1.
bana üstteki tanımı oylamanın imkansız geldiği başlık. keşke "üzgünüm" butonu olsaydı dedim.
umarım bu başlıktaki son tanım benimki olur.
ayrıca; #2645656, dilerim bu geçici bir durumdur, dakikalar içinde farklı hissedeceğiniz yeni ve güzel şeyler olur.
umarım bu başlıktaki son tanım benimki olur.
ayrıca; #2645656, dilerim bu geçici bir durumdur, dakikalar içinde farklı hissedeceğiniz yeni ve güzel şeyler olur.
devamını gör...
2.
yaşamın olağan akışında, hepimizin yaşayacağı histir.
başlığın ilk entryisini giren arkadaşı çok iyi anlıyorum zira dönem dönem tam da kendisinin ifade ettiği şekilde, kilitlenip kalıyorum. insan, ruhunun küçüle küçüle bir tırnak ucuna kadar sıkıştığını hissediyor. üzerine ne kadar konuşursak konuşalım, bu hisler, yaşamın bir gerçeği.
içine düştüğümüz boktanlıkların, beceremeyişlerimizin, olduramayışlarımızın, vazgeçişlerimizin, ukdelerimizin birleşip, bir balroc gibi yükselip kırbacıyla ruhumuzu yakıp kavurmasıdır bu durum. lakin geçecektir. her gecenin bir sabahı olduğu gibi. psikolojide yarattığı yıpranma ise kalacaktır. insan belli bir yaşa geldiğinde anlıyor, o çok kötü hissedilen dönemlerde, zihnindeki kopuşların bazılarının, geri dönülmez kopuşlar olduğunu.
mümkün oldukça, zihninize bu dönemlerde net direktifler vermeyin. "şu, şudur." "bunu, allah kahretsin." "onu, unutmayacağım!" gibi yargıları bu kötü dönemlerle özdeşleştirirseniz, zihninizde kalıcı yargılar haline gelebilirler. sonrasında düzeltemiyorsunuz. böyle zamanlar, insanın kendisi için büyük normlar yarattığı zamanlardır. bu yüzden ben kötü hissettiğim zamanlarda çok içerim, zihnimi uyuştururum ki daha fazla zihnimi yıpratmayayım.
başlığın ilk entryisini giren arkadaşı çok iyi anlıyorum zira dönem dönem tam da kendisinin ifade ettiği şekilde, kilitlenip kalıyorum. insan, ruhunun küçüle küçüle bir tırnak ucuna kadar sıkıştığını hissediyor. üzerine ne kadar konuşursak konuşalım, bu hisler, yaşamın bir gerçeği.
içine düştüğümüz boktanlıkların, beceremeyişlerimizin, olduramayışlarımızın, vazgeçişlerimizin, ukdelerimizin birleşip, bir balroc gibi yükselip kırbacıyla ruhumuzu yakıp kavurmasıdır bu durum. lakin geçecektir. her gecenin bir sabahı olduğu gibi. psikolojide yarattığı yıpranma ise kalacaktır. insan belli bir yaşa geldiğinde anlıyor, o çok kötü hissedilen dönemlerde, zihnindeki kopuşların bazılarının, geri dönülmez kopuşlar olduğunu.
mümkün oldukça, zihninize bu dönemlerde net direktifler vermeyin. "şu, şudur." "bunu, allah kahretsin." "onu, unutmayacağım!" gibi yargıları bu kötü dönemlerle özdeşleştirirseniz, zihninizde kalıcı yargılar haline gelebilirler. sonrasında düzeltemiyorsunuz. böyle zamanlar, insanın kendisi için büyük normlar yarattığı zamanlardır. bu yüzden ben kötü hissettiğim zamanlarda çok içerim, zihnimi uyuştururum ki daha fazla zihnimi yıpratmayayım.
devamını gör...