cin çarpması

hurafedir. korkak insanların başına gelir. tıp literatüründe genelde bu tip durumlara felç de denir ahahha.

vardır. bu dönemlerde azalmış olsa da hala vardır. sebeplerine gelecek olursak;
- eski zamanlarda kanalizasyon sistemlerinin olmayışından dolayı pisliklerin ev içinde birikmesi.
- büyü, çengel atma vs gizemli işlerle uğraşanların önceleri daha çok olması.
- kırsal yerlerin şimdikine nazaran daha çok olması. şimdi hemen hemen heryer yerleşim yeri.
- bulaşık suyu gibi suların giderlere degil yollara boca edilmesi.
bu gibi sebepler cin gibi görünmez varlıkların yaşam alanlarını oluşturmaktaydı. bu yüzden daha çok insanlarla haşır neşir halindeydiler. şimdi ise bize uzak allah’a yakın olsunlardır.

hangi cin ? bombay mı hendrick's mi ? çarptıysa yardımcı olabilirim.

shot atınca oluyor, tonikle insan gibi içmek gerekiyor.

hep bir arkadaşın başına gelir. hiç kimse sahiplenmek istemez.

ekonomiden ülkece çarpılmışız zaten, cin çarpsa ne yazar? cinler terketti hatta ülkeyi, onlar da çarpılıp şase yapmasın diye.

öyle sanıyorum bu cinler sadece türkleri çarpıyor. hiç cin çarpmış rus, alman, ingiliz vs. görmedik.

batıl inanç, hâlâ böyle inançların olması şaşırtıyor. eğitim şart.

bunların coğrafya kaynaklı korkular olduğuna inanıyorum. ''karabasan'' örneğini ele alalım, bu bildiğimiz uykuda felç geçirmek değil mi? bu coğrafyada cinle korku hikayeleri anlatılır, avrupa taraflarında periyle, amerika'da hayaletlerle vesaire. ortak olan tek şey korkudur. özetle diğer yazar arkadaşlarımın da dediği gibi ''batıl inanç'' olarak kalacak hafızamda.

genelde, cinler cahil insanları çarpar.

nedense "ekseriyetle" anadolu'nun ücra köylerinde gerçekleşen olaydır. "acaba köylü kesim yedikleri naneleri bu sayede mi örtbas etmeye çalışmaktadır?" sorusunu zihinlerde uyandırır. zira kentte bu tarz olayların örneği bulunmamaktadır. amatör filmler dışında tabii.

bizim ekmeğe basmamızı niye kendilerine bu kadar dert ediyor bu arkadaşlar .bir ekmek olmuş 4 tl. artık ekmeğin kırıntısı bile kalmadığı için biraz ferahlamışlardır sanırım

fenni cin çıkarılır, ilgilenenler pm.

ünivdeyim, hatundan ayrılmışım, üstüne üstlük kampüste bir çocukla yürürlerken görmüşüm. (masum bir yürüme değil) ali; indirelim mi dedi? yok olum ne indirmesi dedim. bastım merkeze geldim, attım kendimi bir tekele... biradan başka bir şey içmemişim henüz, baktım vitrine...cin diye bir şey gözüme çarptı, aldım bir 35 lik. girdim odama, kapıyı kilitledim, yer yatağını müzik setimin hoparlörlerinin önüne çektim. fade to black açtım, döngüye verdim. tadını almak istemiyordum, şişeyi soktum gırtlağıma kadar... tek nefeste bitirdim...deep throat ...48 saat çarpılmışım...kapıyı kırmaya falan çalışmışlar, olmamış, olmadı zaten...

olmayan şey çarpmaz.

kaç kez dedim; gelip bana çarpsınlar, gelin bana çarpın diye ama hiç kimse gelip çarpmadı. ama diğer insanları her gün çarpıyor. ben de bunu anlamış değilim.

#2692760 ben her zaman bilimden yanayım. bir dönem çok sıkıntı çektim. annem ile benim hacı hoca takımıyla işimiz olmaz. ben güçlenince semptomlar kalmadı. cahiliyetiniz ile başarılar diliyorum size.

rahmetli derdimin bi odası vardi hergece uğrardılar ona, üstünde yururlermis, adam artik alışmıştı. hiç de vazgeçmedi orda yatmaktan. korkudan gunduz bile girmezdim oraya.

yavaş yavaş tonikle beraber içerseniz çarpmaz. kesin bilgi yayalım.

#2693590

daha önce yazdım mı hatırlamıyorum ama yine yazayım belki faydası olur.

vaktiyle (1999) lise 3 e gidiyorum. deprem olmuş, evimiz yıkılmış ve ailecek annemin memleketine taşınmışız. lisenin son yılını burada okudum. sağlık sorunum oldu ameliyat geçirdim. 15 gün istirahatli idim. annem de bu tarz durumlar hasıl oldu dediler. eve hoca geldi bir takım exorcist seanslarından sonra "yaktım, gittiler" dedi.

yıllar geçti. sene 2008 oldu. annem o zamana kadar ara ara yine şikayetçi idi. bir gün evde otururken annem "oğlum beni çekiyorlar, götürecekler" dedi. kim anne bunlar ne götürmesi dedim. balkon açıktı, yaz dönemi. dedim ki "anne, gel sana bir seans yapayım" dedim. o kadar hoca vs geldi baktı artık sıra bende dedim. tamam dedi.

aldım karşıma. ellerini tuttum. ve dedim ki "senin ne kadar cinin varsa, anasını, avradını, sülalesini, gelmişini, geçmişini, ölüsünü, dirisini, her gün birisini ve daha nice gün yüzü görmemiş küfürleri ettim" ve sonrasında annemin şaşkın bakışları karşısında "rahatladın mı" dedim. evet dedi.

yıl 2023. annemde o günden bugüne bir kere daha aynı şikayeti duymadım. seans başarılı olmuştu.