hayvan duyarı yapanlar ne kadar samimiyetsiz. paran var onu bile bakıcı gezdiriyordur. aşısı, kimliği herşeyi vardır, düzenli veterinere gidiyordur. öyle hayvandan kimse korkmuyor. eğitimli, sahibini tanıyan hayvanla sokak hayvanı bir mı?

haberin olmadan annenin bile giremediği özel sitelerde oturup, şahsi aracınla seyahat edip, sokak köpeklerine maruz kalmadan atıp tutmak ne kolay?

okula yürüyerek giden, sahipsiz köpeklerin saldırısına uğrayan 8 yaşındaki çocuk napsın?

bu sözde hayvanseverleri sokak köpekleri tarafından parçalanan çocuk haberlerine ses çıkartırken neden hiç göremiyoruz.