deneyimlemediği konuda tavsiye veren kişiler

ezbere konuşan tiplemelerdir. başkaları tarafından kendilerine örülmüş duvarlarla herkesin önünü kapatmak isterler. bunu hangi konuya yorarsak yoralım deneyimlemediği bir konu hakkında tavsiye veren kişinin sözüne pek itibar etmeyiniz efendim.

binlerce yıldır felsefenin ve insanlığın en büyük meselelerinden biri olan ölüm hakkında kimse konuşmamalıdır bu mantığa göre. intihar hakkında intihar etmemiş insanlar yazmamalı ve konuşmamalıdır. acıyla ilgili konuşan ve yazan insana önce şunu sormalıyız: iyi de senin canın acıdı mı bakalım? metafiziğin tanrı, ruh, evrenin kökeni gibi konulara girmiyorum zaten. ezbere konuşan insanlara kesinlikle itibar etmemeli, doğrudur.

özellikle erkeklerin yaptığı eylem çeşidi. kadınlar hakkında her konuda bıt bıt susmadan konuşuyorlar ve yargılıyorlar.

(bkz: herbokolog)

saplarla dolu liseli arkadaş grubu arasında hasbelkader sevgili yapan elemana tavsiyeler veren ergenler örnek olarak verilebilir. verdiğim örnek üzerinden başka alanlarda kıyaslama yapabilirsiniz. zira tavır aynı tavır, düşünce aynı düşünce. ergenlik sonrası insanlarda pek fazla bir şey değişmiyor.

dünyanın en sinir bozucu kişileridir. bir konu hakkında tavsiye vermek demek "bak ben bunu yaşadım, tecrübe ettim sen de yakında yaşarsan bence şunu şunu uygula" manasına gelir. yahu bırak deneyimlemeyi konuyla alakalı en küçük fikir kırıntısına sahip olmayan insanlar neden tavsiye vermeye kalkışıyir. o verilen şey tavsiye de değildir zaten. boşa konuşmaktır ve zaman harcaması yapmaktır

bu kişiler ayrıca tavsiye vermenin nasıl olacağını da bilmezler. tavsiyeyi bilmeyen insandan ne beklersin ki acaba? tavsiye verdiğinde olay orada biter. bunu uygulamak karşıdaki insana kalmıştır. ister o tavsiyeyi hayatının odak merkezine koyar, ister hiç umursamaz, isterse de tavsiyenin belli bir kısmını değiştirir öyle kullanır. insanlara "bak bunu yapmak zorundasın bunu yapacaksın" gibi önermelerle sözde tavsiyede bulunanlar yüzünden herkes fikir danışmaktan herkes soğudu.