demokrasinin toplumun yararına değil zararına olması

hiçbir toplumda her bireyin aynı seviyede entelektüel, ahlak ve eğitim seviyesine ait olamayacağını kabul ettiğimiz zaman ,durum daha da çok göze çarpıyor.popülizm tarafından pohpohlanmış yeterli eğitim seviyesini almamış toplulukların yönetildiği halk artık demokrasi adında değil oligarşi adı altında oluyor. basit bir örnekle açıklayayım sizlere;

4 kişilik bir grup ile balon yolculuğu yaptığınızı düşünün, balonun düşmek üzere olduğunu ve içindeki yüklerin azaltılması gerektiğini düşünün,oylama yapılarak bir kişinin atılmasına karar veriliyor ve o kişi sizsiniz.karar mekanizmasında çoğunluk var gibi düşünülebilir fakat olay tamamen gruplaşma ile alakalıdır. bunun adı da oligarşidir.demokrasi ancak gelişmiş ülkelerde uygulandığı zaman yeterli sonuçları verebilir.

nasıl kullanıldığına bağlı
demokrasi en iyi rejim değildir.
en ideal rejimdir.

temsili demokrasi ile doğrudan demokrasi farklı şeylerdir. temsili demokraside toplumun belirli kesimlerini temsilen o toplumun çıkarını anayasanın ilkeleriyle ve devletin teammülleriyle çelişmeyecek şekilde savunacak görece eğitimli, toleranslı vekiller seçilir. bu yönüyle aristokrasiye yakınsar. temsili bir demokraside kanunlar toplumun istediği yönde yapılmaz, ama bu durum toplumun yararınadır. bu gün, namus cinayetlerinde ceza indirimi konusunu meclise taşırsanız, tek oylamada reddedilir, ama bir doğrudan demokrasi örneği olarak referanduma götürürseniz çok büyük olasılıkla kabul edilir.
kanunlar salt toplumun hassasiyetlerine bırakılrsa kaos ve vahşetten başka birşey çıkmaz.

türbanlı bir kadının veznedar olmasını bile hazmedemeyen zihniyetin zırvasıdır.

verilen örnek aklıma "demokrasi iki kurtla bir kuzunun öğle yemeğinde ne yeneceğini oylamasıdır" sözünü getirdi.
önemli olan bir çok unsur var. monarşi veya krallık gibi sistemlerde de baştaki kişi cahil olduğu zaman örneklerini ve toplumsal sonuçlarını tarihten ve günümüzde çok net görebiliyoruz.

zararına tabii. demokraside önce oy verir sonra emirler alırsınız. diktatörlükte oy vermekle zaman kaybetmezsiniz.*

demokrasinin yerine konacak bir sistem olmadığı için en ideali demokrasidir. demokrasiyi, hukukun üstünlüğü ilkesi takip etmeli. ancak doğu ülkeleri kanun maddelerinin önemi yerine bir adamın peşinden gideyim o bana kanun maddesini de açıklar, zor zamanlarda ne yapılması gerektiğini de söyler. hatta kendisi yapar mantığı ile bu kurallara ters hareket ediyor. halk, partilere kural dışına çıktığında oy vermezse, o partinin kendini düzeltmekten başka çaresi kalmaz ve parti başkanlarını düzgün ve uygun insanlardan seçmek zorunda kalır. demokrasinin yerine konacak bir sistem yok. bazı heyecanlı gençler bir adam dursun onu bilelim sonra onun çocuğuna eğitim verilir o da babasının yerine geçer, gibi şeyle söylüyor. ama o denendi ve başarısız oldu.