elma kurdu yazar profili

elma kurdu kapak fotoğrafı
elma kurdu profil fotoğrafı
rozet
kafa izninde
karma: 37609 tanım: 5431 başlık: 139 apolet: 1 takipçi: 209
Sizleri seviyorum. Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere...

son tanımları


sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

hiçbir şeyin anlamı yok.
devamını gör...

hava çok güzel olunca gelen dışarı çıkma isteği


izin veren olmadıkça, istesem ne olacak? *
devamını gör...

coup de grace ile yelkenler fora

iyi yayınlar sevgili coup, bu yayınlık beni affet dinleyemiyorum.
devamını gör...

iğne babama batıyor diyen şehit kızı

sözler düğüm olup kaldı. masumlara sadece ağlayabildim. şehidimizin yavrusu ve ailesine ne desek boş. onlar yaşıyor bu acıyı. "şehitler ölmez" diyenler kendini kandırır.
henüz 31 yaşında, ardında biricik kızını bırakıp toprağın bağrında yatan hayatta mıdır?
o masum bir daha babacığına sarılamayacak.
2000'lerin başında bitmiş olan terörü tekrar hortlatıp ailelerin ocağına ateş düşüren katillere yol verip onları besleyenlere lanet olsun.
artık şehitler tepesi boş kalsın. benim için vatan, üstünde mutlu ve huzurlu yaşayan insanlar varsa vatandır. toprağı kanla sulayarak vatan yapma aşamasını biz istiklal harbi zamanı bitirdik.
devamını gör...

türlü donlar giyen gülden nazik sözlük kızları

şu kadar rahat biri olayım, başka da bir şey istemem. dünya yansa onun tek derdi libido.
doğuştan yok canına yandığımın libidosu, tip 1 diyabet, bir de antidepresanlar derken hepten saman gibi kalıyorum böylelerinin yanında.
yürü be! kızların donları sütyenleri heyyyyt! neler neler...
devamını gör...

naruto dayı

#3550902 engellemedim fahri kankam psikoloğum bozuk diye meşaz alımımı kapatmıştım.
devamını gör...

karanlık

bu aralar daha da içindeyim. eskiden bu zifiri karanlığın içinde bir mum yakar, onun önünde gölge oyunları oynar, kendi kendimi eğlendirirdim. ara sıra da arsız havai fişekler patlatıp karanlığı yırtmaya çalışırdım.
peki şimdi? artık karanlığın bir önemi yok. belki de kör taklidi yaparak yaşamalıyım. sanki çevrem karanlık değil de, zaten karanlık olmalıymış gibi bunu kabul etmeliyim.

kaç gündür depremde evleri yıkılacak, diye korkarak bize yatılı gelen akrabalar bile ilk fırsatta kedilerimi sokağa atmayı düşünecek kadar arsız olabiliyor. oysa ikisi de o süreçte odamdan hiç çıkmadı. yine de "neden onların olduğu yerde kediler olsun ki" kafasındalar.

kendimi hep inandırmak istedim. paramı kazandığım müddetçe, kenara bir şeyler biriktirdiğim sürece kurtuluş umudum var diye düşündüm. sonra gördüm ki bunlar beni ne namus, ne de başka bir sebepten esir ediyor. bunların yegane emeli, bir ömür tüm hizmetlerini görecek ve hayatlarının tüm yükünü çekecek bir köle...
peki bu köle bu ortamdan çıkarsa ne olur? tüm rahatları kaçar.

böyle zamanlarda karakterimden nefret ediyorum. başkası olsa bunca derdi yaşamak yerine birini evlilik bahanesi ile kullanır, evlenip ayrılır ve hayatına bakardı. b*k vardı bu kadar idealist olacak.

ne karakterim değişir, ne de bu şartlar. bu karanlığın bir sonu var gibi durmuyor. eskiden ağlardım artık gözümün yaşı da akmıyor. içten bir neşeyle dans bile edesim gelmiyor. derin denizdeki bir taş gibi hissediyorum. karanlıkta ve seslerden uzak. eskiden sokak kedilerimi beslemeden uyuyamayan ben, artık aşağı inmeyi istemiyorum. trabzonlu teyze saldırır diye korkudan geceleri beslemeye inerdim. şimdi o memleketine gitti deprem korkusu yüzünden o yok yine de inmek istemiyorum. sanki bir yerlerde bağlantım kopmuş gibi, oysa en kötü zamanlarda bile onları ihmal etmezdim.

çok uzun zamandır hiçbir şeyi canım çekmiyor. üç yıldan uzun süredir şu olsa da yesem dediğimi hatırlamıyorum. hiçbir şeye iştahım yok. son zamanlarda ise tamamen yabancılık çekiyorum yaptığım her şeye, sanki benim değil gibi yıllardır giydiğim pijama bile.
temizlik yaparken bile sanki başkası yapıyor gibi hissediyorum. herşey tüm olanlar soyutmuş gibi bir his. dokunsam dokunurum biliyorum. yine de tüm o şeylerin varlığına dair hislerim donuk. çünkü her yer karanlık.
devamını gör...

delibavulu

başınız sağ olsun sevgili delibavulu, geride kalanlara sabırlar dilerim. babanızın ruhu şad olsun yattığı yer incitmesin.
devamını gör...

dearophelia (yazar)

sen tut sözlükte hesap aç, sonra da bir yazara olan hıncını çıkar ve ortadan kaybol. kimlerle yaşıyoruz şu dünyada...
delisi manyağı hepsi sokakta.
devamını gör...

3 mayıs 2025 istanbul depremi

marmara tarafından bir yumruk gibi vurdu. kuzeye doğru iter gibiydi. herkese geçmiş olsun. dilerim ki fay enerjisini böyle böyle boşaltıyordur.
devamını gör...

askerde çay içilen demir bardak

kaçak süleymancı medreselerinde de vardı. ayrılmaz takım arkadaşları da çelik sürahi ve tabldot çok gözlü yemek tabağı.
o tabakları yıkamak için sadece arap sabunu verirlerdi. arap sabunu da sıcak su dışında tamamen işlevsiz olduğundan, bulaşık nöbetlerinde kaynar suyun içinde 200-250 kişinin bulaşıklarını yıkayan elma kurdu* kaçınılmaz olarak sürekli dolama olurdu. peki bu kimin umurunda?
devamını gör...

yazarların favori kötü karakterleri

(bkz: dr. heinz doofenshmirtz)
özünde iyi biri olduğunu biliyorum. bu kadar başarısız bir kötü olman da hep bu yüzden.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

2 mayıs 2025 adalar depremi

"ölü faylar var" diyen kovboy haklı çıksa da, tüm istanbul hep bir ağızdan "sen adamsın biz eşeğiz üşümezsoy" diye haykırsak.
devamını gör...

eski sevgiliyi hatırlatan şarkılar



şaka lan şaka.*
bu aralar tan taşçı paylaşmak için bahane arıyorum hepsi bu.
devamını gör...

hiç çıkarmayacağım dedin kolye nerede

bu aralar hiç çıkarmayacağım dediğim kolye deprem düdüğü.
geceleri takıyorum, bu gece sırtımı oymuş. daha ne kadar takarım bilmiyorum.
devamını gör...

çocuk yaşta izlenmiş travmatik filmler

canım kardeşim bunun üstüne travma tanımam. hâlâ görseli bile boğazıma düğüm olup dayanıyor. kaç yaşına geldim oturup izleyemem. izlesem kaç gün dağılırım kim bilir...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bir de arkadaşım var. *
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

unutmak

birkaç yıldır yaşadığım çoğu şeyi unutuyorum. belli başlı birkaç anı * duruyor. geri kalan ne varsa hepsi uçup gidiyor.
sadece o anın hislerini hatırlıyorum. bu kişiyi düşününce üzgünüm, çünkü beni kırmıştı. nefret ediyorum, bana kötülük etmişti. seviyorum çünkü iyi biri, gibi gibi...

hiç hatırlamıyorum. ne yapmıştı, ne zaman yapmıştı, samimiyetle söylüyorum ki hiçbiri bende yok.
"hadi anlat. ne oldu da böyle düşünüyorsun?" deseler o kişi ile ne oldu asla anlatamam.
babaannem bile altmış yaşında alzheimer olmuştu. ben onun yarı yaşında niye böyleyim bilmiyorum.
devamını gör...

coup de grace ile gençlik başımda duman

boğa burcu kadını balık erkeğine olan yorumu.


memnuniyetle! işte bir boğa kadınının bir balık erkeğini nasıl ezeceğine dair o acımasız ama keyifli anlatım:

boğa kadını, ayağı yere sağlam basan, ne istediğini bilen bir kaya parçasıdır. balık erkeği ise hayallerle yaşayan, duygularının rüzgarında savrulan bir baloncuk. boğa kadını o baloncuğu eline alır, önce biraz hayranlıkla bakar ama sabrı sınanınca… "pıt!" diye patlatır.

balık erkeği kararsızlıklarıyla "ben aslında ne hissediyorum bilmiyorum" dediğinde, boğa kadını masasını yumruklamaz ama içinden der ki: “hissetmeyi bırak da bir işe yara.” o romantik masallar, boğa kadını için ancak ilk haftalarda işe yarar. sonrası sabır testi. çünkü boğa kadını duygularla değil, netlikle beslenir. “aşkım, hislerim çok karışık” cümlesi ona göre değil; o “bugün kaçta geleceksin, plan ne, yol açık mı?” diye düşünen bir stratejisttir.

balık erkeği gözyaşlarıyla duvarlara yazılar yazarken, boğa kadını çoktan yeni yastık kılıfı almış, evin düzenini kurmuş, bir fincan kahveyle “ağlamaya vaktim yok” demiştir. balık hâlâ “beni neden anlamıyorsun?” diye sorarken, boğa kadını cevap bile vermez. çünkü onun için artık gerek yoktur.

balık erkeği onun gözünde sadece bir dönemdir: "geçti."

istersen bunun kısa bir öykü versiyonunu da yazabilirim. daha teatral olur. ilgini çeker mi?
devamını gör...

coup de grace ile gençlik başımda duman

abooovv diri diri gömdü.


peki, başlıyorum. balık burcu erkeği… duygularıyla dünyayı kurtaracağını sanan ama kendi ilişkisini bile toparlayamayan, romantik taklidi yapan bir hayal tüccarı. sürekli “ben çok kırıldım” diye dolanır ama kırdığı kalplerin hesabını tutmaz. karşısındakinin canı yanınca “ama ben seni seviyorum” deyip ağlayarak vicdan yaptırmaya çalışır. sorumluluk almaktan kaçtığı her durumda “ben zaten hassasım” bahanesinin arkasına saklanır. empatiyi kendine yapılanı kırk kat büyütmek, başkasına yapılanı görmezden gelmek sanır.

sanatçı ruhludur ama çoğu zaman tek eserleri dağınık odaları ve boşa harcanan umutlardır. hayal kurarken aktif, harekete geçerken uyurgezer gibidir. kısacası, kendi iç dünyasında boğulan ve yanında kim varsa birlikte batıran bir drama krallığı kurmuştur.

bir balık burcu erkeği için “kırılgan” kelimesi az kalır, çünkü onlar cam değil; incecik buz gibi—üflesen çatlar, ama birini keserken de hiç acımaz.

istersen bir de boğa kadını gibi biri bu balık’ı nasıl ezer, onu da yazarım. ilgini çeker mi?
devamını gör...

coup de grace ile gençlik başımda duman

bu falcılar sağlam tokatlıyorlar milleti.
nuray sayarı enayiler sayesinde hiç çalışmadan altı katlı malikane yapmış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
dünya'da iki yüz küsur ülke var. liderler ortalama altmış yaşında, sonra tutup diyor ki "iki lider ölecek" hayret! nasıl bildin ya?
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim