1.
binlerce inanış biçiminden bir tanesi daha. inanmak içgüdüsel bir davranış biçimidir. hani nasıl derler, insanın mayasında vardır inanmak. şeytana, ağaca hatta çilekli pudinge bile inanan var günümüz dünyasında. dikkat edip incelerseniz de, her inanışın yazılı ya da sözlü bir "el kitabı" olduğunu görürsünüz. çilekli puding inanırlarının el kitabında da "soğukken tapınız" yazar mesela. buradan şuna geliyorum. eğer kişi deizmi merak edip öğrenecek bir kaynak bulabiliyorsa anlasın ki deizm de "el kitabı" na sahip bir din oluvermiştir. ha semavi değildir, o ayrı.
devamını gör...
2.
eskiden inançlı olup günümüzde ateist olan çoğu kişinin uğradığı ara durak.
devamını gör...
3.
”ateistlik diye net bir tavrım yok, agnostiklik hoş ama en güzeli ignostik olmak. ayrıca bazen deistliğim de tutar. deist olduğum günlerden birinde başımdan geçen "yaşanmış" bir hikayeyi anlatayım size:
geçen gün tanrı ile konuştum, aşağı yukarı şöyle bir diyalog geçit aramızda:
b- esselamu aleyküm ve rahmetullahü minel esfeli seefilin ya rabbil alemin.
t- hoppala, neden arapça konuşuyorsun yavrucum?
b- ulu tanrım sen en yüce din olarak islamı, bu dinin tebliği vazifesini ifa edecekler olarak da arapları seçtin. sen dil olarak arapçayı seçtin ben de arapçada bir hikmet aradım. dilim döndüğünce zat-ı şahanenle arapça konuşmaya çalıştım.
t- olur mu evladım hiç, ben türkçeyi, rusçayı, filipinceyi falan boşuna mı yarattım? onlar da hak dildir en az arapça kadar hem de.
b- türkçe ibadet mümkün mü zatınıza ey yüce tanrım?
t- ben seni bana ibadet edesin diye mi yarattım sence?
b-bilmem öyle diyorlar, kitaplarda da öyle yazıyor e ibadet için yaratmadıysan hakikaten neden yarattın o zaman?
t- sen bu entry'i niye giriyorsun mesela şu anda? ya da ressam mona lisa'yı neden çizdi?
b- valla allahsızlığı yayma cemiyeti maaş ödüyor böyle entry'ler girince o yüzden giriyorum. şaka şaka. bilmiyorum neden girdiğimi, mona lisa neden çizilmiş onu da bilmiyorum. sen söyle ey bilicilerin en bilicisi. alimlerin en alimi niye giriyorum ben bu entry'i?
t- çünkü yapabiliyorsun. ben sıfatlarımın bir kısmını insanlara da verdim. yaratıcılık sıfatı mesela. ben yapabidiğimi bildiğim için, yapabildiğimi görmek için sizleri yarattım. sizlerin ibadetinize de ihtiyacım yok. yahu önümde secdeye dursanız ne olur durmasanız ne olur. mutlak güç, mutlak hakimiyet ben de değil mi?
b- ama sen "ibadet etmezseniz sonsuz bir azap ile yakacağım sizi" diyorsun. onu ne yapacağız?
t- sonsuz mu? sonsuz ne yavrum. neden yakayım sizi sonsuza kadar? seni ben yarattım, senin beynini de ben yarattım, senin iradeni de ben yarattım. sen ne yaparsan yap senden ben sorumluyum. sonsuz diye bir şey de yok zaten. senin kafan alıyor mu sonsuzun ne olduğunu? yani sen bana nasıl bir kötülük etmiş olabilirsin ki ben seni sonsuza kadar ateşte yakarak cezalandırayım. bu kadar mı kindarım ben aşkolsun.
b- e o zaman bu ilahi dinler falan ne ayak? mucizeleri bile varmış. 1500 yıl önce, 2000 yıl önce ve 3100 yıl önce hep görmüş insanlar bu mucizeleri.
t- ee yani? sen gördün mü peki?
b- valla ben gözümle görmedim ama millet hep görmüş, öyle anlatıyorlar, kitaplarda da yazıyor.
t- yavrucum senin memleketinde susurluk diye bir kaza oldu. çok değil 20 yıl falan oluyor. sen o kazanın hakikatini çözebildin mi bu kıt aklınla? kim yaptı, neden yaptı, nasıl yaptı? bunları biliyor musun? yani orada mossad ajanları gelip de kazaya sebep oldu, yahudiler de senin ülkeni senden habersiz yönetiyor desem inanacak mısın?
b- yok canım neden inanayım emin olmadan.
t- e daha 20 yıl önce olmuş şeye dair iddialara inanmıyorsun da, 1500 yıl önce yaşanmış olaylara nasıl inanıyorsun. koskoca beyin verdik sana bir de.
b- inanmayayım mı tanrım hiçbirine? neye inanayım peki?
t- inanma. mümkünse inanmak fiilini de kullanma. iyi bir fiil değil o. inanmak fiili kullanman gereken cümleler olursa "inanıyorum" yerine "biliyorum" ya da "bilmiyorum" fiillerini koy. inanmak fiilini sözlüğünden sil. hiçbirşeye inanma sadece bir şeyleri bilmeye çabala. bilmeye uğraş. bilmediklerin için de "bilmiyorum" de.
b- valla tanrım çok mantıklı konuştun.
t- ne sandın evladım burada mantık'ın yaratıcısı duruyor.
b- peki tanrım bu dünyadaki kötülüğü ne yapacağız? onları da yakmayacak mısın? kötüler yakılmayı hakediyor halbu ki?
t-şimdi burada ufak bir nüans var. ben bir sistem yarattım. içinde her şey olan. yeni doğan bebeklerin gözlerini oyan, dünya savaşları çıkarıp milyonların ölümüne sebep olan, her türlü haksızlığı yapan insanların dahi içinde olduğu bir sistem. yani resmin detayına değil bütününe bak. ben sana vicdan vermeseydim bebek öldürenlere karşı bir his oluşacak mıydı içinde sence? sen doğruyu ve yanlışı nasıl ayırt edebiliyorsun mesela? akıl ve vicdan süzgecinden geçirerek bir yargıya varıyorsun değil mi? o akılı, o vicdanı, o süzgeci ve o yargıyı kim yarattı?
b- peki tanrım bu öbür dünya işi ne olacak. öldükten sonra da hep yaşayacağız biz değil mi?
t- ne yapacaksın sonsuza kadar yaşayıp da?
b- yav onu hiç düşünmedim de cennet güzel bir hayaldi, ondan olmak istemiyorum sadece.
t- belki yokluk da bir cennettir, nerden biliyorsun?
b- şopenaur gibi konuştun tanrım.
t- tabi yavrum onu da ben yarattım sonuçta :)
b- cennet yok mu yani şimdi onu bi netleştirebilir miyiz lütfen?
t- boşver evladım sen cenneti, cehennemi. sen hayatını yaşa. ben yarattıklarımın içinde en fazla vicdanın nasıl çalıştığını izlemeyi seviyorum. en fazla akıl ve vicdana önem veriyorum. eğer akıl ve vicdanını fıtratına uygun kullanırsan zaten kendi cennetini kendin yaratacaksın. eğer akıl ve vicdanı kullanmadan davranırsan da kendi cehenneminde yanacaksın.
haydi selametle sevgili kulcağızım.
b- selametle tanrıcığım.”
alıntıdır.
geçen gün tanrı ile konuştum, aşağı yukarı şöyle bir diyalog geçit aramızda:
b- esselamu aleyküm ve rahmetullahü minel esfeli seefilin ya rabbil alemin.
t- hoppala, neden arapça konuşuyorsun yavrucum?
b- ulu tanrım sen en yüce din olarak islamı, bu dinin tebliği vazifesini ifa edecekler olarak da arapları seçtin. sen dil olarak arapçayı seçtin ben de arapçada bir hikmet aradım. dilim döndüğünce zat-ı şahanenle arapça konuşmaya çalıştım.
t- olur mu evladım hiç, ben türkçeyi, rusçayı, filipinceyi falan boşuna mı yarattım? onlar da hak dildir en az arapça kadar hem de.
b- türkçe ibadet mümkün mü zatınıza ey yüce tanrım?
t- ben seni bana ibadet edesin diye mi yarattım sence?
b-bilmem öyle diyorlar, kitaplarda da öyle yazıyor e ibadet için yaratmadıysan hakikaten neden yarattın o zaman?
t- sen bu entry'i niye giriyorsun mesela şu anda? ya da ressam mona lisa'yı neden çizdi?
b- valla allahsızlığı yayma cemiyeti maaş ödüyor böyle entry'ler girince o yüzden giriyorum. şaka şaka. bilmiyorum neden girdiğimi, mona lisa neden çizilmiş onu da bilmiyorum. sen söyle ey bilicilerin en bilicisi. alimlerin en alimi niye giriyorum ben bu entry'i?
t- çünkü yapabiliyorsun. ben sıfatlarımın bir kısmını insanlara da verdim. yaratıcılık sıfatı mesela. ben yapabidiğimi bildiğim için, yapabildiğimi görmek için sizleri yarattım. sizlerin ibadetinize de ihtiyacım yok. yahu önümde secdeye dursanız ne olur durmasanız ne olur. mutlak güç, mutlak hakimiyet ben de değil mi?
b- ama sen "ibadet etmezseniz sonsuz bir azap ile yakacağım sizi" diyorsun. onu ne yapacağız?
t- sonsuz mu? sonsuz ne yavrum. neden yakayım sizi sonsuza kadar? seni ben yarattım, senin beynini de ben yarattım, senin iradeni de ben yarattım. sen ne yaparsan yap senden ben sorumluyum. sonsuz diye bir şey de yok zaten. senin kafan alıyor mu sonsuzun ne olduğunu? yani sen bana nasıl bir kötülük etmiş olabilirsin ki ben seni sonsuza kadar ateşte yakarak cezalandırayım. bu kadar mı kindarım ben aşkolsun.
b- e o zaman bu ilahi dinler falan ne ayak? mucizeleri bile varmış. 1500 yıl önce, 2000 yıl önce ve 3100 yıl önce hep görmüş insanlar bu mucizeleri.
t- ee yani? sen gördün mü peki?
b- valla ben gözümle görmedim ama millet hep görmüş, öyle anlatıyorlar, kitaplarda da yazıyor.
t- yavrucum senin memleketinde susurluk diye bir kaza oldu. çok değil 20 yıl falan oluyor. sen o kazanın hakikatini çözebildin mi bu kıt aklınla? kim yaptı, neden yaptı, nasıl yaptı? bunları biliyor musun? yani orada mossad ajanları gelip de kazaya sebep oldu, yahudiler de senin ülkeni senden habersiz yönetiyor desem inanacak mısın?
b- yok canım neden inanayım emin olmadan.
t- e daha 20 yıl önce olmuş şeye dair iddialara inanmıyorsun da, 1500 yıl önce yaşanmış olaylara nasıl inanıyorsun. koskoca beyin verdik sana bir de.
b- inanmayayım mı tanrım hiçbirine? neye inanayım peki?
t- inanma. mümkünse inanmak fiilini de kullanma. iyi bir fiil değil o. inanmak fiili kullanman gereken cümleler olursa "inanıyorum" yerine "biliyorum" ya da "bilmiyorum" fiillerini koy. inanmak fiilini sözlüğünden sil. hiçbirşeye inanma sadece bir şeyleri bilmeye çabala. bilmeye uğraş. bilmediklerin için de "bilmiyorum" de.
b- valla tanrım çok mantıklı konuştun.
t- ne sandın evladım burada mantık'ın yaratıcısı duruyor.
b- peki tanrım bu dünyadaki kötülüğü ne yapacağız? onları da yakmayacak mısın? kötüler yakılmayı hakediyor halbu ki?
t-şimdi burada ufak bir nüans var. ben bir sistem yarattım. içinde her şey olan. yeni doğan bebeklerin gözlerini oyan, dünya savaşları çıkarıp milyonların ölümüne sebep olan, her türlü haksızlığı yapan insanların dahi içinde olduğu bir sistem. yani resmin detayına değil bütününe bak. ben sana vicdan vermeseydim bebek öldürenlere karşı bir his oluşacak mıydı içinde sence? sen doğruyu ve yanlışı nasıl ayırt edebiliyorsun mesela? akıl ve vicdan süzgecinden geçirerek bir yargıya varıyorsun değil mi? o akılı, o vicdanı, o süzgeci ve o yargıyı kim yarattı?
b- peki tanrım bu öbür dünya işi ne olacak. öldükten sonra da hep yaşayacağız biz değil mi?
t- ne yapacaksın sonsuza kadar yaşayıp da?
b- yav onu hiç düşünmedim de cennet güzel bir hayaldi, ondan olmak istemiyorum sadece.
t- belki yokluk da bir cennettir, nerden biliyorsun?
b- şopenaur gibi konuştun tanrım.
t- tabi yavrum onu da ben yarattım sonuçta :)
b- cennet yok mu yani şimdi onu bi netleştirebilir miyiz lütfen?
t- boşver evladım sen cenneti, cehennemi. sen hayatını yaşa. ben yarattıklarımın içinde en fazla vicdanın nasıl çalıştığını izlemeyi seviyorum. en fazla akıl ve vicdana önem veriyorum. eğer akıl ve vicdanını fıtratına uygun kullanırsan zaten kendi cennetini kendin yaratacaksın. eğer akıl ve vicdanı kullanmadan davranırsan da kendi cehenneminde yanacaksın.
haydi selametle sevgili kulcağızım.
b- selametle tanrıcığım.”
alıntıdır.
devamını gör...
4.
işin içinden çıkamayan ateizm yanlıların 4-5 yy önce ortaya attıkları inanç türü. her şey kendiliğinden yaratıldı deseler olmaz bu evrenin bir admini var deseler olmaz al sana deizm.
devamını gör...
5.
"tanrı varsa her şeye gücü yeter" önermesiyle ilginç düşüncelere salan inanç.
"tanrı varsa kendini insana dönüştürebilir ve sonra yeniden tanrıya dönüştürebilir"
eğer gerçekten kendini insana dönüştürürse o zaman tanrıya dönüştüremez. çünkü eğer dönüştürebilirse, bütün insanlar da kendini tanrıya dönüştürebilir. yani insan koskoca evreni yaratabilecek bir tanrıya dönüşebilir.
"tanrı varsa kendini öyle bir berbere dönüştürür ki sadece kendini traş edemeyenleri traş eder " (berber paradoxu)
böyle bir sürü paradox kullanabiliriz. düşünsenize, gücü her şeye yeten bir tanrı varsa hepimiz tanrıya dönüşüp bir evren yaratabiliriz demektir. kıh kıh.
"tanrı varsa kendini insana dönüştürebilir ve sonra yeniden tanrıya dönüştürebilir"
eğer gerçekten kendini insana dönüştürürse o zaman tanrıya dönüştüremez. çünkü eğer dönüştürebilirse, bütün insanlar da kendini tanrıya dönüştürebilir. yani insan koskoca evreni yaratabilecek bir tanrıya dönüşebilir.
"tanrı varsa kendini öyle bir berbere dönüştürür ki sadece kendini traş edemeyenleri traş eder " (berber paradoxu)
böyle bir sürü paradox kullanabiliriz. düşünsenize, gücü her şeye yeten bir tanrı varsa hepimiz tanrıya dönüşüp bir evren yaratabiliriz demektir. kıh kıh.
devamını gör...
6.
ateist olanların çoğu deizim nedir bilmez. aslında çoğu deist yapıya sahiptir ama farkında değildir. çünkü reddettikleri aslında tanrı değildir, inandıkları dinin kitabı ve orda yaratılan tanrı figürüdür. semavi dinlerin kitaplarında dandirik bir tanrı figürü var diye tanrı olmadığına inanmak ve bunu kanıtladığını sanmak ancak kendini kandırmaktır.
devamını gör...
7.
var bir şeyler ama işte yani gibisinden düşünenler
devamını gör...
8.
belirsizlik de diyebiliriz kısaca
devamını gör...
9.
gelecek program
devamını gör...
10.
yaratıcı'nın olduğuna inanan fakat dinlerin yaratıcı'dan geldiğine inanmayan, inançtır deizm.
sorgulayıp dinden dönen çoğu insan kendini boşlukta hisseder, bu boşluğu doldurmak için dinleri reddeden ama yaratıcıyı kabul eden, yaratılışçı olan deizmin ilk kapısı çalınır. bir süre o boşluk doldurulduktan sonra tekrar sorgulamaya başlanınca anlar ki; ispatı olmayan, bilimsel olarak açıklanamayacak, var olması veya olmaması bir şeyi değiştirmeyecek bir yaratıcıya inanmış. ondan sonra dinleri reddeden ve yaratıcı'nın varlığını dahi reddeden ateizm'in kapısına dayanılır. yani uzun lafın kısası (bkz: teizm) ile (bkz: ateizm) ara geçişidir deizm.
sorgulayıp dinden dönen çoğu insan kendini boşlukta hisseder, bu boşluğu doldurmak için dinleri reddeden ama yaratıcıyı kabul eden, yaratılışçı olan deizmin ilk kapısı çalınır. bir süre o boşluk doldurulduktan sonra tekrar sorgulamaya başlanınca anlar ki; ispatı olmayan, bilimsel olarak açıklanamayacak, var olması veya olmaması bir şeyi değiştirmeyecek bir yaratıcıya inanmış. ondan sonra dinleri reddeden ve yaratıcı'nın varlığını dahi reddeden ateizm'in kapısına dayanılır. yani uzun lafın kısası (bkz: teizm) ile (bkz: ateizm) ara geçişidir deizm.
devamını gör...
11.
yaraticinin varliginin kabul edildigi, dinlerin ise reddedildigi bir inanis turu. bu inanis sistemine gore; tanri evreni yaratan ancak sonrasin da varolan duzene dogrudan hic bir mudahalede bulunmayandir. dolayisiyla peygamber ve kitap gibi terimlerini kabul etmezler.dunya genelinde en cok yayginlasan dinlerden biridir. bildigim kadariyla bir kac yil oncesine kadar da ateizmle karistirilirdi...
devamını gör...
12.
türkiye’deki tatlı su müslümanlarının, yani türk insanının çok büyük bir çoğunluğunun, farkında olmadan benimsediği hede. hani hep duyarız ya “kime ne benim namazımdan, benim kalbim temiz bikerem” ya da “‘önemli olan niyet” hatta “o zaman için bu ayet inmiş olabilir ama şimdi gerekli değil” vb. ifadeler duyarız ya; ha işte bu insanlar adını koyamadıkları bir tür deistik hayat yaşıyorlar.
devamını gör...
13.
aynı anda hem müslüman hem ateist olanların içinde bulunduğu akım.
devamını gör...
14.
şuan inançsız olan birçok kişinin inançsızlığa geçişinin ara formu.
devamını gör...
15.
vatandaşlarımızın farkında olmadan içinde bulunduğu tanım. ülkemizde deizm (bkz: elhamdülillah müslümanım) olarak adlandırılmaktadır.
devamını gör...
16.
allah'ın varlığına ve birliğine inanan ama onun gönderdiği elçilere inanmayan kişilerin dahil olduğu grup. sonuçta inanç ve din kişisel bir meseledir. ünlü filozofun da dediği gibi (bkz: herkesin hayatına kimse karışamaz).
devamını gör...
17.
ateist miyim yoksa deist miyim acaba diye kendimi sorguladığım inanç şekli.
devamını gör...
18.
tanrı kavramı beyin jimnastiği ile oluşturlmuş bir hayalden ibarettir. şöyle: tanrı kavramına insanda gördüğümüzde "iyi" olduğunu düşündüğümüz özelliklerin "sonsuza" götürülmesi ile ulaşırız. adaletli olması, merhametli olması, bilgili olması, güçlü (her şeye kadir) olması vb. sonra bu özelliklerin "sonsuza" kadar arttığını hayal ederiz. fakat öncelikle bu "özellikler" zaten saf halleri ile insanda bulunan özellikler değildir ve insanda bu "iyi" oldukları düşünülen özellikler ile birlikte "kötü" olarak addedilen özellikler de bulunur. fakat biz hayali varlığımıza böyle kötülükleri atfetmeyiz, hayal bizim değil mi! sonra bu özellikerin sonsuza gittiğni düşünürüz. bu sonsuz denilen şey de aslında var olmayan hayali bir kavramdır. dolayısı ile tanrı dediğimiz şey epey hayali ve soyut bir kavramdır. herkes için farklı anlamlar ifade eder. hatta bana kalırsa çok büyük bir çoğunluk tanrı dediğinde kendisinin dahi ne kastettiğinin farkında değildir.
devamını gör...
19.
bir tanrının olduğuna inanan fakat dinlerin uydurma olduğunu kabul eden inanç biçimidir.
devamını gör...
20.
deizm temelde, yaratılmış olanlara müdahale etmeyen bir inancı temsil eder. her deist kişinin tek tanrıya inanması veya bunu tekilliğe indirgemesi bana hep garip gelmiştir.
örneğin yunan mitolojisinde ares'in olimpos'u yerle bir etmesinden sonra zeus'a önerdiği şart "hiçbir tanrı artık dünyaya karışmayacak."
örneğin yunan mitolojisinde ares'in olimpos'u yerle bir etmesinden sonra zeus'a önerdiği şart "hiçbir tanrı artık dünyaya karışmayacak."
devamını gör...