christy brown

irlandalı bir ailenin onuncu çocuğu olarak dünyaya gelen yazara, beyin felci olduğundan ömür boyu bakıma muhtaç kalacağı söylendi.ustelik o zamanlar bu konuda fazla bilgi olmadığından çocuğun muhtemelen gerizekalı olduğunu ekledi doktorlar.
annesi bedensel eksikliği gorebiliyordu ama zihinsel eksikliği asla kabul etmedi.
annesinin olağanüstü şefkatiyle büyümeye başlayan yazar bir gün kardeşleri tebeşirle yere yazılar yazarken sonradan kendisinin bile aciklayamayacagi bir durtuyle sol ayağını ileri uzatıp tebeşirlerden birini aldı ve kardeşlerini taklit etmeye çalıştı.butun aile susmuş onu izlerken annesi geldi ve ona cesaret verdi.yere bir "a" harfi yazdı.ilk denemesinde başarılı olamadı christy ,ikinci de de. ve sonrakilere de.
annesi oğlunun içindeki isyanı fark edince "bir daha dene christy" dedi.icinden defalarca tekrarladığı bu cümleyle "a" harfini yazdı christy.bu sadece bir harfin yazılısı değildi aynı zamanda akıllı olduğunun, özürünün sadece vücudunda olduğunun da bir kanıtıydı.
sol ayağıyla defalarca denedi christy.yazmak istediği kelimeyi biliyor ama daha önce bir yerde onu okumadığı için nasıl yapılacağını bilmiyordu.yardım almadan saatlerce uğraştı ve sonunda yere hayatının en değerli kelimesini harf harf yazdı :
a-n-n-e.

yazarın hayat hikayesini yazdığı kitabı " sol ayağım" ve ikisi şiir olmak üzere beş kitabı var. ayrıca "sol ayağım" romanı ölümünden dokuz yıl sonra sinemaya uyarlandı. filmin başarısından sonra yazarın kitapları daha geniş bir çevreye yayılmaya başladı.

sol ayağım'dan
"..dışardan nasıl görünsem de diğerlerine ne kadar yalan söylesem de bu şekilde sakat kaldığım sürece hiçbir zaman kendimle barışık olmayacaktım.diger dünyada odullendirilecegime inanmaya çalıştım; fakat hiçbir işe yaramadı.fazlasiyla insancıldım.icimde bir insan vardı.efendisinin isteğini seve seve kabul eden bir hizmetçi değil.."

fark etmek acıydı ama gerekliydi.

artık rahatlayıp eğlenebilirdim. huzurlu ve mutluydum. eski dostum olan sol ayağım, müzik eşliğinde ritim tutarken sandalyeme yaslandım.