1.
25 yıl!
benim için koskoca bir çeyrek asır geride kaldı. peki bir çeyrek alıp takan oldu mu?
elbette hayır!
25 yaşına girdiğimden beri zihnimde fonda sürekli fenerbahçe marşı çalıyor.
çalıyor ama ,ufacık bir rötuşla;
"maaazimde bir taaarih yataaar,
yaaaşaaa elmaaa kurduuuu!
neee mutlu beni seveneee,
yaaaşaaa elmaaaa kurduuu!"
ben beşiktaşlıyım, fenerbahçe marşı ne alaka, onu hic bilmiyorum.*
ıçimden kendimle dalga geçiyorum tabi. tarihî elma kurdu yoğurtları
1995'ten günümüze, ayni lezzet aynı kalite!
ceyrek asırlık tecrübemizle hizmetinizdeyiz!
yoğurt bizim işimiz, bildiniz özlediğiniz doğallık tam 25 yıldır!
resmen çeyrek asır,marka olsam tarihi bilmem ne diye güven versem yeri var.
1 kilo 750 gram ve 43 santimlik boy ile nur topu gibi...*
tamam tamam o cüsse ile nur topu gibi olamasam da,bir sokak simidi heybeti de vardı hani...
pek de başarılı giriş yapamadığım şu dünyada, daha ilk ayımı dolduramadan banyo yaptırırlarken anne ve babamın ellerinin arasında boğularak ölmüştüm. ne güzel başlamadan bitmisti her şey...
hem babaanneme göre; "ne demişti de doğurmuştu annem beni?" çünkü gaz lambasi camı kadar bir şeymişim.*
derken, köyümüzde selâ verilmiş ,kefenim alınmış ,babamin kucağında mersin'den defin için yola çıktıktan bir müddet sonra tekrar dirildim. çünkü bir hafta sonra girilecek bir şeker komam vardı. ben öyle kimseyi bekletmeyi sevmem.
bu arada buradan kefenimi çarşaf yapip yillarca kullanan anneme selam olsun.
sonra bir kere de derede boğuldum, kıyısından döndüm ölümün ama ölmedim. defalarca şeker komasına "bir arkadaşa bakip çıkacaktım."der gibi girip çıktım.
gelinen noktada tünelin ucu görünmüyor ben de zamanı ergenlik yıllarıma sabitledim.
soran olursa, güzel güneşli günler gelene kadar ben o yıllardayım.
yarın doğum günüm 26 yaşına gireceğim.
kendime bu yıl ki fon müziği olarak da grup vitamin ismail 2'yi hediye ediyorum.
buradan
benim için koskoca bir çeyrek asır geride kaldı. peki bir çeyrek alıp takan oldu mu?
elbette hayır!
25 yaşına girdiğimden beri zihnimde fonda sürekli fenerbahçe marşı çalıyor.
çalıyor ama ,ufacık bir rötuşla;
"maaazimde bir taaarih yataaar,
yaaaşaaa elmaaa kurduuuu!
neee mutlu beni seveneee,
yaaaşaaa elmaaaa kurduuu!"
ben beşiktaşlıyım, fenerbahçe marşı ne alaka, onu hic bilmiyorum.*
ıçimden kendimle dalga geçiyorum tabi. tarihî elma kurdu yoğurtları
1995'ten günümüze, ayni lezzet aynı kalite!
ceyrek asırlık tecrübemizle hizmetinizdeyiz!
yoğurt bizim işimiz, bildiniz özlediğiniz doğallık tam 25 yıldır!
resmen çeyrek asır,marka olsam tarihi bilmem ne diye güven versem yeri var.
1 kilo 750 gram ve 43 santimlik boy ile nur topu gibi...*
tamam tamam o cüsse ile nur topu gibi olamasam da,bir sokak simidi heybeti de vardı hani...
pek de başarılı giriş yapamadığım şu dünyada, daha ilk ayımı dolduramadan banyo yaptırırlarken anne ve babamın ellerinin arasında boğularak ölmüştüm. ne güzel başlamadan bitmisti her şey...
hem babaanneme göre; "ne demişti de doğurmuştu annem beni?" çünkü gaz lambasi camı kadar bir şeymişim.*
derken, köyümüzde selâ verilmiş ,kefenim alınmış ,babamin kucağında mersin'den defin için yola çıktıktan bir müddet sonra tekrar dirildim. çünkü bir hafta sonra girilecek bir şeker komam vardı. ben öyle kimseyi bekletmeyi sevmem.
bu arada buradan kefenimi çarşaf yapip yillarca kullanan anneme selam olsun.
sonra bir kere de derede boğuldum, kıyısından döndüm ölümün ama ölmedim. defalarca şeker komasına "bir arkadaşa bakip çıkacaktım."der gibi girip çıktım.
gelinen noktada tünelin ucu görünmüyor ben de zamanı ergenlik yıllarıma sabitledim.
soran olursa, güzel güneşli günler gelene kadar ben o yıllardayım.
yarın doğum günüm 26 yaşına gireceğim.
kendime bu yıl ki fon müziği olarak da grup vitamin ismail 2'yi hediye ediyorum.
buradan
devamını gör...