ders saatinde koridorda olduğu için dayak yiyen öğrenci

öğretmen ünvanını hak etmediğini bildiğimiz, 5. sınıf bir öğrencide bıraktığı tahribatı idrak edip cezalandırılması gereken bir kişiliksize karşı ilerde bir o kadar nazik ve neşe dolu bir öğrenci olması temennisindeyim

normalde öğretmenlere karşı olabildiğince empati yapmaya çalışırım çünkü insanlar bir çocuk ile bile zor başederken kaç çocukla tüm gün geçiriyorlar ve cidden işleri kolay değil.
işte öğretmenliğin ne kadar diğer mesleklerden farklı olduğunu anlayabiliyor musunuz? hani ey öğretmen maaşlarına çemkirenler! öğretmenlik sevmeden yapılacak bir meslek değil çünkü. onu sıradan bir memuriyetle karşılaştırmak doğru olmaz bu sebeple.
bazı işleri sevmesen de mecburiyetten yapabilirsin ama öğretmenlik öyle değil. çocuklara sabrı olmayanın, psikolojik açıdan dayanıklı olmayanın yapabileceği bir meslek değil. o yüzden öğretmenlik diğer mesleklerden ayrı tutulmalı, bu mesleği yapacaklara mümkün olduğunca önem verilmelidir. bu tarz psikolojik sorunları olanlar hasır altı edilmemeli, meslekten uzaklaştırılmalıdır. bir sürü atama bekleyen öğretmenler varken üstelik!
sarı kazaklı öğretmen olmasaydı duruma müdahale eden ne olacaktı, o çocuk daha ne kadar şiddet görmeye devam edecekti, neyle sonuçlanacaktı? çok şükür ki sarı kazaklı öğretmen sayesinde belki de çocuk kurtuldu. diğer bir öğretmen kapıyı açtı, baktı sonra kapattı. bu kadar duyarsız nasıl olabilir bilemiyorum! kafasına vuruyor çocuğun, döne döne vuruyor üstelik! hiçbir izahı, haklı gerekçesi yok bunun. çocukta ömür boyu bu travma kalacak. belki de tüm eğitim hayatı etkilenecek.

öğretmeni kınıyorum. ona daha söylenecek çok söz var da neyse. geçmiş olsun öğrenciye.

böyle görüntüleri görmekten kanım donuyor. ve böyle insanlarla aynı havayı solumaktan dolayı kendi insanlığımdan utanıyorum.

eğitim fakültesine öğrenci alınırken mülakat yapılmalı. bunun yanı sıra psikolojisinin sağlam olduğunu gösteren belgeler istenmeli. fen ve edebiyat fakültesi öğrencilerine formasyon verilmemeli. eğitim fakültelerinin sayısı yarıya indirilmeli ve çok yüksek puan alanlar girebilmeli. sınavda basarli olanlar alanlarında uzman öğretim elemanı ve psikiyatristler tarafından mülakata alınarak seçilmeli. ancak bu şekilde sağlıklı nesiller yetişir.

işte bu zihniyet hep "eti senin kemiği benim" zihniyeti. daha bunlar sosyal medyaya düşenler. benim zamanımda da oluyordu ama o dönem öğretmenin vurduğu yerde gül bitiyordu ne s2mse.