dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir
başlık "thedansözkiller" tarafından 08.03.2021 03:32 tarihinde açılmıştır.
1.
mahlasımla bağlantılı olarak 8 mart dünya emekçi kadınlar gününe özel, sevgili yazar süngerbob çorabı giyen yiğit'e, bir tasarım yapmasını rica ettim, sağolsun emek verdi ve yaptı. kadınların başkaldırılarında dansın önemine vurgu yapmak istedim.
dans etmek, sonsuza kadar süren bir mutluluk değildir. dans etmek demek, yaşamak demektir. ve yaşamak, mutlulukların ve umutların dansı olduğu kadar kader, acı ve ıstırabın da dansıdır. yaşamayı öğrenmek, hem çirkin hem de güzel olmaktan geçer. yaşam hem umuttur hem de umutsuzluk, hem neşe hem de keder. unutmayın, önce dans etmeyi öğrenin. ve ardından dans etmenizi engelleyecek olan tüm devrimleri silin. çünkü dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir.
kızıl emma , kadınların özgür birey olmaları yolunda mücadeleye 19. yüzyılda başlamış, ardından bu satırları yazmıştır. 21. yüzyılın türkiyesinde bizler, bırakın birey olmak, özgür olmak veya kadın-erkek eşitliği mücadelelerini, kadınlar olarak en temel hakkımız olan yaşama hakkı için çaresizce mücadele ediyoruz.
kadına şiddete ve kadın cinayetlerine farkındalık yaratmak amacıyla şili'de başlayan (bkz: las tesis) hareketi, dünya çapında ses getirdi. kadın cinayetlerini protesto amacıyla dans ederek yapılan bu eylem türkiye'de de yapıldı, ne yazık ki polisin müdahalesi eşliğinde.
türkiye'de, binlerce kadın sıfır noktasında kıskıvrak bekliyor. umutsuz, çaresiz ölümle yaşam arasındaki sınırda.patriyarkadan, kadın düşmanlığından, erkeklik krizinden t-ü-k-e-n-d-i-k.
8 mart dünya emekçi kadınlar günü kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlandığı bir gün olmasına rağmen bizler, hayatta kalabilmek için mücadele edeceğiz. her yeni günde isimleri değişen, yiten kadınları ve geride bıraktıkları ailelerini, çocuklarını düşünerek.
vitrindeki süs bebek değiliz.
kadınlık, susma sanatı değildir.
gelinlikle girdiğimiz evden kefenle çıkmayacağız.
tasarım konusunda iletişim kanalım olan zippodan çıkan çınn sesi, seviliyorsun.
dans etmek, sonsuza kadar süren bir mutluluk değildir. dans etmek demek, yaşamak demektir. ve yaşamak, mutlulukların ve umutların dansı olduğu kadar kader, acı ve ıstırabın da dansıdır. yaşamayı öğrenmek, hem çirkin hem de güzel olmaktan geçer. yaşam hem umuttur hem de umutsuzluk, hem neşe hem de keder. unutmayın, önce dans etmeyi öğrenin. ve ardından dans etmenizi engelleyecek olan tüm devrimleri silin. çünkü dans edemeyecekseniz bu sizin devriminiz değildir.
kızıl emma , kadınların özgür birey olmaları yolunda mücadeleye 19. yüzyılda başlamış, ardından bu satırları yazmıştır. 21. yüzyılın türkiyesinde bizler, bırakın birey olmak, özgür olmak veya kadın-erkek eşitliği mücadelelerini, kadınlar olarak en temel hakkımız olan yaşama hakkı için çaresizce mücadele ediyoruz.
kadına şiddete ve kadın cinayetlerine farkındalık yaratmak amacıyla şili'de başlayan (bkz: las tesis) hareketi, dünya çapında ses getirdi. kadın cinayetlerini protesto amacıyla dans ederek yapılan bu eylem türkiye'de de yapıldı, ne yazık ki polisin müdahalesi eşliğinde.
türkiye'de, binlerce kadın sıfır noktasında kıskıvrak bekliyor. umutsuz, çaresiz ölümle yaşam arasındaki sınırda.patriyarkadan, kadın düşmanlığından, erkeklik krizinden t-ü-k-e-n-d-i-k.
8 mart dünya emekçi kadınlar günü kadınların ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlandığı bir gün olmasına rağmen bizler, hayatta kalabilmek için mücadele edeceğiz. her yeni günde isimleri değişen, yiten kadınları ve geride bıraktıkları ailelerini, çocuklarını düşünerek.
vitrindeki süs bebek değiliz.
kadınlık, susma sanatı değildir.
gelinlikle girdiğimiz evden kefenle çıkmayacağız.
tasarım konusunda iletişim kanalım olan zippodan çıkan çınn sesi, seviliyorsun.
devamını gör...