çinliler ve korelilerin ırksal kökeni

(bkz: yuval noah harari)'nin sapiens kitabındaki ifadelere göre çinliler ve koreliler ırksal karışım teorisi bağlamında (bkz: homo erectus) ile (bkz: homo sapiens)'in karışımından meydana gelmişlerdir.

çinliler, çin tibetlilerin asli unsurudur; koreliler ise turanlıdır.

çok uçuk genetik bir teori olabilir fakat bir şekilde tek bir genetikten birden fazla farklı toplum üreten bir coğrafya olduğu kanısındayım. uzak doğu, genetik açısından aynı bileşenlere sahip. onları birbirlerinden ayıran tek şey ; kendi kendilerine koydukları coğrafi sınırlar ve farklı kimlikler.

dna açısından, çinli bir birey ile korelinin pek farkı yok. uzak doğunun neresine giderseniz gidin, gördüğünüz portre fiziksel olarak benzer. beyaz ten, koyu renk gözler, bebek gibi bir cilt ve anoreksik bir yaşam tarzı. bu arada uzak doğu toplumunun neredeyse tamamı anoreksiyalı. öğünleri çok az miktarda ve yetersiz. muhtemelen bazal metabolizmalarını dahi yemiyorlar. kadınların ve erkeklerin fiziksel ölçü konusunda aşırı obsesyonları var özellikle kore toplumunda, güzellik ciddi bir zorbalama olgusudur. kız cocukları 15-16 yaşında dahi, 10 kg makyaj ile geziyor. dizilerine dikkat ederseniz, tek konu " güzel olmayan kız ile yakısıklı erkeğin imkansız aşkı ve bu aşk sonucunda anında güzelleşen kız cocugu". toplumsal normlarını tv sektörüne çok yansıtıyorlar yani.

kısaca bence aralarında pek bir ayrım yok. birileri minor/ major isimler oluşturmuş, yüzyıllardır takılıyorlar.

hay ırkına koyayım arkadaş. yettiniz be!

koreliler çinliler ve japonların çiftleşmesiyle meydana gelmiş ırktır.
fark ettiyseniz çinliler kadar kalitesiz japonlar kadar kaliteli mal üretmezler
orta.

bundan 950bin yıl önce homo sapiens, neanderthal insan, homo florensis gibi türlerin kendisinden türediği homoerectus genetik bir dar boğaza giriyor. bilindiği üzere insanlar yerleşim yeri olarak büyük çoğunlukla nehir kıyılarını tercih eder. nehirler de fosil oluşumu için ideal yerler. cesetin üstünü sedimentasyon tabakaları kaplar. hop. altta kalan ceset fosilleşir. 950 bin yıl önce fosiller azalıyor. 150bin yıl, yani 800bin yıla kadar hiç fosil yok. sonra tekrar fosil bulunmaya başlanıyor.
genetik bilimi bunu araştırıyor ve 950bin yıl önce sayıları en az 100bin olan homo erectusun sayısının bu 150bin yıllık süreçte 1300'e kadar düştüğünü buluyorlar. bu 1300 sayısı neredeyse kesin gibi. nüfus azalmasının nedeni atlantik akıntısının durması ve dünyanın dehşetli bir buzul çağına girmesi. homo erectus bu soğuğa karşı donanımlı değil. sayıları azalıyor.
sonra günün birinde ateşi yakmayı ve kullanmayı keşfedip öğreniyorlar. bundan sonra sayıları artıyor. 20bin yılda 20bin kişiye kadar çıkıyor. bu arada da 24 çift olan kromozomlarından ikisi birleşip 23 oluyor. maymunsuluktan bir kademe daha uzaklaşıyorlar.
işte koreli, çinli, japon, türk, germen, slav, arap, afrikalı, kızılderili, aborijin, aklınıza gelebilecek her milletten insan bu 1300 kişiden türüyor. bölgesel değişiklikler evrim mekanizmasının sonucu. afrikalı belli bir yaştan sonra süt içemiyor. kuzeye göç edip yiyecek olarak ren geyiği ve sütten başka yiyecek bulamayınca laktoz intoleransına neden olan gen kapanıyor. eskimolar lıkır lıkır süt içer hale geliyor. tenleri de beyazlaşıp gözleri "çekik" hale geliyor.
yıllar sonra afrika'da lıkır lıkır süt içen zenci bir kabile bulunuyor. aman nasıl olur derken adamların eskimolarla "kardeş" olduğu anlaşılıyor. renkleri geri esmer olmuş ama laktoz sindirebiliyorlar.
kısaca ırk yok, genetik bilimi var. yeni tanrımız genetik bilimi. bizim kanımız asil dediğiniz zaman getir bir kontrol ediverelim diyorlar. aa bir bakıyorsun hindistan kökenli olduğun ortaya çıkıyor.
kısaca fazla şeyetmemek lazım. benim dna'mda bask yöresine ait kalıntılar çıktı. o yüzden viva eta diyorum.

korelilerin şu an kore olarak bilinen bölgeye mançurya üzerinden tunç çağında geldikleri tahmin edilmektedir. çoğu dilbilimci benzer şekilde proto-korelilerin ve erken korelilerin dilsel anavatanını mançurya'daki bir yere, örneğin liao nehri bölgesine yerleştirmektedir. daha sonra, korece konuşanlar kuzey kore'ye göç etmiş ve daha güneye doğru genişlemeye başlamış, japonca konuşanları yerinden edip asimile etmiş ve muhtemelen yayoi göçüne neden olmuşlardır. whitman, proto-korelilerin kore yarımadası'nın güney kısmına mö 300 civarında geldiğini ve japon mumun yetiştiricilerinin torunlarıyla bir arada yaşadıklarını (veya onları asimile ettiklerini) ileri sürmektedir.

yani koreliler muhtemelen kore'ye gelip o dönem kore yarımadasında japonca konuşanları kovuyorlar. yayoi'ler ise kore'den japon takımadalarına kaçarak kendilerinden önceki jōmon insanları ile karışarak japon dilini adalara yayıyor. fakat güney kore'de ki ön-japon diline ait varlık da siliniyor.

çinliler ise bunlardan oldukça farklı olarak sarı nehir çevresindeki yangshao ve longho kültürlerinden türemiştir.

çinliler çinlidir.

koreliler ise çinliler ile türklerin (beyaz ırkın) karışımı melez bir ulustur.